Bölüm 4: Birincisi sağlığa, ikincisi aşk ve zevke, üçüncüsü düşler alemine

1K 151 309
                                    


Merhabaalarrr🌸🌸

Çok fena sugar daddy yazmak istiyorum ve Record ise bunun için biçilmiş bir kaftan jdkskslwls

Bu bölümü yazarken birkaç araştırma yapmak durumunda kaldım ve bunun için google arama motoruna yazdığım şeyleri görseniz gülmekten kırılırdınız djskslsxfhso

Neysee çok uzatmadan gidiyorum.

Veee

Keyifli okumalar :)
  
 
 

Bölüm 4: Birincisi sağlığa, ikincisi aşk ve zevke, üçüncüsü düşler alemine
  

Öfkeden dolayı bedeninin ateş gibi yandığını hissederken kendi düşünceleri arasında boğulduğu yetmiyormuş gibi yanında onu kelimeleriyle boğan bir kişi daha vardı. "Jungkook, ne demek kayıt yok?"

Bu soruyu Jungkook da kendisine sorup duruyordu. Zaman o odadayken nasıl olur da bu kadar hızlı geçer ve elinde yayınlayabileceği soruların cevapları olmazdı, hayret ediyordu. Her şeyden çok da kendisine öfkeliydi, kendi aptallığına.

Şu an ise ekipmanları arabaya yerleştirip ona olan sinirinden dolayı kapıyı sertçe çarparak binen kişi Dong Hyun'du. Aynı zamanda söylenmeye devam ederek ona hesap soran tek kişiydi.

Şimdilik...

Jungkook sertçe kapatılan kapının sesini duyduğunda bir süre dikilmiş ve kafasını yukarı kaldırıp gökyüzünü seyrederek sakinleşmeye çalışmıştı. Zaten çabuk öfkelenen birisiyken hem Dong Hyun'un ona söylenmesi hem de az önce Kim Taehyung tarafından işittiği sözlerden dolayı neredeyse öfkesinden yerinde duramayacak durumdaydı.

Dong Hyun dikilen Jungkook'a gözlerini diktiğinde biraz daha söylendi ancak Jungkook arabanın dışında olduğu için bunları duymamıştı. Kornaya bastığında Jungkook gözlerini gökyüzünden çekip Dong Hyun'a diktiğinde dindirmeye çalıştığı öfkesi ne yazık ki dinmemiş tersine artmıştı.

Arabaya bindiğinde tıpkı Dong Hyun gibi kapıyı çarpmayı ihmal etmemişti. Yanındaki bedene bakmayı reddedip kafasını cama çevirdi.

Dong Hyun söylenmeye devam ediyordu. "Gerçekten inanamıyorum. Yapmam gereken tek bir şey vardı. Bunu biliyorsun, değil mi? Biz şimdi Jin'e ne söyleyeceğiz?" derken Jungkook'a değil yola bakıyordu. Ajansın sahibi Jin'in bu durum karşısında vereceği tepkiyi bile düşünmek istemiyordu. Sadece bu ajansa özel olarak verilecek olan bir röportajdı ve ortada da bir kayıt yoktu.

Jungkook dayanamayarak dudaklarını araladığında "Gereken açıklamayı ben yaparım. Kapa artık çeneni!" demişti. Sağ bacağını oynatıyorken dirseğini de cama yaslamış, baş parmağının tırnağını dişlerinin arasına almıştı. Hiçbir şey öfkesini dindirmiyordu.

"Bana bak velet!" demişti Dong Hyun. Zaten sinirliydi ve Jungkook ise bu konuda ona hiç yardımcı olmuyor, kelimeleriyle saygısızlık yaparak onu daha fazla sinirlendiriyordu. "Bana karşı saygısızlık yapamazsın. Hatalı olduğunun farkındasın ve bir de bana mı çemkiriyorsun?" diye sormuştu.

Jungkook tırnağını rahat bıraktığında bakışlarını yoldan çekmiş ve "Ben saygısızlık yapmam Dong Hyun." demişti dişlerinin arasından. "Gereken cevabı veririm. Ve senin de şu an yapman gereken tek şey çeneni kapatmak!"

Dong Hyun derin bir nefesi ciğerlerine doldururken o an için tek amacı sakinleşmeye çalışmak olmuştu. "Siktir git!" demişti derin nefes almak işe yaramadığında.

Jungkook ellerini iki yana açtığında bakışları ondaydı. Kaşları bir an olsun düzelmezken "Senin derdin ne?" diye sormuştu. "Röportaj için yeni bir tarih neyse ki alabildik. Yarın tekrardan geleceğiz bu siktiğimin şirketine. Yani bir problem yok."

Record | TaekookWhere stories live. Discover now