Miya Sensei

617 92 34
                                    

   Doğru tahmin ediyorlardı. Bu Love Hug'dı. Athena kaykayıyla bir 180 yaptı işte asıl sorun geliyordu: uca sertçe bastırmak. Tüm gücüyle zorlama gibi uç kısma bastırdı ve başarmıştı. İllüzyonu gerçekleştiriyordu.               

     Tahmin edileceği üzere Adam kendi hareketine yenilmedi. İllüzyondan etkilenmeyerek sağ taraftan sıyrıldı. İnsanların bu kadar şaşırması yetmemiş gibi tam aynı hizaya geldiklerinde gözlerindeki ışık hala sönmeyen kız yokuş yukarı bir ollie yaparak kaykayını longboardın üzerine bindirdi.

     Artık bütün işi Adam yapıyordu. Terk edilmiş fabrikaya kadar ikisinin pozisyonu da değişmedi. Fabrika girişine geldiklerinde Aşkın Matadoru harekete geçti.

   Athena'yı kendine çekerek tek kaykayda gitmelerini sağladı. Ayağıyla yaptığı hamleyle longboarda göre daha kısa olan street kaykayını trabzanların arasındaki boşluğa doğru itti. Bu hareketten sonra tıpkı tangoda olduğu gibi kızı eğerek kaykayı alması için fırsat sağladı.

    İkiside tekrardan kendi kaykayının üzerine binince bitiş çizgisine sadece birkaç merdiven kalmıştı. Adam trabzanlardan kayarken Athena yine stil değiştirip Cherry'nin hız modunda yaptığı duruşu uyguladı. İkisi de bitiş çizgisini geçince etrafta uğultular dolanmaya başladı:

- Muhteşemdi! Dur biraz!

- Y-yenildi mi!?

- İnanmıyorum, şaka yapıyorsun değil mi!?

   Hayır, şaka değildi. Adam kaybetmişti. Kazansa bile hala canı sıkkın görünen Athena rakibine iyi yarıştı dercesine bir işaret yaparak Cherry ve diğerlerine katılmak üzere dağın tepesine doğru çıkmaya başladı. Yanlarına vardığında Joe ve Cherry de  dahil herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu. Miya bu sessizlikten rahatsız olarak söze girdi:

-(Miya) Nasıl yaptın?

-(Athena) Neyi nasıl yaptım?

-(Miya) Her şeyi!

-(Athena) Boşverin sonra anlatırım. Dondurma yemeye gidelim mi?

-(Miya) Büyük bir yarıştan çıktın, arkanda bir sürü meraklı insan bıraktın ve dondurma yemek mi istiyorsun?

-(Athena) Hıhı ama hepiniz gelmezseniz gitmem!

-(Cherry) Ben geliyorum.

-(Joe) Cherry!

-(Joe) O varsa ben de varım.

-(Miya) Joe sen de mi!? Hıh! Sanırım artık Kahraman seviyesindesin, ben de geliyorum.

-(Reki) Shadow amca ve bizi de sayın!

   Herkes kabul etmişti. Çıkışa doğru yönelirken fark etmeselerde dev ekrana yansıyan monitörde Adam sırıtarak aracına biniyordu. Joe, Cherry ile birlikte motorla; Reki, Miya, Langa ve Athena Shadow ile birlikte arabayla küçük bir dondurmacı dükkanına geldiler. Bir masaya oturup dondurmalarını yerlerken Miya oyunundan kafasını kaldırmayarak planlarını açıkladı:

-(Miya) Kaplıcaya gitmeye ne dersiniz?

-(Athena) Ne zamandan bahsediyorsun?

-(Miya) Haftaya, ayın sekizinde.

-(Athena) Üzgünüm, pazarlama departmanıyla ürün tanıtacağım. Ihh! Ne kadar sinir bozucu!

-(Cherry) Benim de iş görüşmem var.

-(Joe) Başka planlarım var çocuklar. Başka zamana.

-(Miya) Reki? Langa?

-(Reki) Aslında fena fikir değil Miya!

-(Langa) Katılıyorum.

-(Shadow) B-Bana niye sormadın!

-(Miya) Seni zaten zorla getireceğiz de ondan yaşlı adam.

-(Shadow) Yaşlı falan değilim!

  Athena - "S"'in dışında olduğu için Yuzushu- bu insanlarla ne kadar eğlendiğini düşünerek hafifçe kıkırdadı. Onlar konuşmaya dalmışken masadan kalkıp hepsinin hesabını ödedi. Yüzündeki gülümsemeyi hiç bozmadan dükkandan çıkmıştı ki biri kolunu tuttu:

-(Cherry) Böyle habersiz gitmeyi bırakmalısın.

-(Athena) Üzgünüm, eğlencenizi bozmak istemedim.

Cherry anlayışlı bir bakışla tekrar içeri girerken ilk sözleri vurgulayarak konuştu:

-(Cherry) Ayrıca "bir dahakine" hesabı benim ödememe izin ver lütfen.










         
      Eleştiriniz varsa yorumlara yazabilir misiniz? Daha sık bölüm atmayı denedim sanırım oldu. Yorum yazan, okuyan, oy atan herkese o kadar minnettarım ki anlatamam.

 

Sk8 the infinity Cherry's ChallangeWhere stories live. Discover now