Kurallar

9.8K 389 102
                                    

    İbrahim hoca Mazerun'un yolladığı korumayı bizden uzaklaştırmak için bir kaç dua okumuştu. Sonra bilmediğim kelimeler söyledi. Odaları tek tek gezip heryere aynı şeyi yaptı. Bir süre sonra yanımıza gelip onun gittiğini ve artık rahatça konuşabileceğimizi söyledi.

     İbrahim hocaya bütün yaşadıklarımı eksiksiz bir şekilde anlatmıştım. Cihan hocayı tanımadığını söyledi. Ama aynayla ilgili doğru şeyler söylediğini yine de cinleri kendi yararına kullanmak isteyen tehlikeli birisi olabileceğini söyledi. Kendisinin de cinlerle iletişim kurduğunu ama müslüman cinlerin yardımına başvurduğunu söyledi. Mazerun'u ne kadar tanıdığımı ve onu sevip sevmediğimi sordu İbrahim hoca. Tam olarak emin olmasamda ona karşı büyük duygular beslediğimi hattâ onu sevdiğimi söyledim.

     "Kızım, ben yıllarca nice insanı bu musallatlardan kurtardım. Ama açıkça söyleyeyim senin durumunda olanı hiç görmedim. Bir Marid cinin bu kadar sevgi dolu olması veya senin ona olan sevgin,evliliğiniz mutlaka bir tanesinde yanlış giden birşeyler var,senden saklanan mutlaka birşey olmalı. Bak hanım kızım, sana açıkça söyleyeyim, insanlar belli bir yaradılıştadırlar. Verecekleri tepkiler, hissettikleri duygular bellidir. Ama cinler çok daha derin yaşarlar herşeyi. Onların duyguları derinleştikçe sevdikleri insana çok büyük zararlar verirler. İsteselerde istemeselerde zarar verirler. Cinler sevdikleri, musallat oldukları insanı kendilerine ait sanırlar ve çevresindeki herkesi yok etmeye çalışırlar. İnsanı kendilerine muhtaç hale getirerek kendilerinden başkasına ihtiyaç duyamamasını sağlarlar. Ömrünü bir cinle geçiremezsin. Ne o seni mutlu edebilir ne sen onu. Bu hissettiklerinin senin duyguların mı onun seni yönlendirmesiyle mi oluşan duygular olduğunu iyi anlamalısın, seni kendine muhtaç mı ederek sevgini kazandı buna emin olman gerek."dedi.

       Aslında çoktan içimde bir yerlerde gizlenen şüphelerim bu sözler sayesinde gün yüzüne çıkmıştı.

      "Hocam ben Mazerun'a aynayla bakmak istesem de bana izin vermedi. Ama çok kısa bir anda kırmızı gözlerini görebildim. O gözler beni korkutmadı aslında. Sonra ayna paramparça oldu. O neden kendini görmemi istemiyor? Hem Cihan hoca da aynaya bak demişti. Bu neden bu kadar önemli birşey?"dedim.

       "Kızım, ayna ruha açılan penceredir.Gerçekte olanı görmektir. Ama cinlerin aynalardan korkmasinin esas sebebi aslında nasıl görünüyorlarsa bu dünyada neye bürünürlerse bürünsünler gerçek şekilleriyle görünecekleri içindir. Bir cin bir insana büyü yapmışsa o cine aynadan bakan insan cinin gerçek halini görerek Ayetel Kürsi'yi okursa o cinin büyüsünden kurtulur. Kızım bence bu cin sana bir büyü yaptırdı. Hem de sana ilk aşık olduğu zamanda yaptı bunu. Onu sana musallat eden hoca senin üstüne cin için bir büyü yapmış. Annen senin hayatını kurtarmak için buna razı gelmiş. Şimdi sen o büyünün ne olduğunu çok geç olmadan annelerden öğrenmek zorundasın. Öğrendikten sonra mutlaka bana gelmelisin. Böyle giderse karanlığın içinde yok olup gideceksin, normalde o aynadan o cinin gözlerini gördüğün anda çok korkmuş olman gerekiyordu. Ama büyük ihtimalle sana yapılan büyüden dolayı ondan korkmuyorsun ve hiç şüphe duymuyorsun." dedi İbrahim hoca.

       "Hocam birşeyi daha merak ediyorum. Cihan hoca neden bana beş tane büyü yapmış bi de anlamlarını bulabildiniz mi?Merak ediyorum."dedim.

      "Kızım Cihan hocanın muskasındaki büyünün ortasındaki göz cin ile anlaşma yapıldığını gösterir. Sana uzaklaştırma büyüsü yapılıp Mazerun'dan uzaklaşmanı sağlamaya çalışmış. Soğutma büyüsü yaparak ona olan hislerini engellemeye çalışmış. Gerçeklik büyüsü yapılarak gözündeki perdeyi aralayıp Mazerun'un gerçek halini görmen istenmiş. Güçlendirme büyüsü yapılarak Mazerun'a karşı güçlü olman istenmiş bi de son olarak koruma büyüsü yapmış seni Mazerun'dan korumak için. Aslında Cihan hoca kendine göre seni korumaya çalışmış. Hepimiz biliriz ki en büyük koruma Allah'a sığınmaktır. Cihan hoca herşeyi dogrusuyla yapmış olsaydı çoktan bu musallattan kurtulmuş olurdun kızım. Eğer kabul edersen ben seni bu musallattan ve bu evlilikten kurtarabilirim. Doğru kararlar verebilmek için en başta bunu kendi iradenle istemeli ve bu musallattan kurtulmalısın."dedi İbrahim hoca.

       Aslında çok haklıydı. Ben Mazerun'a karşı olan duygularım yüzünden gerçeklerle yüzleşmekten korkarken belki de çevremdeki herkesi tek tek kaybedecektim. O an ağzımdan çıkan herşey kaderime büyük ölçüde yön verecekti. Ve ben orada doğru bir karar vermek zorundaydım. Mazerun'a da birşey olmasını hiç istemiyordum. Ona zarar gelmeden bu evlilik bitebilir miydi?

      Çoğu insan hayatın hep kendi penceresinden baktığı kadar olduğunu sanır. Oysaki bu hayatın sınırları çok geniştir. Yaşamımızda bizim gördüğümüz bir âlem, bir de göremediğimiz bir âlem vardır. Bu iki âlemin kendilerine göre katı kuralları vardır. Bu kurallar çiğnendiği zaman herşey bir anda alt üst olur. Ben Duygu, Mazerun'un gelini, alacağım kararla bu kuralların en büyüğünü çiğnemek üzereydim. Hem de iki âlemde de başıma neler geleceğini hiç bilmeden...

Lanetli Aşk Cinin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin