Sahil!

620 87 42
                                    

   Yuzushu, pazarlama departmanına bir üstleri olarak yardım etmek için Okinawa'dan kalkacak olan vapura yetişmeye çalışıyordu. Valizinin içine bir kaç tişört ve n'olur n'olmaz diye kaykayını da koyup hemen yola çıktı. Vapura son anda yetişerek dışarı kısımda bir yere oturdu. Her zaman yaptığı gibi not defterini çıkarıp bir şeyler karalayacaktı ki yanında oturan kişinin kim olduğunu fark ederek bağırdı:

-(Athena) K-KAORU!

-(Cherry) Ne!? Neden bu kadar bağırdın!?

Sersemlemiş bir şekilde uykusundan uyanan adam, şaşkınlıkla ona bakan kıza dönünce birden yüzü kızardı:

-(Cherry) Şey...Kaoru mu?

-(Athena) Özür dilerim! Bir anda ağzımdan kaçtı!

-(Cherry) Hayır hayır, sorun değil!

-(Athena) O zaman lütfen sen de bana Yuzushu diye seslen.

  İkisi de gülümseyerek önlerine döndüler. İşte yine o garip anlardan biri gerçekleşiyordu, kimse konuşmuyordu! Her zamankinin aksine bu sefer sessizliği Yuzushu bozdu:

-(Athena) Adam hakkında ne düşünüyorsun? Joe, sen ve Adam'ın "S" başlamadan önce birlikte kaydığınızı biliyorum ama başka bir şey bilmiyorum.

-(Cherry) Açıkçası sadece kayış tarzı hakkında konuşabilirim. Bunun dışında onunla ilgili en ufak bir düşüncem yok. Bu arada onu yenmene çok sevindim ama o hareketlerin hepsini nasıl yapabildin!?

-(Athena) Hey, şu Miya değil mi? Yanındakiler de Reki, Langa ve Shadow!

  Cherry hafifçe gülümsedi, yine bu soruya cevap vermemişti. Sanki kaçıyordu, sakladığı sır her neyse belki bir gün söylerdi ama şimdilik birdaha sormayacaktı. O bunları düşünürken Athena diğerlerine katılmıştı bile. Sanırım o da oynadığı oyunu oynuyor olacak ki Miya'yla koyu bir sohbete dalmışlardı. Herkesin dilinden biraz da olsa anlıyordu bu kız cidden, tek kelimeyle harikaydı. Cherry yüzündeki tebessüme engel olamadan bu harika kişinin böldüğü uykusuna geri döndü.

                              ****

- Lütfen, uyanın. Varmamıza 10 dk kaldı.

-(Cherry) Sağ ol , Carla.

   Sanal asistanına teşekkür ettikten sonra yavaşça gözlerini aralayan Cherry karşısındaki adamın bağırmasıyla kendine geldi:

-(Joe) Burada ne halt ediyorsun!?

-(Cherry) Hıı! Burası benim hattım seni goril, iş için geldim! Siz neden buradasınız!

-(Joe) Tatil.

-(Langa) Kaplıca şifası.

-(Miya) Peşlerine takıldım ben de.

-(Shadow) Bebek bakıcılığı.

-(Athena) Ben de iş için!

-(Reki) Ne yani şimdi hepimiz burada mıyız?

-(Athena) Evet! Çok eğlenceli olacak gibime geliyor!

  Limana indiklerinde herkes valizlerini bir noktada toplarken Reki birden kaykayına hız vererek sahile giden yola doğru sürmeye başladı. Shadow ne kadar itiraz etsede diğerleri de ona pek kulak asmayarak Reki'ye katıldılar. Sahile varan son yokuşu dönerken Langa mest olmuş bir şekilde sahile bakakalmıştı:

-(Langa) Reki bak!Sahil!

-(Joe) Çok mu sıradışı?

-(Reki) Çocukluğundan beri dağlarda yaşadı sonuçta.

-(Athena) Hadi, biraz daha hızlanalım!

   Herkes kendini hemen suya atmak istediği için Athena'nın komutuyla daha da hızlandılar. Yolu kuma bağlayan kısımda kaykaylarını ellerine alarak kendi istedikleri  faaliyetleri yapmak üzere denize doğru koştular. Reki, Miya, Langa ve Shadow denizde yüzerken Joe iki kızı tavlıyordu; Cherry ise diğerleriyle hiç ilgilenmeden şemsiyeli bir şezlongda tabletine bakıyordu ama Athena yine ortalarda yoktu.
  
   Bir süre denizde eğlendikten sonra alışık olmadığı için Langa'nın başına güneş geçmişti bu yüzden diğerleri de  şemsiyenin altındaki gölge havluya oturmak zorunda kaldılar. Onu birazcık serinlettikten sonra ise Miya oyununu çıkardı, Shadow ve Reki dondurma aldı. Dondurmaları bitmek üzereydi ki kızıl saçlı çocuk bir anda heyecanla konuşmaya başladı:

-(Reki) Athena nerede!?

-(Miya) Fark etmedin mi cidden? Sahile geldiğimizden beri yok.

-(Shadow) Athena her zamanki Athena ama Joe nerede?

-(Reki) Hıh, orada.

-(Shadow) Şu adam yok mu! Sürekli yanında kızlar var, haddini bildireceğim ona!

-(Reki) Aslında tam tersi olur.

-(Shadow) Tam tersi mi?

  Reki, sesini incelterek Langa'ya sarıldı ve kız taklidi yaptı:

-(Reki) Aaa! Çok korkunç biri! Çok korkunç!

-(Langa) Ben seni korurum!

  İkisi taklidi yaparken Miya artık canına yetmiş gibi Joe'ya doğru yaklaştı:

-(Miya) Baba, annem hemen gelmezsen seni öldüreceğini söyledi!

Şezlongdaki pembe saçlı adama doğru işaret etti, ilk başta yanakları kızarsada onun her zaman kavga ettiği adam olduğunu anladığında hemen sinirle bağırdı:

-(Joe) Kaoru o!

- Baba mı?

-(Joe) H-hayır, kızlar! Yanlış anladınız!

  Miya'nın planı gerçekten işe yaramıştı, bir kahraman edasıyla yerine geçerken tekrar oyununu çıkarıp oynamaya başladı. O sırada şezlongda uzanan Cherry'nin yanına biri yaklaştı:

- Hava cidden çok sıcak!

  Onunla muhattap olan kişiye dönüp sert bir sesle cevap verecekti ki arkasına baktığında donakaldı ve kıpkırmızı kesildi.








      Kötü olduğunu düşündüğünüz yerler varsa lütfen yorum yazın. Oy atan, yorum yazan, okuyan herkese çok teşekkürler. (biraz geç attım kusura bakmayın)

  

Sk8 the infinity Cherry's ChallangeWhere stories live. Discover now