1.4

558 60 65
                                    

Sıradan bir okul gününün sonunda Yeonjun, çıkış zilinin çalmasıyla dersin son beş dakikasında topladığı çantasını kaptığı gibi sınıftan çıkıp gitmişti. Okulun karşısındaki otobüs durağına koşup binmesi gereken otobüsü beklemeye başladı.

Beklediği otobüs gelince bindi, cebinden çıkardığı kartı okuttu. Ortalarda boş bir yer görünce oraya geçti. Kulaklıklarını takıp bir şarkı açtı.

Çok uzun sürmeyen bir yolculuğun ardından istediği binanın önüne varınca durakta duran otobüsten indi.

Bahçe kapısı kapalıydı, görünüşe göre dersleri hâlâ bitmemişti. Bahçe duvarına yaslanıp beklemeye başladı. Aradan çok geçmeden de çıkış zamanını haber veren zil çaldığında yaslandığı duvardan doğruldu.

Çıkan öğrencilerde tek tek gözlerini gezdirmeye başladı.

İlk birkaç dakika çıkmadı ama sonra arkadaşlarının arasında onu gördü. Sarı, kısa saçlı ve açık kahverengi, dalgalı saçlı iki kızla gülüşerek kapıdan çıktı. Kızlar kaldırımın aşağısına doğru gidip bir yandan da ona el sallarken o, yolun karşısına geçip onlardan ters yöne doğru ilerledi.

O Yeonjun'u fark etmeden cebinden çıkardığı kulaklıklarıyla ilgilenirken, Yeonjun da arkasından ilerlemeye başladı.

Yeonjun kulaklıklarını çıkarıp cebine sıkıştırdı. Telefonunu çıkarıp saate baktı, 4'e on dakika vardı. Demek ki Yeji'nin çalışmaya başlayacağı kafe okuluna çok da uzak değildi, yoksa yürüyerek gitmezdi.

Yeonjun gözlerini bir saniye olsun ondan çekmeden ilerlerken Yeji'nin bir dükkana girmesiyle durdu. Kafenin dışını inceledi, tabelasına da bir göz atıp geldiği yöne ilerlemeye başladı.

Etrafına bakınarak kafenin tam olarak konumunu anladıktan sonra kulaklıklarını cebinden çıkardı ve ilerlemeye devam etti.

••

Elindeki kalemi kenara bırakıp önündeki test kitabını kapattı. Saati kontrol etti. 7'yi biraz geçiyordu.

Daha zamanı vardı ama onun yapacak bir şeyi yoktu.

Sıkıntıyla oflayıp oturma odasına geçti. Telefonunun bildirim sesi çıt çıkmayan evi doldururken bakışları sehpanın üstündeki telefonuna gitti. Art arda gelen bildirim seslerinin sebebini merak etmişti.

Telefonun kilidini açtı ve uygulamaya girdi.

Daha önce bulunmadığı bir gruptan gelmeye devam eden mesajlarla kaşları çatılmıştı.

Gruba girdi. Grubun ismi olan 'Hepimiz toplanıp boy mu alsak¿' yazısını okuyunca kaşları mümkünmüş gibi daha çok çatıldı.

Gruptaki katılımcılara baktı. Aralarındaki tek tanıdık isim sınıf arkadaşı Soobin, maçta tanıştığı Beomgyu ve Yeji'nin arkadaşlarıyla beraber bovling oynadıkları gün gıcık kaptığı Hyunjin'di. Diğerlerini ise sadece ismen duymuştu.

Mesajlarda şöyle bir göz gezdirdi.

Tek anladığı şey ortaokul arkadaşı ve üç hafta önce -Yeji'nin okul takımıyla yaptıkları maçtan önce- maç yaptıkları karşı takımdaki oyunculardan biri olan Changbin'in bu pazar günü doğum günü olmasıydı. Geri kalanı ise boş konuşmalar ve atışmalardan ibaretti.

Sunday Curse | yeonjiWhere stories live. Discover now