Sk8 the infinity Cherry's Challange

Üzgünüm Shun...

- (Joe) Sana kaç kere içki dolabından uzak dur dedim Reki!?

- (Athena) HERKES SAKİN OLABİLİR Mİ!?

    Çocuksu ama ciddi bu haykırışla sanki birden her şey donmuştu. Joe kızıl saçlı çocuğu azarlamayı bırakmış, Cherry ve Angel birbirlerine laf sokmayı kesmiş pür dikkat masanın üstünde sitemle bakan kızı izliyorlardı.

    Bir an bütün gözlerin üstünde olmasının hazzına varan Athena hemen kendini topladı ve heyecanla masadan aşağı atladı. Mor saçlarının perçemlerinin altından gözlerini kaçıran çocuğun yüzüne doğru yaklaştı.

    Her ne kadar bunu izlemek Cherry için bir hüzün, sinir ya da belki de kıskançlık basamağı olsa da açıkçası olacakları o da çok merak ediyordu: Öpüşecekler miydi? Bunun olmasını hiç istemezdi ama bu kızın sağı solu da hiç belli değildi ki!

    Bu karanlık düşüncelerle ona dikilmiş imalı  altın sarısı gözleri fark  eden kız, birden hızlıca geri çekildi. İstediğini almışçasına bu sefer de Cherry'ye doğru yaklaşıyordu. İncinme sırası Angel'daydı...

    Farklı olan tek şey ise şeftali pembesi dudakların, kiraz çiçeğini andıran pembemsi dudaklara yaklaşmayı bırakmamasıydı.

     Athena yaklaştı yaklaştı ve tam dudakları buluşacağı sırada yönünü yavaşça değiştirerek pembesi daha da artan dudakların yanına bir öpücük kondurdu.

    O sırada restoranda bu anı izleyen dört kişi daha olmasına rağmen Cherry'ye sadece o ve Athe- Yuzushu varmış gibi gelmişti. Kaykay sürerken olduğu gibi...

    Asla çıkmak istemeyeceği bu iki kişilik alan birden bozuldu; Joe, Langa, Reki ve özellikle Angel şaşkın bir ifadeyle kapıya bakıyordu. Tabii ki yine olan olmuştu, bu kız vur kaç tekniği kullanmaktan ne zaman vazgeçecekti acaba?

   Yüzünde gerçekten kocaman bir gülümseme oluşan pembe saçlı adam, mor gözleri sevinçten mi üzüntüden mi dolmuş emin olamadığı çocuğun kızın ardından çıkışını bile önemsemeden Joe'ya döndü:

- (Joe) Ihmm...pek emin değilim.

- (Cherry) Neyden emin değilsin Kojiro?

- (Joe) Bu kızı hiç çözemedim ki, arkadaşça mıydı yoksa arkadaşlıktan fazlası için miydi bu öpücük?

- (Cherry) Bilmiyorum...bilmiyorum ama bir şeyden eminim ki artık arkadaş değiliz.

- (Joe) Yine bilmece gibi konuşmaya başladın Kaoru, demek ki gerçekten sırılsıklam bir aşk seninkisi.

   "Sırılsıklam aşk" evet, belki doğru tanım bu olabilirdi ama yüzünde hala o öpücüğün sıcaklığını hisseden Cherry için bu "sırılsıklam aşk"tan da öteydi.

                               ****

- (Angel) Yine vur kaç yine vur kaç, aman ne iyi! Acaba bu yöntemi daha ne kadar kullanacaksın Yuzu!?

- (Athena) Hey mankafa! Peşimden gelmişsin yine, benim için kavga mı edeceksin prensim? Ahhh...ne kadar romantik!

   Her zamanki Yuzushu ve Shun laf kavgalarındandı bunlar ama Shun'u öncekilerden daha çok güldüren farklı bir şey vardı. Ahh...tabii ya artık karşısında onun küçük Yuzu'su yoktu. Gerçekten gelişmiş bir Yuzu vardı:

- (Angel) Yuzu?

- (Athena) Bakıyorum da yumuşadın.

- (Angel) Beni bırakıyorsun sonunda demek...artık...ayrılmaz...ayrılmaz o iki kardeş değiliz değil mi-