*29.Bölüm: Ruhun Direnişi

828 218 53
                                    

"Ruhun Direnişi"

I keep looking for something I can't get
Broken hearts lie all around me, and I
Don't see an easy way to get out of this

⚔️

***

Yoldaşını kurtarmak için gösterdiğin fedakârlık sana ölümü getirdi Kan Avcısı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yoldaşını kurtarmak için gösterdiğin fedakârlık sana ölümü getirdi Kan Avcısı. Ve aynı zamanda başka bir kapıyı araladı. Tek gereken, inancını kanıtlayacak yürekten bir duaydı.

Sen yaşamla kutsanmış ölümsün, ikisinin arasında, yarım kalan kaderini tamamlayacak olan bir ruhsun. Yükselen ruh.

Rehber'in sözleri Annarithel'ın karman çorman zihninde yankılanırken bacaklarının titreyişine engel olamıyordu. Pietro'ya sırtını dönüp odanın bir ucuna zar zor yürüdüğünde adamın yok olmasını, her şeyin sona ermesini ve lanet kâbuslarından biri olmasını dilemişti ama gözlerini açtığında yine aynı yerdeydi. Korkuyordu Annarithel. Yaşadıkları, Rehber'in sözleri maalesef kâbus olamayacak kadar gerçekçiydi.

Sen yaşamla kutsanmış ölümsün... Bir ruhsun...

Annarithel alt dudağını yaracak kadar dişleyip titreyen ellerini yüzüne doğru kaldırdı. Ellerini kan kırmızı saçlarının arasından geçirdi, yanaklarına dokundu ve neredeyse paramparça olmuş, üzerinde kurumuş kanı olan giysisini çekiştirdi. Bir ruh olamazdı. Ölmüş olamazdı. Hisleri sahiciydi, hızla atan kalbini duyabiliyordu. Bir ruh olsaydı bunları hissedememeliydi kendine dokunamamalıydı öyle değil mi?

"İmkânsız...B-bu imkânsız. Yalan söylüyorsun," dedi Annarithel. Rehber'e bakamıyordu. Sesinden saf korku akıyor hatta korkusunun kokusunu alabiliyordu.

Rehber sıkılmış gibi iç çekti. "Ah. Böylesi daha kolay olurdu değil mi? Kabullenmek yerine inkâr etmek. İnan bana yol gösterdiğim her ruhta aynı tepkiyi görüyorum."

Annarithel delirmiş gibi kendine dokunuyordu sonra hışımla Rehber'in önüne geçti. Adamın beyaz sakallarına, göğsüne dokundu.

"Nasıl?" diye fısıldayabildi. Aklından geçenler arasında çekip koparabildiği tek soru buydu.

"Gördüklerin, hissettiklerin, yaşadıkların hepsi benim kontrolüm altında. Ben ne görmeni istiyorsam onu görüyorsun ne hissetmeni istiyorsam onu hissediyorsun çocuğum," dedi Rehber ve sandalyesinden kalkıp parmaklarını şıklattı.

Annarithel önce büyük bir patlama olduğunu sandı refleksle gözlerini kapattı. Gözlerini açtığında ise herhangi bir patlama yaşanmadığını çok daha kötüsünün gerçekleştiğini fark etti. Rehber'in parmağını şıklatmasıyla başka bir yerde belirmişlerdi.

Annarithel'ın zihni parçalanmanın eşiğindeydi, aklını yitirmek üzereydi. Nefesi seğiriyor, ciğerlerine acı verici, buz gibi bir baskı yapıyordu.

Kanın Şarkısı (Kanın Şarkısı Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin