33.Bölüm: Çekim

924 206 80
                                    

"Çekim"

⚔️

Bazı yaralar kabuk da bağlasa, tamamen yok da olsa asla unutulmazdı derin bir yara asla gerçekten kapanmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı yaralar kabuk da bağlasa, tamamen yok da olsa asla unutulmazdı derin bir yara asla gerçekten kapanmazdı. Olay aslında yaranın varlığı değildi size hissettirdikleriydi.

Annarithel Birlik malikânesinin duvarlarına asılmış, nişlere yerleştirilmiş meşalelerin aydınlattığı karanlık koridorlarında yürürken ailesinin yokluğunun onda açtığı derin yarayı düşünüyordu. İtiraf etmeli, bazı anlarda intikam hırsı ailesine duyduğu özlemin ve onları kurtarma arzusunun önüne geçmişti; bazen sırf acısından ilham almış, acısını bir bahane olarak görmüş ve kandan şaheserler yaratmıştı. Ailesini bulabilme umudu içinde yeşerirken yarası sanki iyileşmeye başlamıştı ama o hisleri asla unutamayacağına emindi. Cassia ve Daorel Orvira'nın kollarında huzuru bulsa bile arada yirmi yıllık bir geç kalınmışlık olacaktı ve eğer bir şey olur da umutları ışık hızıyla sönmeye yüz tutarsa Annarithel acısında kaybolup, içten içe yalnızca kendisini sorumlu tutacaktı.

Malikânenin koridorlarında yalnızca kafasını dağıtmak için keşfe çıktığında, hançerlerini kınlarından çekip bir şeyleri parçalama arzusuna engel olmak için ellerini duvarlarda, tırabzanlarda gezdiriyordu. Parmak uçları soğuğu anında emip yok ediyordu ve bunun onu her daim koruyan kanı sayesinde olmadığını biliyordu Annarithel.

Ay ışığını içeriye alan küçük pencerelere, yeşil yer döşemelerine ve önündeki koridorun bitimindeki aşağı uzanan geniş merdivene baktı. Zanosrit'te hissettiği soğuğu koruyucu kanı bile engelleyemezdi. Gece vakti şatoda dolaştığında, rutubetli hava ve köşe başlarındaki sinsi bakışlar yüzünden teninde yapış yapış huzurunu kaçıran bir his oluşurdu. Oysa burada... Farklıydı. Kimseye güvenmeme bilinci ile aşılması zor bir duvar ördüyse bile çatlakların oluştuğunu anlayabiliyordu. Bir şekilde kendini güvende hissediyordu. Daha önce Zanosrit ile karşılaştırabileceği başka bir yerde bulunmamıştı, insanların arasına girdiğinde o kadar tiksiniyordu ki Zanosrit ona bir nimet gibi geliyordu. Ama artık Birlik'in gerçeklerini keşfetmişti ve karşılaştırmanın ötesine geçmiş, Zanosrit'i arkasında bıraktığı için pişmanlık duymamaya başlamıştı.

Geniş basamaklı, tırabzanları kıvrımlı merdivenden inerken yakınlardan gelen sessiz naraların içine karışan hızlı solukları ve ardından patırtıları işitti.

Talim salonuna yaklaştığında sesler arttı. Ardına kadar açık kapının eşiğinde durdu. Yüksek tavanlı salonun zemininden tepesine kadar kalın sütunlar vardı. Eğitim mankenleri ve silahlar salonun bir köşesinde kafes ise diğer köşesindeydi. Salonun ortasındaki alanda ise Alcard Rhyvar Zaolyen bir eğitim mankeninin haşatını çıkarıyordu. Mızrak boyutunda bir sopa ile acımasız darbeler indiriyor yetmiyor amansız bir güç timsali olan yumruklarını savuruyordu. Kestane gür saç telleri bağından kurtulup yüzünü örtmüş, ter damlaları çıplak bronz sırtından aşağı damlıyordu. Yüksekte kalan pencerelerden sızan ay ışığı Kara Savaşçı'nın sert kaslarını ortaya çıkarmak için bir anlaşmaya girmiş gibiydi.

Kanın Şarkısı (Kanın Şarkısı Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin