o t u z y e d i .

4.6K 524 872
                                    

medyaya çok güzel bir şaheser bıraktım, lütfen bakın 😔 hatta bölümü şarkı eşliğinde dinleyin daha çok ağlatıyor... lütfen bölümün çevrilmesinde yardımcı olan haechanctzen 'e teşekkür edin 🥺🥺

Minho derin bir nefes aldı, "Hayır, Jisung, artık devam edemiyorum. Ayrılmak istiyorum."

Jisung gözlerini kırpıştırdı ve göğsünün sıkıştığını hissetti. Minho'yu kesinlikle doğru duymamıştı. "Ne?" diye fısıldadı.

Minho kafasını eğdi, "Senden ayrılmak istiyorum Jisung. Artık erkek arkadaşın olmak istemiyorum."

Jisung kalbinin atmayı kestiğini, dünyanın durduğunu hissetti, sanki şimdi dünya sona erecekti çünkü olan buydu, Jisung'un dünyası sona eriyordu. Minho uzun zamandır ona ilk ismiyle seslenmemişti ve bunu söylediğini duymak yabancı gelmişti.

"Yalan söylüyorsun." Jisung, gerçekten inandığı için mi yoksa doğru olmasını istediği için mi bunu söylemişti emin değildi.

"Senden bıktım ve artık seninle takılmaktan hoşlanmıyorum." Minho omuz silkti.

Jisung sanki bir el göğsünü delip geçmiş gibi hissetti. "Dün beni sevdiğini söylemiştin." Gözünden bir yaş ayrıldığını hissetti, bu diğer yaşların öncüsüydü.

"Bunu sadece hiçbir şeyden şüphelenmemen için söyledim. Seni seviyordum ama artık soğudum. Böyle şeyler olur. Çok düşündüm ve Hwajoon'un haklı olduğunu yeni anladım. Benim için daha uygun olan, beni aşağı çekmeyecek birine ihtiyacım var." Çete üyesi soğukkanlı bir şekilde söyledi. Az önce söylediği sözlerdeki zehir miktarını bilmiyor gibiydi.

Soğudum. Daha uygun. Aşağı çeken. Bu sözler Jisung'un zihninde yankılandı ve sevdiği çocuğun ağzından çıkmasını hiç duymamayı diledi. Göğsündeki elin kalbini sertçe kavradığını hissetti.

"Bunu gerçekten istemiyorsun. Bunu yapıyorsun çünkü senden ayrılmamın benim için daha güvenli olacağını düşünüyorsun." Bu tek mantıklı cevap olmalıydı. "Seninle olmamın benim için daha güvenli olup olmadığını umursamadığımı söyledim. Yine de seninle olmak is-"

"Jisung her şey seninle ilgili değil, bunu senin için yapmıyorum, bunu kendim için yapıyorum çünkü artık seni sevmediğim halde seviyormuş gibi davranamıyorum. Bu boğucu ve zamanımı boşa harcıyor. Bunu daha fazla yapabileceğimi sanmıyorum. Bu beni hasta ediyor."

Jisung gözyaşlarının yüzünden aşağı aktığını hissetti, daha fazlası düştükçe hızları arttı. Bu kabustan uyanmak isteyen gözlerini kapattı. Gözlerini açtığında odasının tavanını görebilmesi için dua etti, ama gözlerini açtığında hâlâ Minho'nun arabasındaydı.

"Eğer ciddiysen, gözlerimin içine bak ve bana artık benimle olmak istemediğini söyle." Jisung çatlayan sesiyle rica etti. 'Eğer beni gerçekten seviyorsa bunu yapamaz. Değil mi?' Jisung diğerinin yapamaması için içinden yalvardı.

Minho iç geçirdi ve doğrudan Jisung'un gözüne baktı. Çete üyesi kalbinin kırıldığını hissetti. Jisung'un yüzündeki yaşları silmek ve hayatının aşkına sarılıp gözyaşlarının sebebi olduğu için özür dilemek istedi ama güçlü kaldı. "Artık seni sevmiyorum ve erkek arkadaşın olmayı bırakmayı çok istiyorum." dedi gözlerini kırpmadan.

Jisung, elin kalbini vücudundan söküp çıkarttığını hissetti. Yüzündeki gözyaşlarını silmek istedi ama işe yaramazdı çünkü silinen gözyaşlarının yerini hemen yenileri alıyordu. "Tamam. Bu noktadan sonra artık birlikte değiliz." Jisung kelimeleri ağzından zar zor çıkardı. Sesi çatladı ve çok titriyordu. Minho'nun arabasının kapısını çabucak açtı ve koşarak evine koştu, asla arkasına bakmadı.

His Scars || MinsungWhere stories live. Discover now