1.1

574 65 21
                                    

Yeji kollarını Yeonjun'un belinden çekti, ağlaması hala dinmemişti. başını havaya kaldırdı, akan göz yaşlarını durdurmaya çalıştı ama yapamıyordu.

Yeonjun bunu fark edince ellerini Yeji'nin yanaklarına koydu ve akan göz yaşlarını baş parmaklarıyla usulca sildi. Ama sildiği yaşların yerini yenilerinin alması çok uzun sürmemişti.

"Ağlama artık. Bak ben de buradayım, o adamın sana bir şey yapmasına izin vermem tamam mı?"

Yeji kafasını salladı.

"Teşekkür ederim."

Gözlerini Yeonjun'dan çekip yere sabitledi.

Bir süre ikisi de konuşmadı, şöyle bir durumda ne diyeceklerini bilemiyorlardı.

Kapılarının önüne doğru yaklaşan adım sesleri duyduğunda Yeji hızla Yeonjun'un arkasına geçip kapıyı kilitledi. Bir süre durdular.

Kapı tıklandı.

"Yeji Hanım, yemeğinizi getirdim. Kapıyı açar mısınız?"

Yeji gelenin annesi veya babası olmadığını anlayınca büyük bir nefes verdi.

Yemek yemek istemiyordu, kapıyı açmadı.

"Yemeyeceğim..."

"Ama bakın, Bayan Hwang yemenizi istiyor."

"Ama ben yemek istemiyorum! Lütfen
Ji A, gider misin?"

Kapının önündeki kadın, kapının arkasından rahatlıkla duyulabilecek bir şekilde 'Of'ladıktan sonra ayaklarını yere vurarak uzaklaştı.

"Ona ismiyle mi hitap ediyorsun?"

Yeonjun'un sorduğu soruya karşı Yeji sadece kafasını salladı.

Bu durum Yeonjun'a oldukça garip gelmişti. Karşısındaki kadınla samimi olmadıkları apaçık ortadaydı, üstüne üstlük adının Ji A olduğunu öğrendiği kadın kendisinden yaşça büyüktü. Belki de daha önce evlerinde çalışan kimse olmadığı için bu durum Yeonjun'a bu kadar garip gelmişti.

"Kendisine çoğu kez 'Hanım' ya da 'Unnie' diye hitap ettim, ama kabul etmedi."

Yeji'nin kısa açıklamasıyla Yeonjun anlarcasına kafasını salladı.

"Oturabilirsin."

Yeji yatağını göstererek Yeonjun'a seslendi.

"Ayakta kaldın."

Yeonjun da kafasını sallayıp yatağa oturdu. Yatak hiç bozulmamıştı, anlaşıldığı üzere de Yeji gece boyunca hiç uyumamıştı.
Yatakta abur cubur paketleri ve buruşturulmuş peçeteler vardı.

O peçetelerle burnunu sildiğini düşünmemeye çalışarak kafasını tam karşısındaki dolaba çevirdi.

Yanında oluşan çöküntüyle
Yeji'nin de yanına oturduğunu anladı.
Burnunu çekişinden de hâlâ ağladığını...

Sunday Curse | yeonjiWhere stories live. Discover now