16- Şimdi bu çocuk sana ne yapsa?(M)

1K 92 249
                                    

Hayırlı ramazanlarrr.

Beklenen bölüm geldi. Yazdım da yazdım. Oruçken okumayın!!! Ben iftar saatinden sonra atarım zaten ama ertesi gün okuyanlar oluyor amanın dikkat!

Bu bölümde cinsel içerik vardır rahatsız olacaksanız okumayın!

Oruç tutan bütün okurlarımın oruçları kabul olsun amin.

Oy atmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. Çenem düştü

O zaman sizi güzel bölümümüzle başbaşa bırakıyorum, iyi okumalar...

__________
Herkes o andan sonra Yoongi ve Hoseok ikilisini tebrik etti. Birlikte birkaç saat daha oturdular içtiler, oyun oynadılar, sohpet ettiler. Sonunda herkes kalktı. Namjoon Jin ile birlikte Taemin ve Jimin'i evlerine bırakacaktı. Sonra da Jin'i bırakıp evine gidecekti. Taehyung ve Jungkook'un evi ters yönde olduğu için onlarda Taehyung'un arabasında gidecekti. Yani Jungkook'u çok zor ikna etmişlerdi ama kabul etmişti. Saat çok geçti.

Herkes evden gittiğinde Hobi ve Yoon yalnız kalmıştı. Hoseok mutfakta artıkları toplarlıyordu. Ensesinde hissettiği nefesle irkildi.

- Demek "zaten sevgilinim aptal" ha?

Arkasında sırıtan bir Yoongi olduğuna emin olarak döndü. Umduğunu da buldu. Kollarını geriye tezgaha yaslayıp "hıhımmm" şeklinde mırıldanıp sırıtışa sırıtış verdi. Yoongi ise hoşuna gitmiş olacak ki Hoseok'un yüzüne doğru "hah"ladı. Sonra her geçen saniye biraz yaklaştı.

- Yani sen bana diyorsun ki, bunca zaman zaten öyleydik. Ve ben kendimi her seferinde boşu boşuna frenledim? Ha? Öyle mi güzelim?

Yoongi öyle bir konuşuyordu ki. Gözlerinden alev çıkacaktı adeta, yanıyordu bu adam. Hoseok için yanıyordu.

- Y-yani tam olarak öyle olmadı. Ama öyle oldu.

- Tch tch tch. Hoseok Hoseok Hoseok. Sen bu çocuğu çok zorladın... sen bu çocuğun senden önce nasıl biri olduğunu bilmiyorsun... okulda neden böyle popüler bilmiyorsun... şimdi bu çocuk sana ne yapsa...

Hoseok sakince yutkundu. Yoongi'yi ilk defa böyle görüyordu. Evet daha önce öpüşmüşlerdi, minicik ileriye de gitmişlerdi ama... hiçbirinde böyle değildi. Biraz korkuyordu ama bir yandan da bu cümleler aşırı hoşuna gidiyordu. O yüzden sesini çıkartmıyor sadece Yoongi'ye bakıyordu. Sonrasında bir cesaret sakince biraz daha ona yakınlaşıp dudaklarına fısıldadı.

- Mmmmh bilmem ne yapsa?

Yoongi sırıttı.

- Buna sen kaşınıyorsun.

Hoseok'ta ona doğru sırıttı. Sonra Yoongi hızlı bir hareketle Hoseok'un dudaklarına yapıştı. Öpüşüyorlardı, buna susamış gibi öpüşüyorlardı. Yoongi tek eliyle Hoseok'u  belinden kavramış ve tezgaha oturtmuştu. Öpüşmeye devam ediyorlardı. Dilleri buluştuğunda ikisi de cidden zirvedeydi. Nefes almak için Yoongi ayrıldığında. İkisi de birbirinin gözlerinden ayırmıyordu gözlerini.

Hoseok kendi burnunu Yoongi'nin burnuna sürttü.

- Yoongi omzun, buna emin misin?

- Siktir et bir hafta daha dinlenirim olur biter.

İkisi de kıkırdadığında tekrar buluştu dudakları. Yoongi Hoseok'un ince belini tekrar sıkıca kavrayıp onu kucağına aldı. Bu kadar güçlü olduğunu Hoseok bile bilmiyordu. Ayaklarını Yoongi'nin belini sardı ellerini ise boynuna yerleştirdi. Yoongi sıkıca tuttuğu küçüğü ile öpüşerek odasına geldi. Onu yavaşça yatağa yatırdı ve öpmeye devam etti.

Dependency | SopeWhere stories live. Discover now