o n a l t ı .

8.7K 913 2K
                                    

Yanlışlarım varsa bildirin lütfen, iyi okumalar.

---

"Benden korkuyor musun?" Minho Jisung'a yoğun bir şekilde bakıyordu.

Jisung aniden kendine olan güvenini kazandı ve omuz silkerek doğrudan Minho'nun gözlerine baktı.

"Bilmiyorum korkmalı mıyım?"

Minho cevap vermek için ağzını açtı ama geri dönüp diğerleriyle buluşma zamanının geldiğini belirten düdük sesi duyuldu.

Jisung gerçeğe geri döndü ve hızla geri çekildi, yüzü az önce olan olaydan dolayı ısınmıştı. Jisung, Minho'nun beş metre ilerisinde olduğundan ikisi de konuşmadığı için yürüyüş sessizdi.

Kampın arka tarafına vardıklarında Jisung iki kişinin öğretmenin yanında ayakta durduğunu gördü. Bunların tüm eşyaları ilk bulan iki kişi olduğunu tahmin etti.

"Öğrenciler sessiz olun. Öğelerini en çabuk bulan bu ikisi oldu. Adlarınızı söyleyin." Öğretmen mikrofonu ilk çocuğa verdi.

"Uh Jaemin." Mikrofonu arkadaşına uzattı, "Jeno." dedi diğeri.

"Tebrikler arkadaşlar. Ödülünüz king boy şeker." İki çocuk gerçekten heyecanlı görünüyordu.

"Tamam öğrenciler, başka bir etkinlik ayarladık ama bence öğle yemeğinden sonra yapmalıyız. Öğle yemeği çok yakında servis edilecek, bu yüzden sadece düdük sesine kadar takılın."

Jisung, Felix ve Seungmin'in durduğu yere doğru yürürken; Minho da Changbin ve Hyunjin'in durduğu yere doğru yürüdü.

"Minho ile aranızda ne oldu?" Felix, Jisung onlara gelir gelmez sordu.

"Benden kesinlikle nefret ediyor." Jisung belirtti.

"Ne demek istiyorsun?"

"Gerçekten sinirli görünüyordu ve benimle hiç konuşmadı." Jisung omuz silkti.

"Başka ne oldu?" Seungmin daha fazla bilgi bekliyordu.

"Hepsi bu. Başka hiçbir şey olmadı." Jisung yalan söyledi. Gölde olanları onlara anlatmak istemedi çünkü çok utanmıştı.

"Yetersiz." Seungmin hayal kırıklığıyla söyledi.

"Senden bu kadar nefret etmesi için ne yaptın?" Felix yüksek sesle merak etti.

"Kelimenin tam anlamıyla hiçbir şey yapmadım. Sohbet etmeye çalıştım ama ağzımı her açtığımda ağzımı bantlayıp kapatmak istiyor gibiydi."

Seungmin ve Felix kıkırdadı. "Bu çaresiz. Sen çaresizsin."

"Peki ya sen Seungmin? Hyunjin nasıldı?" Jisung konuyu hızla değiştirdi.

Seungmin homurdandı, "Benimle defalarca flört etmeye çalıştı. İyi davranıyordu ama eminim ki bu bir çeşit flört tekniği. Tavlama sözlerinden bazıları gülünçtü ama aslında biraz komik birisi."

Felix ve Jisung birbirlerine baktılar, "Oh dostum, bana onun flört girişimlerine senin de düştüğünü söyleme!" Felix dramatik bir şekilde nefesini tuttu.

Seungmin gözlerini devirdi ve Felix'in omzunu tokatladı, "Güya. Onun takılmak için kötü bir insan olmadığını söylüyorum. Bu, ondan hoşlandığım anlamına gelmez. O bir playboy, ona asla aşık olmam."

"Hm asla bilemezsin. Belki onu değiştirirsin." dedi Jisung.

"Evet aynen, bu klişe bir gençlik romantizm filmi değil." Seungmin alay etti. "Onunla ilgilenmiyorum bile."

His Scars || MinsungWhere stories live. Discover now