2.4

353 52 85
                                    

Yeji hayal kırıklığıyla merdivenlerden inmeye başladığında Yeonjun da kapıyı kapattı.
Sırtını kapattığı kapıya yasladı. Kafasını sertçe kapıya vurdu. Akmaya hazır göz yaşlarını elinin tersiyle sildi.

Böyle olmasını kesinlikle istememişti. Böyle bir konuşma da hayal etmemişti.

Sadece fazla kırgındı Yeji'ye. Ne tepki vereceğini bilememişti.

Oturma odasına, Sihyeon'un yanına ilerledi.

Sihyeon'un evde olmasını Yeji'nin çok yanlış anlayacağına adı kadar emindi. Ama şu an bunun için de ayrıca tartışmak istemiyordu.

Sihyeon elinde tuttuğu kahve kupasını sehpaya bırakıp oturduğu yerde doğruldu. "Neler oluyor?"

Yeonjun cevap vermeden L koltukta Sihyeon'un çaprazına oturdu.

Yeonjun konuşmayınca Sihyeon devam etti. "Az önce gelen, saatlerdir anlattığın Yeji mi?"

Yeonjun kafasını salladı.

Sihyeon geldiğinden beri -yani yaklaşık saat 5'ten beri ki şu an hava kararlı çok oluyordu- Yeonjun devamlı Yeji'den bahsediyordu.

Nasıl karşılaştıklarından, nasıl tanıştıklarından, nasıl sevgili olduklarından, Yeji'nin ailesinden ve Busan'a gidiş sebebinden. Her şeyden Sihyeon'a bahsetmişti. İşin ilginç yanı ise Sihyeon hiç sıkılmadan Yeonjun'u dinlemişti.

Yeonjun şu an Yeji'ye anlatamadığı pek çok şeyi az önce Sihyeon'a anlatmıştı. İki senedir yaşadığı duygu karmaşasının hepsini anlatması gereğinden fazla uzun sürse de sonunda birine itiraf edebildiği için iyi hissediyordu.

Yeonjun sinirle uzamaya başlamış saçlarını karıştırdı.

Sihyeon kaşlarını çattı. "Madem ona bu kadar değer veriyorsun, aranızdaki bu saçmalığı niye uzattın?"

"Duygularımı saçmalık olarak görmeyi ne zaman bırakacaksın?" dedi Yeonjun belirgin bir kırgınlıkla.

"Duygularını saçmalık olarak nitelendirmiyorum. Sadece düzgünce oturup konuşsaydınız bu kadar uzamayacaktı bu mevzu."

Yeonjun yeniden kafasını salladı.

Haklıydı. Sihyeon her zaman haklıydı zaten. Ortaokuldan beri aynı sınıftalardı, üstüne üstlük aileleri de arkadaştı. Ve Sihyeon hep haklıydı.

Yeonjun koltuktaki yastıklardan birine sarılıp uzandığında Sihyeon yüksek sesle ofladı. "Yeonjun saçmalama, kalk. Git kızdan özür dile."

"Nerede hata yapıyorum?" diye mırıldandı Yeonjun. Hatayı hep kendinde aramış biri olarak yine aynı şeyi yapıyordu.

Kendince çok kırgındı ve yalnız kalmak istiyordu. Ama bir yandan da Yeji'ye de kızamıyordu, ona da bir şey diyemiyordu.

O kadar ikilemde kalmıştı ki tek çare olarak kendini eve kapatmayı seçmişti.

Sihyeon gelmese belki günlerce yorganının altında kalmaya devam edecekti.

Sunday Curse | yeonjiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin