Randevu

299 42 104
                                    

- (Cherry) Dur, lafımı bölme de- HAA!? ADAM GELİYOR CİDDEN!

    "S"e girerken kullandığı o kırmızı ihtişamlı paraşütü şimdi de Dope Sketch'in terasına girerken  kullanıyordu. Girmekten daha çok Langa'nın üstüne dalıyordu gerçi...

       Bu garip ama Adam'dan beklenecek olayı, ilk olarak kavrayıp kendini toparlayan Athena olmuştu. Hemen aceleyle mavi saçlarını düzelten adama doğru yaklaşarak kafasına hafifçe vurdu:

- (Athena) Kapı diye bir şey var!

- (Adam) Ahh...ama o zaman gösterişli olmazdı, partnerlerimi nasıl etkilerdim sonra?

- (Athena) Aşkın Matadoru, Cherry-sama'nın lafını bölmüş bulunuyorsunuz bu "etkileyici" giriş sırasında.

- (Joe) Bir insanın her lafı mı doğru olur!? Söyle artık Kaoru, ben çatladım burda!

- (Cherry) Saçma bir şey belki ama...yani ne kadar önemli onu da bilmiyorum...benimle yemeğe çıkar mısın?

- (Athena) Ne kadar mı önemli!? Çok önemli! Hadi hemen gide-

- (Reki) Çüşşş, daha yeni yedin!

- (Miya) Üstelik bir kahraman seviyesi için bile randevu için hazırlık yapmak bu kadar basit değildir. Cherry'ye zaman ver.

- (Shadow) Gül ister misiniz!? Tam da masanın ortasına koymalık işte!

- (Angel) Iyyy...Bu kadar romantizm bana fazla.

- (Adam) Romantizm...Shun-kun bu bir davet mi? Bana karşı...

- (Joe) Hopp, yavaş! Langa'ya falan yürü ama Shun'a yürüme!

- (Langa) Nedense içimi bir korku kapladı.

- (Reki) Benim de...

- (Cherry) Konuyu iyice karıştırdınız! Biz gidiyoruz, zaten Adam gelince etrafı pis bir koku sardı.

- (Joe) Hadi genç aşıklar...yolunuz açık olsun...ahh! Adam taklidim nasıl ama?

- (Angel) Adam, Cherrhena shipini desteklerse tam olarak böyle olurdu. Phahaha...çok iyi, birdaha yapsana!

- (Adam) Bana hiç benzemiyor ama...

    Joe'nun mükemmel Adam taklidinin hepsini duyamayan Cherry, kız arkadaşını elinden tutar tutmaz çıkışa doğru sürükledi. Sanırım ilk defa bu kadar çok yalnız kalmak istiyordu onunla.

      Kahverengi saçları rüzgarda savrularak yine o yoğun karamel kokusunu yayan kız da bunu fark ederek ona ayak uydurmuştu zaten.

      Yine de Cherry'nin bu isteğini akşama saklamasını istiyordu bu yüzden heyecanla yanağına bir öpücük kondurarak koşmaya başladı:

- (Athena) İşe gidiyorum! Akşama güzel bir şey hazırlamazsan külahları değişiriz!

- (Cherry) Akşama görüşürüz!

      Söylediği bu kısa veda cümlesinden sonra gerçek maratonu başlamıştı. Mükemmeliyetçi yapısı ona biraz zaman kaybettirecek gibi gelse de gündelik hayatta hafif salık pembe saçlarını sarı tokasıyla üstten at kuyruğu yaptığında artık Cherry'nin elinden kimse kurtulamazdı.

      Hazırlıklar için dışarıdaki restoranların hiçbirine güvenemeyeceği için tabii ki de Joe yemekler konusunda yardım etmeliydi ama hala yukarıda et pişiriyordu!

        Daha başlamadan kaybetmişti! Olamaz! Altın rengi gözlerinde endişe daha önce hiç belli olmadığı kadar belliydi, karamsar düşünceler onu iyice içine çekiyordu ki birden sırtında bir el hissetti.

Sk8 the infinity Cherry's ChallangeDonde viven las historias. Descúbrelo ahora