B.36: Catch me if you can

1.5K 149 120
                                    

¤Soy Luna- Catch me if you can¤•••

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

¤Soy Luna- Catch me if you can¤



"Paris özlemişim" dedi Rose. Gülümsedim. Geçen gelmiş olsam da her seferinde ayrı heyecanlanıyordum.

"Keşke bir günden fazla kalabilsek" dediğimde kafa salladı. Bizim için ayarladığım arabaya giderken Jimin'in koluna girdim.

"Hadi ama Paris'tesin Jimin. Fransızca'nı geliştirebilir ve istediğin yerleri görebilirsin"

"Sadece size yük oluyorum" dediğinde Taehyung sürücü koltuğuna oturdu.

"Saçmalama lütfen. O uçak zaten gelecekti. Sende eklenmiş oldun. Dimi Suga ?"

"Aynen aynen" dedi ve ön koltuğa oturdu. Arka koltuğa ittim Jimin'i ve yanına oturdum. Suga aptalın bir tane geçirecektim.

"Önce otele geçelim ve-"

"Bize gidiyoruz Taehyung. Bizim evimize" diye düzelttiğimde bana döndü.

"Ben anahtar almadım ama"

"Ben aldım" dediğimde arabayı çalıştırdı. Jimin'e döndüm.

"Eviniz mi var burada ?"

"Hı hı. Bay Kim'den nişan hediyesi. Hem merkeze de yakın. Eve geçelim ve ben yemek sipariş edeyim. Hemen yiyip gezmek istiyorum" dediğimde heyecanla kafa salladı.

"Peki ödevi ne yapacağız? " Dedi Hoseok. Ona baktım. Rose hemen yanında oturuyordu. Gülümsedim.

"Halledeceğiz. Evdeyken plan yaparız. Bende yolda yemek işini halledeyim" dedim ve telefonumu çıkardım. Eve gidene kadar yemek siparişi verdim. Eve girer girmez herkese odaları gösterdim ve yemekler gelene kadar dinlenmek istedikleri için odalarına geçtiler.

"Ne yapıyorsun ?"

"Piknik sepeti. Biraz meyve, peynir ve şarap" diye açıkladığımız Jimin gülümsedi ve yanıma geldi.

"Yardım edeyim" dedi ve çiçekleri yıkamaya başladı.

"Kulenin orada piknik en eğlenceli olanı" dediğimde gülümsedi.

"Teşekkür ederim Jennie. Paris'i hep merak etmiştim"

"Eh Suga gibi nefret etmeden iyidir."

"Nasıl kabul etti bilmiyorum bile! O kadar laf ederdi normalde" dediğinde omuzlarda omzuna vurdum.

"Chim ikna edemeyeceğim kimse yok. Sadece biraz uğraşmam lazım" dedim ve peynirleri kesmeye devam ettim.

"Şampanya da mı eklesek be ?"

"Sen 18'den küçük değil misin ?"

"Sadece bir ay kaldı. Olacağım!" Dediğimde kahkaha attı. Bir şampanya kapıp sepete attım. Hep birlikte yemeğe oturduk.

high society • TaennieWhere stories live. Discover now