Sunday Curse | yeonji

2.5

"Ağaç oldum gelin artık! Alt tarafı beş günlüğüne gidiyoruz, tüm dolabı neden yükleniyorsun Yuna. Chaer bavulu kapatmak için fermuarı çekmen gerek üstüne oturman değil. Yeji hava kırk derece niye yorganlasın- yastığımı bırak! Jisu çay takımını neden alıyorsun? Tanrım bana sabır ver."

Ryujin gözlerini kapatıp içinden ona kadar saymaya başladığında dört kız, Ryujin'in biraz daha beklerse alev topuna dönüşeceğini fark ettikleri an soluğu kapıda almıştı.

Ama Yeji hâlâ yavaş hareket ediyordu.

Sorunlarını konuşarak çözen biri değildi, konuşamazdı insanlarla. Ve o tatile giderlerde bir şekilde -çok sevgili arkadaşları sayesinde- Yeonjun'la baş başa kalacağından adının Yeji olduğu kadar emindi.

Ryujin ayakkabılarını giyip diğerini de giymeleri için dışarıya çekip kapıyı çarptı. Asansöre yöneldi.

"Ben gidiyorum, beş dakikaya inmiş olun." diyerek zemin kat tuşuna bastı. O zemin kata inerken kızlar da sandaletlerini ayaklarına geçirmekle meşguldü.

Bavullarıyla merdivenleri indiler, çünkü asansör o kadar yavaştı ki 5 dakikaya sadece yukarı çıkabilirdi.

Dışarı çıktıklarında büyük bir araçla karşılaştılar. On kişiyi taşıyabilecek kadar büyük.

Aralarında hiçbirinin arabası dahi olmadığından bu karavanımsı yapının birden ortaya çıkması şaşırtmıştı.

"Bu nereden çıktı?" diye sordu Ryujin. Beomgyu ise ensesine doğru uzamış saçlarını savurup güneş gözlüğünü çıkararak "Beom'unuz her şeyi ayarladı bebeğim." dedi. Ryujin gülerek göz devirdi, "Cidden Beomgyu, nereden buldun aracı?"

Soobin Beomgyu'nun havasını söndürerek "Amcasından iki günlük diyerek arakladı. Acaba beş gün şehir dışında olacağımızı öğrense neler olur?" diye güldü.

"Ya araba buldum sonuçta değil mi?" diyerek güneş gözlüklerini geri taktı Beomgyu.

Kai Yuna'nın valizlerini yüklenirken "Hadi gidelim artık." dedi.

Daha fazla beklemeden bavulları aracın arkasına yükleyip yerleştiler. Ehliyetini almış tek kişi olan Yeonjun'u şoför koltuğuna yerleştirmeyi hedeflenmişlerdi ama Yeonjun moralinin bozuk olduğunu söyleyerek arka koltuklardan birine yerleşmişti. Yetmezmiş gibi şoför koltuğuna Soobin'i oturtmuştu. Herkes yerleşmiş Soobin'in arabayı çalıştırmasını bekliyordu.

Soobin ise panikle arka koltuklara kurulmuş arkadaşlarına döndü. "Ben yazılı sınavı daha geçen hafta geçtim, kullanamam ben."

Yanındaki Jisu ise onu önüne döndürüp "Kullanırsın, kullanırsın." demişti. "Bizi öldürme yeter."

"Onun garantisini bile veremiyorum ki!" diye bağırdı Soobin.

Taehyun arkadan Soobin'in kafasına su şişesini fırlattı. "Soobin gidelim artık yoksa o su şişesini sana yediririm. Ölüyoruz sıcaktan bari klimayı aç!"

Soobin anahtarı yerine yerleştirip arabayı çalıştırdı. Klimayı açtıktan sonra gaza bastı. Ama araç yerinden oynamadı bile. Sadece motoru gürledi. Bir kez daha gaza bastı Soobin, tüm gücüyle. Ama yine sadece motor gürlemişti.