B.33: We're nothing more than friends

1.6K 146 193
                                    

¤Anne Marie- Friends¤•••

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

¤Anne Marie- Friends¤


JISOO


"Sen iyi misin ?"

"Efendim" dedim Namjoon'a dönerken. Endişeli gözleri gözlerimi buldu.

"İyi misin? Sanırım oyundan haberin yoktu. Korkmuş olmalısın" dedi. Korkmuştum ama oradan çıktığımız da korkum daha da arttı.

"Sadece panikledim ama iyiyim. Bir şey soracağım...otobüse nereden binebilirim ?" Dediğimde kaşları çatıldı ve arabaya binen Taehyung'a döndü.

"Bilmiyorum. Daha önce binmedim" diye cevap verdiğinde kafa salladım.

"Seni evine bırakırım hadi" dediğinde kollarımı göğsümde bağladım.

"Buna gerek yok. Başımın çaresine bakarım"

"Aslında yürümek dışında pek bir seçenek yok. Sanırım otobüsler sadece belli saatlerde çalışıyor" dediğinde kafa salladım ama gece 2'den sonra 2 saat aralıklı geçen otobüsler vardı. Onlardan birine binip eve en yakın yerde inebilirdim.

"Bak Lisa ve Jungkook gittiler. Rose'da Hoseok'la gitti. Jin ise komitede olduğu için bir süre daha burada ve ben ehliyetimi henüz iki gün önce aldığım için tek araba kullanmaya korkuyorum" dediğinde gülümsedim. Korktuğunu söyleyebilecek kadar cesaretli olması güzeldi.

"Yani öleceksem birilerini daha götüreyim diyorsun" dediğimde güldü.

"Eh tek başıma öteki tarafta sıkılırım" dedi gülerek. Bana arabasını gösterdiğinde yürümeye başladım. İkimiz siyah jipe bindik. Kemerimi bağladım.

"Ama ölmemeye dikkat edelim olur mu ? Sınavlar var yakında" dedim alayla

"İşte tam burslu kız. Yanlış anlama zekadan bahsediyorum"

"Okul birincisinde böyle bir iltifat. Tamam tüm moralim düzeldi" dediğimde arabayı çalıştırdı. Gözlerimi camdan dışarı çevirdim.

"Ne zamandır arkadaşsınız? "

"Kimle ? 7liyle mi ?" Dediğinde tamamen ona döndüm ve kafa salladım.

"Hatırlayamadığım kadar ufaktık. Ailelerimiz arkadaş hepimizin" dediğinde kafa salladım. Onlarda bunu gördüm. Jennie yokken Taehyung'un titreyerek bağır çağır onu aradığını gördüm. Jin ve Namjoon'un insanlara onu sorarken ki telaşını gördüm. Jungkook öfkeden çıldırırsın, Lisa'nın hem ona, hem de ağlayan Rose'la ilgilenme çabasını gördüm. Hepsi Jennie içindi.

"Jennie iyi mi ?"

"Değil"

"Peki neden şuan benimlesin ? Onu yalnız bıraktın" dediğimde kafa salladı.

"Jennie'yi en iyi biz tanırız Jisoo. Bir gün kendi başına kalmalı. O toparlayacak sonrasında biz de destek olacağız" dediğinde kafa salladım. Tabi ki tanıyorlardı. Beraber büyümüşlerdi.

"Size imrendim" dediğimde gülümsedi. Hiç böyle arkadaşlarım olmamıştı. Jennie çok şanslıydı. İyi de bir kızdı ve tüm bunları hak ediyordu. İyi arkadaşlar, iyi bir hayat. Bana yaptığı yardım gözüme geliyordu. Bana arkadaşı gibi davranması ve kendimden utanmamı sağlamıştı. Benim içimde aldığım kararı bilmeden beni utandırmayı başarmıştı.

"Ehliyeti yeni aldın yani"

"Ah sürekli panikliyordum sınavda. Bir türlü veremedim. Sınırım bozuldu ama sonunda başardım. Lisa benimle artık alay edemiyor" dedi gülerek. Yanağından oluşan gamzeye baktım ve bu beni güldürdü. İlk defa bu kadar derin gamzesi olan birini görüyordum.

"Lisa kardeşin dimi ?"

"Evet. Üvey kardeşim ama kardeş kardeştir. Yani her türlü pislik" dediğinde kahkaha attım.

"Seni o kadar anlıyorum ki! Bende de var bir tane. Hem de erkek"

"Emin ol erkek daha iyidir"

"Saçmalama Namjoon. Tam bir baş belası. Sürekli oyun ve yemek arasında gidiyor. Üstelik bana laf ediyor aptal diye"

"Lisa sürekli başını belaya sokup suçu bana atıyor. Ay bir de yeni bir çanta görsün! Yakamdan düşmez" dediğinde kahkaha attım.

"Aslında Lisa'yla geçen gün Jennie ile beraberdik. Biraz şey gibi..kaba ama şeker. Yani şekerde kastım bir albenisi var"

"Lisa hep böyle. Kaba olduğuna bakma. Bir koruma mekanizması. Annesiyle babam evlenmeden önce uzun süre teklerdi. Annesini koruyordu. Oradan kalma diye düşünüyorum" dediğinde iç çektim. Benzer durumlar, farklı yaşamlar. Evini tarif ettiğim. Yol boyu konuşurken çabuk geçmişti. Evin önüne park etti arabayı.

"Seninle resmi olarak tanışmamıza sevindim Jisoo" dediğinde elimi ona uzattım. Elime baktıktan sonra gülümseyip tuttu ve salladı.

"Bende Namjoon. Yine de okulda rakibimsin"

"Sınavları dört gözle beklemeye başladım" dediğinde gülümsedim ve kapıya dönüp açtım. Son anda ona döndüm.

"Peki Taehyung ? Bunu o yaşasaydı yanında mı kalırsın yoksa gider miydin ?" Dediğimde kaşlarını çattı ve kafasını iki yana salladım

"İkisini de yapmazdım"

"Ne yapardın o zaman ?"

"Gidip Jennie'yi bulurdum ve ona söylerdim. Jennie halleder. Taehyung'la ilgili her şeyi halleder" dediğinde zorla gülümsedim ve arabadan indim.

"İyi geceler Namjoon"

"İyi geceler Jisoo" dedi ve kapıyı kapatıp içeri girdim. Eve girer girmez bana doğru gelen annemin omzundan ittim ve odama ilerledim.

"Ne oldu ? Ne yaptınız? " Dediğinde sinirle ona baktım.

"Tanrı aşkına anne ne yaptın bile diyemiyorsun! Ne yaptınızmış ?Taehyung'un canı cehenneme. Yapamam ben öyle bir şey. Yapamıyorum da. Daha 1 saat önce konuşmaya başladığım çocukla bile daha çok anlaşıyorum." Diye bağırdım ve kapıyı sinirle kapatıp girmemesi için kilitledim. Üzerimdeki elbiseye baktım. Nasılsın bunu düşündün ki ? Cidden bunu bir kaç elbise için yapamazdım çünkü o farkında bile değildi belki ama ben fark ediyordum. Bakışlarını anlıyordum. Biz onunla arkadaştan başka bir şey olamazdık çünkü ne onun kalbi benim için atardı, ne de benim kalbim.

high society • TaennieWhere stories live. Discover now