Birbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
¤One Direction- Story Of My Life¤ • • •
Taehyung
"Hey!" Dedim ve önündeki kızın koluna dokundum. Eşyaladını toplamayı bırakıp kafasını kaldırdı ve yavaşça bana döndü.
"Efendim" dediğinde aşağı inen Jennie'ye el sallayıp kıza döndüm.
"Ödev için seçildik ya. Fransızca iyi mi ?"
"Üzgünüm ama senin için ödevi yapamam. Bu bir grup ödevi!"
"Az sakin olsana. Ödevlerimi tek başıma yapabilecek yaştayım ama sen öyle değilsen yardım ederim" dedim sinirle. Jisoo kafasını yere eğdi.
"Kusura bakma. Bu okula geleceğimi duyunca arkadaşlarım beni uyardı. Yok ödevlerini sana yaptırırlar, seni dışlarlar falan diye. Biraz endişeliyim sadece" dediğinde kafa salladım. Son yıl okul değiştirmek zor olmalıydı.
"Sorun değil ama kimsenin seni dışlayacağı fan yok. Fransızca diyordum"
"Eh biraz. Senin" dediğimde göz göze geldik.
"Dalga mı geçiyorsun? 5 yaşımdan beri Fransızca öğreniyorum" dediğimde gülümsedi.
"O zaman kolayca yapabiliriz"
"Evet. Yalnız izninle bunu erken bitirmek istiyorum. Müsait olduğum pek bir zaman dilimi yok. Yani bugün?" Dediğimde kaşları çatıldı.
"Ama bugün benim işe gitmem lazım. İzin almam da imkansız"
"İş ? Hangi şirket ? Söyle izin alayım senin yerine."
"Mc Donalds ?" Dediğinde bu sefer benim kaşlarım çatıldı. Orayı bir iki kez filmlerde duymuştum. Hatta okulun yakınlarında bir yerde geçerken vardı sanırım.
"Tamam şirketin numarasını bulurum"
"Hayır Tae. Ben orada kasiyerim. Yerime birini bulmadan ekemem işi ama işten 10'da çıkacağım." Diye açıkladı. Kasiyer ve Mc Donalds.
"Tamam seni 10'da oradan alırım. Adresi bana atarsın" dedim telefonumu uzatırken. Numarasını yazınca onun aradım.
"İstersen orada oturup yapabiliriz. Hem biryere gitmekle zaman kaybetmeyiz" dediğinde yavaşça kafa salladım. Aslında öyle yerlerde olmam biraz sıkıntıyı ama 10'dan kalabalık olmaz sanırım.
"Güzel o zaman akşama görüşürüz" dedim ve ayağa kalkıp okuldan çıktım. Jennie arabama yaslanmış kızlarla konuşuyordu. Beni görünce gülümsedi. Şeytan yine aklından bir şeyler geçiriyor kesin.
"Sevgilim."
"Canım" dedi ve yaklaşıp yanağımı öptü. Elimi beline koydum.
