Karanlığın İçindeki Aydınlık

10K 399 94
                                    

     Bugün yaşadıklarım bana o kadar iyi gelmişti ki içim çok huzurlu bir şekilde evime dönmüştüm. Mazerun daha gelmemişti. O sırada cinler ilgili kitaplara göz gezdirip bazı sorularıma yanıt almaya çalışıyordum. O kadar çok dalmıştım ki Mazerun'un geldiğini fark etmemişim bile. Mazerun arkamdan sessizce ne yaptığıma bakıyordu. Onun varlığını hissedince o kadar çok korkmuştum ki nasıl davranacağımı bilememiştim. Bana:

     "Duygu, neye bakıyorsun? Benimle ilgili merak ettiğin birşey mi var?"dedi.

      "Ben sadece sizin âleminizi daha iyi anlamak için biraz araştırma yapıyordum. Merak ettiğim şeyler var."dedim.

       "Ben sana zamanı gelince merak ettiğin herşeyi anlatacağım. Kaynaklarda genelde insanlara kötülük yapan cinlerle ilgili bilgiler var. Ama biliyor musun Duygu her karanlığın içinde biraz da aydınlık vardır, ama onlar araya o kadar karışmışlardır ki karanlığın içinde var olsalar bile gözükemezler."dedi Mazerun.

       Mazerun son zamanlarda çok duygusal görünüyordu. Bana mesafeli davransa da benden sakın vazgeçme der gibi bakıyordu. Peki hangisi Mazerun'du? Benim için iki âlemi de karşısına alıp yakabilecek olan Mazerun mu? Aynada göreceklerimden korkan birşeyler saklayan Mazerun mu?

     "Tamam Mazerun, bana herşeyi anlatacağın günü sabırla bekleyeceğim. Ama bir şeyi eksik söyledin. Her karanlığın içinde aydınlık vardır ama o aydınlık karanlığa yenik düşerse zifiri karanlık olur. Ben en çok da bundan korkuyorum."diyerek onun gözlerine baktım.

     O anda karşımda Marid prensi Mazerun değil küçük bir erkek çocuğu vardı sanki. Hem biraz bozulmuş hem de beni kaybetmek istemiyor gibi bakıyordu gözlerime. Büyük bir suç işlemiş de telafi ediyor gibiydi.

      Yaşadığım bazı şeyler Engin beyin kız kardeşiyle benzer şeylerdi. Mazerun bir açıdan Engin beyin kız kardeşine musallat olan cin gibiydi. Diğer yandan çok farklıydı. Onun kardeşi cinle tanıştıktan bir süre sonra hiçkimseyle konuşmamaya başlamış ve içine kapanıp herşeyden korkar olmuştu Engin beyin anlattığına göre. Ben ona benzemek istemiyordum. Ben korkarak yaşamaktan çok yorulmuştum. Mazerun bir insan olsaydı hiç düşünmeden kalbimi rahatça ona açabilirdim. Ama o bir cindi ve benden sakladığı birçok şey vardı. Bazen hiçbirşey bilmeden huzur içinde yaşayan insanlara o kadar çok özeniyordum ki ama asla onlar gibi olamayacaktım. Öbür âlemle iletişime geçen insanlar iki alem arasında kalmış bir yaşam seçerler. Varlıkları bu dünyada olsa da sanki ruhları öbür âlemdedir. Onları geldiklerinde hissederler, benim gibi görebilen insanlar onları görürler, kimileriyse bunu kaldıramazlar,ya delirirler ya da içlerine kapanıp tüm insanlardan uzaklaşırlar.

    Mazerun'a konuyu değiştirmek için:
       "Sedef nasıl Mazerun?Ne zaman gelecek?Onu çok özledim. Keşke onu görebilseydim."dedim.

     "Sedef yakında gelecek  Duygu. Biraz dinleyip kendini toparladığında gelecek. O da hep seni ve evliliğimizi soruyor. Gittiğimde söylediklerini mutlaka ileceğim."dedi Mazerun.

     Mazerun o an elimi tutup gözlerimin içine baktı.

        "Duygu; ben ne olursam olayım, nerede olursam olayım, ister aydınlık ister karanlık olayım seni hep herşeyi göze alacak kadar çok seveceğim. Sen benden vazgeçsende vaz geçmesende."diyerek elimi öptü Mazerun.

        Bu deliliğe neden karşı koyamıyordum. İstemsizce ona gülümsüyordum,bu çok yanlıştı biliyorum ama mutlu olmuştum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kesin her halimden ona karşı hissettiklerim belli oluyordu. Bunları hissetmemem gerekiyordu biliyorum. Ama kalbim hep bana oyun oynuyordu. Ah o kalbim, beni öyle bir girdabın içine sokmuştu ki ne hissettiğimi ne hissedeceğimi  ben bile kestiremiyordum.

      Gece derin bir uykuya dalmıştım. Uyurken bir anda evimizin bodrum katında uyandım. Orada babam bazı kağıtları karıştırıyordu. Bunun bir rüya olduğunun farkındaydım. Yine de babamı orada görmek çok güzeldi.

      "Baba bu saatte ne yapıyorsun burada?"dedim.

       "Kızım onu buraya koymuştum ama bulamıyorum."dedi.

         "Neyi bulamıyorsun baba, ben yardım edebilir miyim?"dedim.

         "Bu kağıtların arasında bir numara var. Ben gitsem bile mutlaka onu bul ve ara kızım."diyerek elimi tuttu. O anda babamın yaşadığı günlerden birinde bu kağıdı annemden ve teyzemden sakladığını gördüm. Bunu bana gösterip bir anda yok olmuştu babam.

     Bunun bir rüya olduğunu biliyordum ama bu rüyayı boşuna görmediğime de adım kadar emindim. Mutlaka önemli bir mesajdı ve asla peşini bırakmamalıydım. Evde kimse yokken bodrum kata inip o kağıdı mutlaka bulmalıydım...

Lanetli Aşk Cinin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin