Mazerun'un İtirafı

14.5K 512 433
                                    

     Herkesin gelecekle ilgili birçok hayali vardır. Ben hiçbir zaman onlar kadar şanslı olmadım. Onların yaşadıkları hayatlara uzaktan bakıp yüzlerindeki gülümsemeyi incelerdim. Acaba bir gün ben de böyle gülümseyebilecek miyim? diye düşünürdüm. Bu hayat bana hayal kurmayı sanki yasaklamış gibi hep karşıma farklı olaylar çıkarmıştı. Ama bu en sonuncusu galiba sadece benim başıma gelebilecek ömrüm boyunca yaşayabileceğim en garip olaydı. İşte tam şu anda yanımda Marid kabilesinin prenslerinden Mazerun eşim olarak duruyordu. Üstümde beyaz bir gelinlikle ne olduğunu bile tam olarak anlayamadığım bir nikahtan sonra Mazerun'la bir odada kalakalmıştım. Etraf çok sessizleşmişti. Bir an Mazerun'la göz göze gelmiştik ama ben hemen istemsizce başımı önüme eğmiştim. Mazerun yavaşça elimi tutup:

       "Duygu, sen artık benim karımsın.
Kimse bir daha sana ve ailene bir zarar veremez. Senin için hem burayı hem de kendi âlemimi yakıp kül ederim. Benden sakın korkma. Sen istemediğin sürece sana asla dokunmayacağıma söz veriyorum. Bir gün beni sevmenin umuduyla sabırla bekleyeceğim."dedi.

      O an bu sözleri duyduğumda gözlerimden akan yaşlara engel olamadım. Karşımdaki kara gözlü adam ister cin ister insan olsun beni sevmişti. Kendi alemindeki neredeyse herkese karşı çıkmış ve benim icin iki âlemi de karşısına almıştı. Belki çok yanlıştı, belki iki âlem de birbirine karışmamalıydı ama ben tüm ruhumda onun sevgisini hissediyordum. Ömrüm boyunca korktuğum bu cine farkına bile varmadan kalbimi vermiştim.

      Artık zamanı gelmişti. Onunla içimdeki korkuları açık açık konuşmalıydım.

     "Mazerun ben bir insanım. Diğer insanlar gibi olmasa da bir hayatım var. Ailemi ve okulumu bırakıp başka yerlere gelmemi nolur benden isteme. Senin sevgine tüm kalbimle inanıyorum, buna inanmasam seninle evlenmezdim. Yaşadığım olaylar çok garip Mazerun. Ben aslında çok korkuyorum. Beni cinler âlemine götürmenden, olduğun kişi olmamandan çok korkuyorum. Sen benden ve bu evlilikten ne bekliyorsun?" dedim korku içinde Mazerun'un gözlerine bakarak.

       Mazerun yüzünde tatlı gülümsemesiyle elimi bırakıp saçlarımı okşayarak:

       "Marid cinleri çok güçlü cinlerdir. Çoğu iyilikten çok kötülük için yaşarlar. Ben ne için yaşayacağımı bilmeden önce seni tanıdım Duygu. İtiraf ediyorum, beni çok güçlü bir büyü bu dünyaya getirdi. Biliyor musun o büyü annenin yaptırdığı büyüydü. O gün çok kızgın bir cin olarak bu âleme geçmiştim. Bir adam bana aracı olduğunu ve seni iyileştirirsem benim de bir isteğimi sizlerin gerçekleştireceğini fısıldamıştı kulağıma. O gün onu kandırıp kabul ettiğimi söylemiştim ama beni bir Marid prensini kendi alemimden çağırıp rahatsız ettiği için çok kızgındım. Seni görmek ve sana zarar vermek istemiştim. Seni bana gösterdiklerinde elimle saçlarına dokundum. Sen beni göremesen de gözlerinin içine baktım,saçlarını kokladım. O kadar guzeldin ki o an aklımı yitirdiğimi sandım. Nefes alamadığını gördüğüm anda içime beni yakıp kavuran bir ateş düştü. Bunun ne olduğunu seni gördüğüm ilk anda anlamıştım, o ilk günden beri sen benimsin Duygu. Yanına sana zarar vermek için gelen ben seni yaşatmak için anlaşmayı kabul ettim. Ben Marid cinlerinden Mazerun o gün senin nikahına karşılık tüm hastalıklarını iyileştirdim ve o gün sana aşık oldum. "dedi ve devam etti.
 
      Yani o günden beri Mazerun beni seviyor ve sabırla bekliyordu. Şaşkınlık içinde dinlemeye devam ettim.

      "Duygu şunu iyi bilki niyetim asla seni aileden veya yaşadığın bu hayattan koparmak değil. Seni gördüğüm ilk anda içime düşen o ateş beni sana mecbur etti. Seni görebilmek, iyi olduğundan emin olmak ve sağlıklı olduğunu bilmek için her gece yanına geldim. Bir gün gerçekten eşim olacağın günü sabırla bekleyeceğim. Senden sadece şunu istiyorum. Hayatın boyunca sadece bana aşık olabilirsin, başkasıyla olmana asla izin vermem, bunu sakın unutma." diyerek belimden sıkıca sarılıp beni kendine çekti.

      Dudaklarını alnıma götürerek alnımı hafifçe öpüp "Sen benimsin Duygu." dedi.

     O an kıpkırmızı bir yüzle Mazerun'a bakıyordum. O kadar çok utanmıştım ki ne yapacağımı şaşırmıştım. Birinin beni bu kadar çok sevebileceğini aklımın ucuna bile getiremezdim.

      Hala belime sımsıkı sarılı olan kollarını yavaşça bırakan Mazerun:

       "Bu aksam burada seninle kalacağım." dedi.

         Nasıl yani, ama hani bu evlilik gerçek bir evlilik olmayacaktı Mazerun?"dedim şaşırarak.

         "Bütün Marid kabilesi beni ve evliliğimi çok yakından takip ederken ilk geceden karımın yanında uyumadığımı görürlerse neler olur biliyor musun? O yüzden bu gece burdayım. Başka bir odada kalacağım." diyerek hafifçe gülümseyip odadan çıktı.

     Üzerimi değiştirdiğim odaya gidip gelinliğimi çıkaracaktım ki Mazerun'un odada beni beklediğini gördüm.Yanıma yanaşıp gülümseyerek boynuma kırmızı taşlı bir altın kolye takıp odadan ayrıldı. Çok güzel ve çok şık bir kolyeydi. Mazerun beni mutlu edebilmek icin herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü.Hızlıca gelinliğimi çıkarıp üstümü değiştirdim.

       Sedef aşağıdan bana sesleniyordu. Merdivenlerden aşağıya indiğimde Sedef ve Mazerun, Sedef'in elindeki bir tahta kutuyla beraber beni bekliyorlardı.

Lanetli Aşk Cinin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin