Bölüm 9: Mühürlenen anlaşma

963 157 263
                                    

  
Selam bebek mügo ben kelebek 🦋🦋 (içimdeki kekoyu bastıramadığım için üzgünüm...) msksmsmamks
  
Keyifli okumalar :)
    
   
______
   
        
Bölüm 9: Mühürlenen anlaşma

Jungkook o gün şirketten çıktığı gibi hiç zaman kaybetmeden küçük evine gitmiş ve kendisini dağınık yatağına atmıştı. Henüz hiç kimseye işinden kovulduğunu söylememişti, söylemeyi de düşünmüyordu. Arkadaşlarının bunu elbet öğreneceklerini ve öğrendiklerinde de arayacakları aklına geldiğinde ise rahatsız edilmemek için eline telefonunu almış ve kapatmıştı. Kimseyle konuşmak istemiyordu. Bir süre yalnız kalmak şu an için ihtiyaç duyduğu tek şeydi.

O gün yatakta kollarını iki yana açmış bir şekilde yatıp tavana bakıyorken aklından birçok düşünce geçmişti. Bazı kişilerin diğerlerini nasıl da kolayca yönettiğini düşünmüştü. Hiç istemese de bu düzenin diğer her insan gibi parçası olduğu gerçeğine erişmiş, müthiş bir mutsuzluk duygusuyla kaplanmıştı.

O adam ile Taehyung'un arasında geçen konuşmaya masa altından şahit olmasının ardından bilgisayarına kaydedip kamerasından silmiş olduğu o videoyu tekrar tekrar izlemişti. Bu video ile polise gitmesi gerektiğine dair kafasından bir düşünce dolanıp duruyor ve onu rahat bırakmıyordu. Fakat yine de bu düşünceyi harekete geçmesine engel olan bir şey vardı. Endişe ve korku hissediyordu. Kendisi için...

O günün üzerinden üç hafta geçmişken bu konu da yavaş yavaş soğumaya başlamıştı çünkü Jungkook artık daha farklı şeyler için endişelenir hale gelmişti. Mesela ödeyemediği evinin kirası şu an için başlı başına büyük bir sorundu.

Jungkook sorumsuzca davranıp çalıştığı süre zarfında hiç para biriktirmemişti. İşine son verildiğinde ise çalışma günlerini tam doldurmadığı için eksik maaş almıştı ve evde kaldığı bu üç hafta sürecinde de onun yarısından fazlasını harcamıştı. Geçen hafta ödemesi gerektiği kirayı hâlâ bu sebepten dolayı ödeyememişken ne yapması gerektiği konusunda hiçbir fikri yoktu.

Günler onun için aynılaşırken bir önceki günden farksız haldeydi. Bu durumu bozan şey ise çalan kapısı olmuştu. Yayıldığı koltuğundan oflayarak kalkmış ve kapıyı açmak için aheste aheste ilerlemişti. Kapıya vuruluşundan bile kimin geldiğini anlayabiliyordu çünkü bu üç hafta içinde onu yalnız bırakmayan arkadaşlarının hallerini ezberlemişti.

Kapıyı açtığında Hoseok önden eve hiç bir şey söylemeden ve sanki kendi eviymiş gibi içeriye rahat bir şekilde daldığında Jimin'in de ondan farkı yoktu. Elindeki poşetleri Jungkook'un eline tutuşturduğunda "Senin için yiyecek bir şeyler aldık." demişti. Jungkook'u memnuniyetsiz bir şekilde süzdükten sonra "Sana kalsa boğazından düzgün tek bir lokma geçmeyecek, çöküp gideceksin." diyerek azarlamıştı. Ardından Hoseok gibi içeri geçmiş ve onun yanına yerleşmişti. Gözlerini devirdikten sonra kapıyı kapatan Jungkook da onların yanına dönmüştü.

Tişörtünün üstüne giymiş olduğu gömleğini bunaldığı için çıkarttıktan sonra can sıkıntısından getirdikleri poşetlerin içindeki paketlerden birini açıp yemeye başlayan Hoseok sessizliğini sürdürürken Jimin tüm dikkatini Jungkook'a vermişti.

"Geri dönüş var mı?" diye sorduğunda Hoseok da çiğnemeyi durdurmuştu. Jungkook bu üç haftalık süreçte elinden geldiğince boş durmamaya çalışmış ve birkaç yere özgeçmiş, beceriler ve deneyimlerinin yer aldığı belgeleri iletmişti. Lakin hiçbirinden tek bir dönüş almadığından Jimin'in sorusunu kafasını olumsuz anlamda sallayarak yanıtlamıştı.

Hoseok çiğnemeye devam ettiğinde Jimin'in de moralinin bozulduğu surat ifadesinden anlaşılıyordu.

"Belki Kim Taehyung ile konuşursan-"

Record | TaekookWhere stories live. Discover now