Bölüm 11: Sen kendini kandırmayı seçtin

1K 145 223
                                    


Merhabalar, umarım keyifler yerindedir. Bayramın son günü ve de son saatleri olsa da hepinize iyi bayramlar🍬🍬🍭

Bölüm resmen elime yapıştı, bir türlü yazamadım gibi hissettim. Herhangi bir yazım hatası veya anlaşılmaz bir cümleyle karşılaşmanız dahilinde lütfen beni uyarmaktan çekinmeyin.

Kendimi son zamanlarda bu bölüm yazma konusunda tuhaf hissediyorum. Olaylar aklımda fakat yine de iki kelimeyi bir araya getirip de bir türlü yazamıyorum. Bundan dolayı sonraki bölüm uzun bir süre gelmeyebilir. Eğer yazabilirsem hemen atarım.

Keyifli okumalar :)

______
 

Bölüm 11: Sen kendini kandırmayı seçtin

 
Neden eli ayağı birbirine dolaşmış gibi hissettiğini ve kaputun üzerinde öylece oturup da inmeyi bile akıl edemeyecek kadar donuklaştığını bilmiyordu. Yalnızca yutkunduğu ve kuruyan boğazının ıslanışının gerçekleştiği o süre zarfında düşünmüş olduğu tek şey koruması tarafından kapısı açılıp da arabasından inen Kim Taehyung'un kendisini tam olarak ne şekilde gördüğüydü. Gerçi bu durum Kim Taehyung'u ilgilendirmezdi ancak Jungkook yine de merak ediyor, onun ne hissettiğini öğrenmek isteyişini bastıramıyordu. Özellikle de birkaç gün önce evinde gerçekleşen kısa bir konuşma yoğun bir öpüşmenin ardından Taehyung gittikten yalnızca birkaç saniye sonra onun tarafından kolilerce yiyecek paketleri gönderilmişken şu anda ne hissettiğini merak etmesi gayet doğaldı.

Çatık kaşlarının altından karanlık gözleriyle bakarken ve arabanın kaputunda oturmaya devam ederken arkadaşları da yanında dikiliyor ve sessizliğini koruyorlardı. Üçünün de gözleri kısılmış bir şekilde arabadan inip ajansın binasına girmek üzere olan Taehyung'un üzerindeydi. Sessiz bir şekilde onun ihtişamlı yürüyüşünü seyrediyorlardı. Bu esnada ise Jungkook onu baştan aşağı süzmüştü.

O ise arabasından indikten sonra seri adımlarla hedefine doğru ilerlerken tek eli pantolonunun cebindeydi ve her adımında da ufak rüzgârdan dolayı üzerindeki pahalı ceketinin etekleri uçuşuyordu. Yüzüne sert bir ifade bürünmüşken ve kaşları çatıkken adımlarını durdurmadan yalnızca bir defa Jungkook ve arkadaşlarının bulunduğu alana doğru kısa bir bakış atmış ve sonrasında da bakışlarını onlardan çekip almıştı.

O tamamen binanın içine girmiş olduğunda ise üçünün de bakışları hâlâ sanki kaybolan bedeni görüyorlarmış gibi binanın girişinde takılı kalmıştı. Taehyung onlara tek bir kere ve çok kısa bir süreliğine bir bakış atmış olsa da bu üçünü de etkilemişti. Hoseok donuk bir haldeyken "Sanırım beni sikecek." diyerek mırıldanmıştı.

O gün Jungkook'un evinde bunaldığından dolayı çıkarıp da unutmuş olduğu gömleği alıp gittikten sonra Taehyung ve Jungkook'un ne konuştuğunu fazlasıyla merak etmesi üzerine Jimin'i de dahil ettiği telefon görüşmesi ile ağızda gevelenen birkaç laf sonucunda olayı kabataslak öğrenebilmişti. Kısacası Kim Taehyung'un Jungkook'a özel olan bu anlam veremediği hareketlerinin sebebini farklı bir şekilde yorumlamış, Jungkook'a özel hisler beslediğini düşünmüştü ki Jimin de aynı fikirdeydi. Yalnızca gerçekleri tam anlamıyla biliyor olan Jungkook onlarla aynı fikirde değildi fakat onları kendi düşüncesine çekebilecek kanıtı da onlara veremiyordu. Ancak kendi düşüncelerine ters düşen ve bir bakıma Hoseok ile Jimin'in düşüncelerini destekleyen bir ayrıntı yakalamıştı. Taehyung tarafından kendi evine kolilerce yiyecek paketlerinin özellikle de Hoseok ve Jimin'in getirdiği birkaç alışveriş poşetinin üzerine gönderilmiş olması akıl bulandırıcıydı.

Hoseok, arkadaşının Kim Taehyung'un ilgi alanına girmiş olduğunu düşündüğü için arabanın kaputunda biraz önce sergiledikleri görüntülerden dolayı yanlış anlaşılmış olduklarına eminken aklından geçenleri küfür seçimi yaparak ifade etmiş ve Jimin'in suratını buruşturmasına sebep olmuştu. "Seni sikeceğini hiç sanmıyorum." dedikten sonra ise bakışlarını sonunda binanın girişinden ayırabilmiş ve Jungkook'a yönlendirmişti. Jimin'in bakışlarını ve o bakışlardaki imayı fark eden Jungkook dalıp gittiği yerden gerçekliğe dönerken boğazını temizlemiş ve oturduğu kaputtan hoplayarak inmişti. Biraz önce yaşadıkları boğuşmadan dolayı dağılan üstünü düzeltirken "Hiçbir bok yapamaz." demişti. Ancak bu söylediğine kimse inanmadı. Herkes kimin ne yapabileceğini az çok tahmin edebilir nitelikteydi.

Record | TaekookWhere stories live. Discover now