5- Niye bana iyi gelmeye çalışıyorsun?

1.1K 122 188
                                    

Yine biraz duygusal bir bölüm bizi bekliyor. Yoongi için çok ince düşünüyorum, kelimelerimi güzel seçmeye çalışıyorum. Umarım beni güzel anlayabiliyorsunuzdur, kendimi güzel ifade edebiliyorumdur. Fazla uzatmadan geçelim.

İyi okumalar...❤️
__________

Ne yapacağımı zerre bilmeden tuttum elinden Yoongi'nin. Sadece oradan uzaklaşmasını istiyordum Wooyoung'un söylediği şeyler benim bile kalbimin cız etmesine sebep olmuşken Yoongi'nin ne hissettiğini düşünemiyordum bile. Nereye gittiğimizi bilmeden elinden tutmaya devam ediyordum. Biri bana ilk günden okulu ekeceksin dese, büyük bir kahkahayla karşılık verirdim. Ama tam şu an yapıyordum, ilk günden okulu ekiyordum. Umurumda mıydı fazla değil, Yoongi iyi olmalıydı onun iyi olmasını deli gibi istiyordum, bunun için değerdi.

Yolda yürürken karşılaştığım ilk parka soktum onu, çimenlere oturduk. Yoongi yine ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu, sadece gözlerime. Gözlerini okumaya çalışıyordum ben de, sanki bana bir şeyleri gözleriyle anlatmaya çalışıyor gibiydi.

Canı yanıyordu, yorgundu Yoongi, gözleri bunu bağırıyordu. Öylece karşımda dursa da kalbi paramparçaydı şu an. Elim ayağım birbirine girecekti, ne yapsam bilemiyordum.

-Yoongi, hadi konuş benimle. Susmak için çıkarmadım seni oradan. Hadi anlat.

Baktı gözlerime. Öyle derin öyle anlamlı baktı ki. Sustum sadece, gözlerine kenetledim gözlerimi. Anlatmayacaktı belli ki. Ben de onun acısına onun tekniğiyle ortak olmuştum. Hafif dolmuş gözleriyle bakıyordu bana. Yaklaşık bir saat baktık birbirimize.

Yorgundu, bitmiş gibiydi. Uçaktaki hali geldi ilk önce gözümün önüne, bana bakışları, düşündüğümde o zaman da yorgundu biraz, evimde yakınlaştığımızda da yorgundu Yoongi ve evet basket oynarken de yorgundu. Bunları düşündüğümde çok canım yanmıştı. Bu çocuğun bakışları hep böyleydi, sadece saklıyordu. O kadar sarılmak istedim ki o an ona. Sıkıca göğsüme dayayıp iyisin demek istedim. Ama gözleri öyle derin bakıyordu ki. Sadece gözlerine bakmakla yetinebiliyordum, ona iyi geliyor gibiydi.

-Yoongi?

Dedim çaresizce, dayanamıyordum daha fazla. Tuttum kolundan çektim kendime doğru. Bağdaş kurduğu için direk geldi göğsüme doğru, ben de ilk önce sıkıca sarıldım ona sonra okşadım başını. Ağlamasını istiyordum, hüngür hüngür ağlasın böyle olmasın, böyle susmasın istiyordum ama o yine sustu. Birkaç dakika sonra ayırdı bedenini bedenimden. Derin bir nefes aldı.

-Neden yapıyorsun ki bunu? Niye bana iyi gelmeye çalışıyorsun Hoseok?

Cevap arayan gözlerle bakıyordu bana. Ama sorun şuydu ki cevabını ben de bilmiyordum.

(Yoongi)

Rollerimizi değişmiştik sanki şimdi de o bana bakıyordu. Sorduğum sorunun üstünden beş dakika rahat geçmişti, bu sefer o baktı bana. Gerçekten birbirimizle konuşamıyorduk sanırım. Geldiğimizden beri onunla konuşmak istiyordum ama tek kelime edememiştim. Çok güzel biriydi Hoseok, her zerresi kusursuz mükemmel biriydi. Çok düşünceliydi. Onun neden bana böylesine iyi geldiğini bilmiyordum, bana neden iyi gelmeye çalıştığını da bilmiyordum. Resmen biraz önce bana sarılmıştı, saçımı okşamıştı. Yıllardır eksikliğini hissettiğim şeyleri yapmıştı.

-Bilmiyorum ki, sorduğundan beri bunu düşünüyorum. Bilmiyorum Yoongi, sadece seni öyle görmeye dayanamadım işte. Bilmiyorum.

Sözleri o kadar naifdi ki, o kadar özenle seçiyordu ki bana olan sözlerini, karnım kasılıyor, garip şeyler hissediyordum. Çok üzgündüm o an, unutmaya çalıştığım şeyler tekrar hatırlatılmıştı bana, ama yapabilirdim tekrar üstesinden gelebilirdim.

Dependency | SopeNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ