37.Bölüm: Gölgelerin Arasında Büyüyen Müttefiklik

764 185 128
                                    

"Gölgelerin Arasında Büyüyen Müttefiklik"

A storm is coming
Desire burns
A war is calling
The tides are turned

⚔️

Selam!

Nabersiniz kan güzelleri?

Biraz uzun bir bölüm çünkü Kanın Şarkısı'nda rahat bir nefes alabileceğimiz son bölüm olacak
diyebilirim... Kreşendo yakın

Herkesi cehennemin kraliçesi olabilecek kadar karanlık bir yanın olduğuna inandırmış olabilirsin ama ben, kalbinin cehennemin buzlarını eritebilecek kadar güçlü olduğunu görebiliyorum.

"Sen de mi böyle düşünüyorsun Enhrecha?" diye fısıldadı Annarithel, tanrıçanın büstü ve üzerine kan damlatılmış zambaklarla dolu sunağa bakarken. "Ruhumu aklanmış sayabilirsin ama kalbim umutsuz vaka."

Annarithel ellerini solmuş zambakların üzerinde dolaştırdı, kehribar gözleri ince uzun mumların ışığı sayesinde sıvı altınlar gibi parlıyordu.

Rhyvar, dengesiz bir piç kurusuydu. Bir an Annarithel'ın boğazına sarılma arzusuyla yanıp tutuşurken bir anda bambaşka bir kimliğe bürünüyordu. Karşısındakinin kim olduğunu ve ortak amaçları dışında başka hiçbir bağları olmadığını bilen bir liderden, şefkatini güzel sözlerle dile getiren bir adama dönüşüyordu. Eh, Annarithel'ın da ondan kalır yanı yoktu. Her zaman bir tahtasının eksik olduğunu düşünürdü, sağı solu hiç belli olmazdı. Ancak birinin gırtlağına yapışmak istiyorsa, bu isteği öylece silinip gitmezdi. Rhyvar'a karşı ise tavırları tam bir muammaydı. Sırrını bilen kişi olması mı, hatta o sırrın tohumlarını ekmesine yardım eden kişi olması mı onu bu kadar etkiliyordu bilemiyordu. Tek bildiği az önce Rhyvar o sözleri ettikten sonra başını çevirip yanından ayrılmaktan başka hiçbir şey yapamadığıydı. Ne tehdit etmiş, ne gözlerini oymuş ne de lafını ağzına tıkmıştı.

Enhrecha'nın büstünün kenarlarında parmaklarını dolaştırdı ve gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. "Eğer beni duyuyorsan... Teşekkür ederim Enhrecha." Parmaklarını kıvırdı. "Bana güç ver tanrıçam, beni gözet. Kanım akmaya devam ettikçe kaderimi doğru yolda tamamlamak için çabalayacağım."

"Vay canına bu gerçekten duygusaldı."

Annarithel küçük bir çığlıkla yerinden sıçradı. "Kanım adına! Ellyro..."

Ellyro, üzerindeki gözleri ile aynı gök mavi rengine sahip elbisenin eteklerini tutup yerinde kıpırdanırken gülümsedi. "Ne için teşekkür ediyordun?"

Annarithel omuz silkti. Tanrıça aşkına, Edarnol ile alakalı bir laf etseydi eğer bu işin sonu hiç iyi olmazdı. Ellyro kurnazdı ne yapar ne eder gerçeği öğrenmenin bir yolunu bulurdu.

Ellyro ile neredeyse aynı boyda olan Callidus kızı başıyla ittirdi. Burada olmak onu sıkıyordu anlaşılan.

"Tamam, tamam. Gidiyoruz," diye mırıldandı Ellyro kiraz rengi dudakları ince bir tebessümle kıvrılırken.

Koridorları aşıp odalarına ilerlerken Annarithel geride kalıp kardeşini bir süre izledi. Ona bakınca aklına her zaman zarif bir ceylan geliyordu. Adımlarını kendine özgü bir zarafetle havada süzülürcesine atıyor, sarı gür dalgalar sırtında dans ediyor ve artık yaraların izinin çok az kaldığı beyaz teni ışıldıyordu. Karanlık, ne yaşarsa yaşasın Ellyro'ya dokunmamıştı. Ve Annarithel her zaman böyle kalmasını sağlayacaktı. Tanrıça biliyor ya, eğer Ellyro gibi iki gücü de içinde barındırarak yaşamak zorunda kalsaydı kriz anlarında gücünü kontrol edemez, tüm öfkesiyle birlikte dışa vururdu.

Kanın Şarkısı (Kanın Şarkısı Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin