B.18: Some mistakes get made

1.7K 156 181
                                    

¤Ashe- Moral of the story¤•••

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

¤Ashe- Moral of the story¤


"

O tişört benim mi ?"

"Evet Hoseok. Ne yapsaydım ? Benimkiler ona...uzun gelmez ve burada sadece tişört var" dediğinde bir sessizlik oldu. Gözlerimi açmaya çekiniyordum.

"Cidden neden buraya geldiniz ki ?"

"Havayı bok gibi Jhope. Burası yakın" Diyerek açıkladı Suga. Şuan gözlerimi açarsam dinlemiş gibi olacaktı.

"O..o cidden bir prenses gibi. Baksana şuna. Hangi insan böyle uyur ki ?"

"Ondan daha çok Elsa olur...mücadele edenlerden. Oturup prens bekleyen değil" dedi Suga. Yerimde huzursuzca kıpırdandım.

"Uyanıyor"

"Hoseok şu kızdan canavar gibi bahsetmeyi kessen mi artık? " Dediğinde yavaş yavaş gözlerimi açtım. Bana doğru eğilen Hoseok ve yanındaki Suga gözlerimi açmamla geri çekildi.

"Se...lam" dedim şaşırarak. Hoseok panikle kayıt alanına doğru gitti sonra vazgeçip geri döndü.

"Selam" dediğinde derin bir nefes aldım . Evet ortam biraz garipti. Baya garipti.

"Şey..buraya geldik ve senin burası ama ben-"

"Sorun değil. Tabi ki değil. İstediğiniz zaman gelebilirsin ve..öyle" dedi ama şuan tamamen kibarlık yapıyordu. Sonuçta burası onun özel alanıydı. Mekana birinin girmesine izin vermezdim asla.

"Ayrıca...benim gidecek bir yerim de yoktu. Eşyalarımı hep okulda kaldı."

"Ailen ? Seni eve bırakmamı ister misin ? "

"Gidemem. Beni bu halde görürlerse çıldırırlar. Acaba...Bu gece burada kalsam. Söz veriyorum hiç bir şeye dokunmam ve kalkmam bile yerimden. Ayrıca sana tişört borcum da var"

"Ah...şey..Tanrım Suga ona bir şey de yavru köpek bakışları atıyor!" Dedi Hoseok. Suga bunun üzerine kahkaha attı. Bakışlarımı koruduğumda Hoseok iç çekerek bana döndü.

"Tamam kal ama ailen sorun yapmasın"

"Taehyung onlara olaydan bahsetmez. Onu tanıyorum büyük ihtimalle onunla olduğumu söyler" dediğimde kafa salladı.

"Bir kıyafet ister misin ? Üşüyor musun ?" Dediğinde kafamı iki yana salladım. Zaten kıyafetlerini paylaşmayı sevmediği belliydi.

"Gidip yiyecek bir şey alayım. Burada kalın" dedi Suga. Hızla ayağa kalktım.

"Bende geleyim mi ?" Dediğimde Hoseok'la bakıştılar. Hoseok omuz silkti ve bilgisayarın başına oturdu.

"Gel ama yağmur yağıyor" dedi. Bu yüzden istiyordum. Yağmurun tüm dertlerimi unutturmasını bekliyordum. Beraber dışarı çıktık.

"Hangi restorana gidiyoruz ? Bu yakınlarda salatası güzel bi-"

"Markete gidip hazır ramen alıyoruz. Hatta üçgen kimbapda alırız."

"Ama ben.." dedim ama sustum. Sonuçta kendi param değildi. Ona da parasıyla ne almasını gerektiğini söyleyemezdim.

"Sana salata da alabilirim ama almak istemiyorum. Ramen güzeldir. Hazır ramen yemediğine de eminim. En azından denemelisin. Yoksa kendine ben koreliyim deme hakkın yok" dediğinde güldüm. Yağmur damlaları üzerimize düşerken kafamı yukarı kaldırdım

"Yağmurun bu kadar mutlu etmesi normal mi ?" Dedim ve elimi gökyüzüne kaldırdım.

"Yağmur yüreği ağlayan insanlara daha anlamlı gelirmiş" dediğinde ayaklarım hareket etmeyi kesti.

"Peki sana ?"

"Sadece....bazı hatalar yapıldı" dedi ve yürümeye başladı. Hızla peşine takıldım ve markete girdim. İkimiz de rafların arasında karışık. En son yıllar önce bir markete girmiştim. Taehyung'un sigarası bitmişti ve ona almak için girdim. Şimdi sigara paketlerine baktım. Suga kenarda telefonu konuşuyordu. Yüzü bembeyaz kesilirken göz göze geldik. Bir iki şey söyleyip telefonu kapattı ve yanıma geldi. Gözlerimi paketlere çevirdim. Kasanın önündeki personel ıslak halde dikilen bize baktı.

"Bana sigara alır mısın Yoongi ?"

"Zaten alkolle en iyi sigara gider Jennie. Bunu bir tek gerçek yıkıklar anlar" dedi ve aldığı biraları tezgaha bıraktı.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
Jimin
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

"Hayır onu aramayacağım"

"Jimin normalde bu kadar kabalaşmam ama kafan mı iyi ?" Dediğinde sinirle ona baktım

"Onu. Aramam" dedim net bir ifadeyle. Dengesiz benden Yoongi'yi aramamı istiyordu. Dengesiz! " Sen ara banane!"

"Ben nasıl arayım çocukla bir kere konuşmamışım ? " Diye sinirle konuştuğunda ona döndüm.

"Bende konuşmadım"

"Ama evini biliyorsun" dedi alayla. O yakışıklı yüzüne bir yumruk geçirmek istiyordum. Sağlam bir tane.

"İyi! Ama onu aramayacağım. Hem yıllar oldu konuşmadık. Belki numarasını değiştirdi" dediğimde gözlerini kapattı ve kafasını sinirle koltuğun yastığına vurdu.

"Lanet olsun Jimin. Jennie yok. En azından deneyemez misin? " Dedi çaresizce. Gözlerim titreyen göz kapaklarında gezindi ve küfrederek telefonumu çıkardım. Kedi emojisinde durdum. Bunu yaptığıma pişman olacaktım. Çok fazla pişman olacaktım.

Numaraya tıkladığımda da gözlerini açmış ve meraklı gözlerini üzerime dikmişti. Gergince parmaklarım deri koltuğa değdirdim. Her çalışta kalbim hızlanıyordu. Dudağımı kemirdim.

"Alo" dedi tanıdık ses. Yutkunarak gözlerimi sıkıca yumdum.

"Suga ?"

"Efendim Jimin" dedi bir kaç saniye beklemenin ardından. Numaram hala kayıtlı mıydı yoksa...yoksa sadece sesimden mi tanıdı ? İki ihtimalde beni mahvediyordu.

"Şey...ben Jennie için aradım. Onu merak ettim. A-acaba görme ihtimalim var mı ? Yanındaysa yani"

"Yanımda" dedi sessizce. Daha yüksek sesle konuşsun, hafızam her detayını beynime kazısın istedim ama kafamı iki yana sallayıp bu düşünceleri uzaklaştırdım.

"Gelebilir miyim ?" Dediğimde sustu. Taehyung'un meraklı bakışlarıyla göz göze geldim.

"Sana adresi atarım"

"Tamam...tamam o zaman görüşürüz"

"Görüşürüz Jimin" dedi ve telefonu kapattı. Telefon ellerimden kucağıma düşerken Thaeyung'a döndüm.

"Adresi atacak oldu mu ?" Dedim sinirle. Telefonuma gelen mesajla hızla elime aldım ve adresi ona söyledim. Araba tekrar çalışırken bunu yaptığım için kendime bir kez lanet okudum.




Yoonmin benim kırmızı çizgimdir.
Bugün beni mutluluktan ağlattınız bu aralar çok duygusalım. Oy ve yorumlarınız...Neyse konu bu değil. Şey bir çocuğunuzun yorumları bildirim olarak bana gelmiyor o yüzden sorduğunuz bir şey varsa ve cevap veremezsem üzülürüm. Buraya tekrar sorarsanız cevap veririm 😘

high society • TaennieWhere stories live. Discover now