2.1

412 48 40
                                    

Sabah olduğunda Yeonjun uyanmak istemedi. Yeji'siz hayatının başlayacağı sabahına uyanmak istemedi.

Yine de yatağın sol tarafını yokladı.
Belki bir ümit, oradadır diye.

Yoktu.

Yeji'nin bir ergenden farksız ailesine lanet ederek gözlerini açtı.
Doğruldu.

Etrafına bakındı.

Yeji'ye dair hiçbir şey yoktu etrafta.
Sadece akşam yatarken saçından çıkardığı tokası duruyordu orta sehpanın üstünde ve bir de katlanmış bir kağıt vardı.
Tokayı alıp bileğine geçirdi.
Kağıdı alıp açtı.

Düşündüğü şey olmasını istemiyordu ama evet, bu Yeji'nin kendi el yazısıyla yazılmış ve büyük ihtimalle de okurken ağlayacağı veda mektubuydu.

Satırlarda gözlerini gezdirmeye başladı.

"Yeonjun,
sana veda edemediğim için özür dilerim. Sadece, bu konularda çok kötüyüm ve senin yüzüne bakıp 'Hoşça kal.' dersem eğer, gidemezdim..."

Yeonjun şimdiden gözlerinin dolduğunu hissediyordu.

Keşke gitmeseydin, diye geçirdi içinden. Gidemeseydin, gitmek zorunda olmasaydın, yanımda kalsaydın ya da yanında gelebilseydim.

"Beni anlamanı beklemiyorum, umarım hiçbir zaman da anlamazsın. Ailen hep bir arada olur, mutlu ve huzurlu bir yaşantınız olur. Sadece birazcık anlayış göstermeni bekliyorum. Birazcık. Çok azcık..."

Yeonjun Yeji'yi hep anlayışla karşılamıştı.
Ona bazen kırgın olsa da asla kızmamıştı, asla öfkelenmemişti.

"Olayların bu reddeye gelebileceğinin her zaman bilincindeydim ama bunu kabullenmek, hazmetmek benim için de çok zor oldu.
Sen bu notu okurken büyük ihtimalle ben Seul'ün il sınırına yaklaşmış olacağım..."

"Hayır, deme işte. Öyle deme!" diye kendi kendine söylendi Yeonjun. Gittiğini kabullenmek istemiyordu.

"Sadece şunu söylemek istiyorum ki, teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim..."

Yeonjun burukça gülümsedi.

Yeji her daim teşekkür etmişti kendisine.
Her daim. Yeonjun ısrarla buna gerek olmadığını söylese bile.

"Sen hep yanımdaydın ve ben kendimi o kadar mahçup hissediyorum ki. Hâlâ bile. Her konuda. Kafam o kadar karışıktı ki.
Anla işte! Ben beceremiyorum. Sevmeyi, sevilmeyi, genel manada hiçbir şeyi. Sadece teşekkür ederim, zaten sadece bunu yapabiliyorum..."

Yeonjun'un yanağından bir damla yaş süzüldü.

"Deme öyle güzelim." dedi kendi kendine. Onun duyamayacağını bilse de söyledi.

"Beni çok özleme olur mu? Bunu hak ettiğimi sanmıyorum..."

Yeonjun kendi kendine alayla güldü.

"Sence böyle bir şey mümkün mü?"

"Zaten iki sene sonra, mezun olunca tekrar Seul'e dönmek istiyorum. Tabi o zamana kadar beni unutmuş olursun ama, belki hâlâ bir şansımız olur. Beni hâlâ sevmek istersin, ben seni hâlâ severim.
Her şey için teşekkür ederim..."

Sunday Curse | yeonjiWhere stories live. Discover now