22. RUHUN ZELZELESİ | KİTAP VERSİYONU

15.8K 693 226
                                    

İyi okumalar minik kuşlar.

Beni idelirukiye buraya basarak takip edebilirsiniz❤️

🕊️

Sakin adımlarla şirketin girişine doğru yürüdüm. Buraya bir önceki gelişimde yaşadıklarımdan sonra insanların bana nasıl bakacaklarını tahmin edebiliyordum. Düşüncelerim beni yanıltmamıştı. O günkü olaya şahit olanlar, bana farklı bir ifadeyle bakıyordu. Sanki kavga çıkaran bendim. Olay benim üzerimden dönse de kavgayı ben başlatmamıştım. Eminim, şirkette dönen dedikodular bunun tam tersini söylüyordu. Hep
öyle olmaz mıydı? İnsanların en sevdiği şey, bilmedikleri olaylar hakkında konuşmaktı.

Asansörden çıktığımda Ayşegül'ün beni karşılamak için beklediğini gördüm. "Merhabalar, hoş geldiniz," diyerek tebessüm
etti. Güneş gözlüğümü çıkarıp ona gülümsedim. Sen kapalı alanda gözlük tak, açmayan güneş utansın. "Nasılsınız?"

"İyiyim ama sürpriz yapacaktım, Ayşegül. Sen nereden biliyorsun geldiğimi?" diye sorduğumda arkamdan gelen Arif, "Daha sen evden çıkmadan haberi vardı, yenge," diye cevap verdi. Ona dönüp sinirle baktım. "Ama senin ağzında da bakla ıslanmıyor, Arif. Sürpriz yapmayacak mıydın? Neden söyledin?" diye sitem ettim.

"Ben söylemedim ki. Abim benim söylemeyeceğimi tahmin etmiş olmalı ki Yiğit'i her şeyi haber vermesi için tembihlemiş," deyip omuz silkti.

Derin bir of çekip, Ayşegül'e kolay gelsin diyerek Karan'ın odasına doğru yürüdüm. Günlerdir onları doğru düzgün görmüyordum. Bir defa daha şehir dışına çıkmışlardı ve bu sefer üç gün
kalmışlardı. Geri geldiklerinde ikisi de çok yorgundu. Yine de hız kesmeden, şirketteki işlerine dönüp eve sadece uyumak için uğramaya başlamışlardı. Onların yoğunluğu, beni ne kadar boşluğa düşürse de ses çıkarmamıştım. Arthur'la yaşananlardan sonra kaybettikleri işin yerine başka bir şirketle anlaşma sağlamaya çalışıyorlardı. Kendimi suçlu hissettiğim ve önceki haftalarda günlerini
evde geçirip benimle ilgilendikleri için Karan'ın gecenin bir vakti gelip, beni göğsüne doğru çekerek uyutması ile yetiniyordum.

Lakin bir gerçeği haykırmak istiyordum, onları deli gibi özlemiştim.

Dün gece Karan'ı telefonda konuşurken duymuştum. Birinin yokluğundan bahsediyordu. Çok gergin ve telaşlıydı. Her
kim kayıpsa onun değer verdiği biri olduğu belliydi. Hem ne olduğunu öğrenmek hem de gün ışığında yüzlerini görebilmek için şirkete gelip sürpriz yapmak istemiştim. Elimde patlamıştı.

Kapıyı açıp, "Selam!" diye seslendiğimde, Karan gülümseyerek sandalyesinden kalktı ve yanıma geldi. Beni gördüğünü sevinmiş gibiydi. Kapıyı kapatıp bana sıkıca sarıldığında derin bir
nefes aldığını işittim. "Sürpriz yapmak istemiştim ama bazıları bana engel olmuş..." diye homurdanıp boynuna öpücükler kondurmaya başladım.

"Bu aralar her şey daha sıkıntılı. Çok daha temkinli olmalıyız." Saçımı öpüp gözlerime baktı. "O yüzden sürpriz yapacaksan bile haberim olsun. Tamam mı?" dedi. Kan çanağına
dönmüş gözleri, yutkunamama neden oldu. "Hoş geldin. İyi kimgeldin... Gözlerini görmekten başka hiçbir şey bu kadar iyi gelmezdi bana," dedi yorgun bir sesle.

Yüzünü avuçlarımın arasına alıp dudaklarına küçük bir buse kondurdum. Onu öyle çok özlemiştim ki ağlayasım geliyordu. Ona olan sevgim, diğer duygularımı da beraberinde getiriyordu. "İyi misin?" diye sorduğumda, gözlerini kapatıp alnını alnıma yasladı. "Birine bir şey mi oldu? Dün gece konuşmanı duydum.
Kaybolan kim?" Cevap vermedi. Yüzünü boynuma yaslayıp derin derin nefesler almaya başladı. Sanki bir çukurun içine düşmüştü.
Onu oradan çıkaracak olan ise benim kokumdu. Hızla atan kalbi, bana böyle hissettiriyordu. "Karan?" dedim birkaç dakika sonra. Ona saatlerce sarılabilirdim ama tedirgin olmuştum. Gözlerinin bu hâle gelmesine neden olan kişi kimdi? "Sevgilim?" dedim cevap alamayınca. Bunu dememi bekliyormuş gibi kafasını kaldı-
rıp gözlerime baktı. "Lütfen konuş. Korkutuyorsun beni." Cevap vermeden bir müddet bekledi. Ardından bana biraz daha yaklaştı.

EFLÂL | RAFLARDAWhere stories live. Discover now