Alan Öpücüğü

398 61 59
                                    

     Cherry, duyduğu bu laflarla kendine gelmişti. Parlayan yeşil ve mor gözler, bir sürü yarışçı içinde sadece ikisi varmış gibi hissetmek...

     Alan'a mı girmişti? Hayır, bunu Athena sağlamıştı. Adam'la en ufak bir benzerlikleri yok gibi gelsede sanırım tam tersiymiş, konu kaykay olunca benzerlikleri o kadar fazla ki insanı korkutuyor:

- (Athena) Aklından geçen şeyi kafandan sil hemen!

- (Cherry) Ha!? Sen aklımdan geçen şeyi nerden-

- (Angel) Başladı yine...

- (Athena) Adam'la benzediğimizi düşünüyorsun değil mi!? Bak bencede benziyoruz...ama...işte sandığın gibi değil...aghhh! Lisede de bu yüzden sizinle hiç konuşamadım ya neyse...

- (Angel) Bunu illa söyleyecektin değil mi? Ağzını tutsan olmuyordu.

- (Joe) Dur bir dakika sizinle konuşamadım derken yani biz aynı liseye mi gidiyorduk!? Vay be Cherry kızı nasıl fark etmedin!?

- (Cherry) Aptal bana niye söylüyorsun, sende fark etmemişsin!

- (Athena) Hey Miya! Yeni karakteri açtın mı oyundaki!?

- (Miya) Normalde konuşacak olsak evet ama şimdi bunun sırası olduğuna emin misin!?

- (Athena) Haklısın haklısın. Aaaaa, Adam'ın kolu iyileşmiş! Yaa çok sert vurmuştum ama!

- (Joe) Az önceki konuya mı gelsek-

- (Angel) Farklı konular açtıysa konuşmak istemiyordur,bana güven.

   Gözleri tekrar yarışa kayan adam bu sözleri dinleyecek kadar tanıyordu Athena'yı. Zaten yasaklanan parkurdaki enteresan yarış kesinlikle şu an daha ağır basıyordu.

     Langa ve Adam farklı bir dünyadaymışçasına kayıyorlardı. Hızları gerçekten insanüstüydü ama garip bir şekilde hızlı olmalarına rağmen ilgi çekici bir şey yoktu.

    Hele kar gibi saçları artık eski rüzgarı o kadar heyecanla hissetmeyen Langa bir boşlukta gibiydi. Bir süre sonra sağlamlığı tartışılır tahta bir yapıdan geçerken ise...gerçekten boşluktaydı:

- (Reki) Langa!

- (Athena) Endişelenme.

- (Miya) Nasıl endişelenmesin!? Düşüyor!

- (Athena) Evet, kendinde diyorsun; düşüyor yani daha düşmedi.

- (Cherry) Hala hava mücadelesi yapabilir mi diyorsun yani?

- (Athena) Tam üstüne bastın.

   Her zaman bardağın dolu tarafından bakan biri için bunları söylemek kolaydı ama düşerken pozisyon değiştirmek pek olası görünmüyordu gerçekten.

   Hayır! Havada bir kar tanesi gibi narince süzülen çocuk elini yanındaki kaykayına doğru uzatıyordu! Vazgeçmek kelimesi artık onun için bir önem taşımıyordu çünkü tekrar kaykayının üstündeydi!

    Eğlenceyi Alan'a tercih etmiş, eski haline dönebilmişti nihayet. Eski çılgın Langa şimdi de uçurumdan aşağı doğru kayıyordu yani!

     Tekrar "Ölüm Parkuru"na döndüğünde Adam Eve'ini kaybetmesiyle birlikte umutsuzluğa sürüklenmişti ama onun da normal dünyaya dönme zamanı gelmişti belki de.

     Langa hemen kolundan tutarak onu da kendi yönüne çevirdi, nihayet normal seyrinde bir yarış...Tabii ki hayır! Adam'ın normal dünyaya döndüğü bir yarışta "normallik" beklemek aptalca olurdu.

     Keskin yamaçları olan parkurun kenarından sarkan bir sarmaşığa atlayarak o değerli, küçük Langa'sına resmen uçmuştu. Eh...vurmak için insanların üstüne sarmaşıkla atlamak çok da normal bir davranış sayılmaz sonuçta:

- (Miya) Langa!

- (Reki) Dikkat et!

- (Athena) Bir de başımıza Tarzan kesildi, biliyor musunuz aslında oldukça etkileyici!

- (Joe) Ciddi misin sen!?

- (Athena) Evet yani baksana günde kaç tane kaykay sürerken sarmaşıkla atlayan birini görüyorsun?

- (Joe) Hiç...

- (Athena) Hahaaha...hemen suratını asma! Zaten başarılı olamayacak saldırısı, Langa daha enteresan.

- (Cherry) O ikisinden daha enteresan biri var...

    Belki etraftaki gürültüden ya da Cherry'nin çok kısık sesle konuşmasından son sözleri duyulmamıştı ama hislerinin ulaştığına emindi.

    Düşüncelerini söyledikten sonra memnun bir şekilde gülümseyen kıza o kadar dalmıştı ki yine aynı şey oldu: Sadece ikisi varmış gibi hissediyordu!
Pembe saçlı adam bir an panikle gözünü kapattı, çıkmalıydı burdan çıkmalıydı burdan çıkmalıydı burdan!

    İki kişilik bu alandan çıkmak istediğine emin değildi aslında ama mantığı kendini ele verip duruyordu. Hiç etik bir hareket değildi, yarışı izlemeliydi-

     Ha!? Yüzünde hissettiği bu sıcaklık da neydi!? Yoğun karamel kokusu, yeşil gözler, dudaklarında hissettiği o narin dokunuş:

- (Cherry) Y-Yuzushu...

- (Athena) Kaoru artık ikimizin de bir dünyası var değil mi?

- (Cherry) Evet, sadece ama sadece
biz.

                            ****

- (Joe) Ehehem...şey sizi üzmek istemem ama yaklaşık beş yüz kişinin - çok bir şey değil ya- içinde öpüşüyorsunuz.

- (Shadow) Phahaha...seni duymuyorlar!

- (Miya) Size korkutucu bir şey söyleyeyim mi?

- (Reki) Hayır! Kaplıcadaki o olaydan sonra korkutucu bir şey duymaya hazır değilim!

- (Miya) Bu öyle bir şey değil...ama...sanırm Cherry ve Athena kendi "Alan" larını oluşturdular.






          

        Hehehehe...sonunda! Sonunda! Athena Allah razı olsun sen olmasan Cherry'nin adım atacağı yoktu. Bu arada gaza geldim az sonra ya da yarın atacağım yeni bölümü!
    
        Okuyan, yorum yazan, oy veren herkese çok çok teşekkürlerrr <333

     

   

Sk8 the infinity Cherry's ChallangeWhere stories live. Discover now