Birbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
¤Billie Eilish- I Love You¤ • • •
Lisa
"Siktir" dedi Jungkook beni görünce ve yaslandığı duvardan ayrıldı. Bir saniyeliğine dursam da ona doğru gitmeye devam ettim ama onda sinirle arkasının dönüp yürümeye başladı.
"Jungkook! Jungkook bir dinle"
"Dinlenecek bir şey yok Lisa" dediğinde derin bir nefes aldım. Hak ediyordum.
"Jk" dediğimde bana döndü.
"Lalisa. Bana biraz daha zaman ver. Toparlanacağım ve bitecek. Ondan sonra eskisi gibi olabiliriz ama biraz daha zaman ver"
"Şimdi buraya gelip bana masum ayakları yapma Jungkook! Her şey senin üzerine geliyormuş gibi davranma!" Diye bağırdığımda omuzları düştü.
"Ne ?"
"Madem çok seviyorsun en başından korkaklık yapmasaydın! 3 yıl önce neden gelip demedin peki ? Neden seni seviyorum demedin"
"Ne değişecekti ? Şimdi de değişen bir bok yok. 3 yıl önce ne değişecekti"
"Senin gözünün içine bakıyordum lan ben. Beni gör diye gözünün içine bakıyordum. Bana bir kere bak diye! S-sen bakmayınca...ben mahvoldum be. Başkalarında teselli aradım ben" diye bağırdım. Bir kaç saniye suratıma bakınca alayla güldü.
"Başka ? Beni suçlu hissettirmek için başka ne var ? Madem beni seviyordun o gün niye gittin lan ? Niye bıraktın beni ? Gece uyurken yanında dedim ki kendime hayatımın en güzel sabahına uyanacağım. Bunu bilerek kapattım gözlerimi. Uyandığım da ise kabus gibiydi" dediğinde dudağımı ısırdım. Ellerini saçlarına geçirdi.
"Boşver Lisa" dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Onu kaybediyorum. Tekrardan kaybediyorum ve bu sefer bir şey yapmazsam tamamenmiş gibi hissetmekten kendimi alamadım.
"Korktum" dedim. Adımları durdu ve bana döndü.
"Seni..arkadaş olarak kaybetmekten bile korktum. Bunu fark edemedim bile. Rose'un doktoruna bile gittim. İstemsizce neden senden kaçtığımı bulmaya çalıştım. Buldum Jungkook. Orada değil ama şuan" dedim ellerimin titremesine görmesini istemiyordum. Kollarımı kendime doladım.
"Eğer bir şeyleri yanlış yaparsam...ileri de ayrılmak zorunda kalırsak 7li mahvolur diye düşündüm. Dağılmak zorunda kalırız ve bu benim yüzümden olur. Sizden ayrılmak istemiyorum. Her sabah okula geldiğimde bahçe de buluşmak istiyorum, mekanda sızana kadar içmek v-ve yine kafanı kucağıma koy, orada uyu istiyorum. Arkadaş bile olsa...arkadaş bile kalamamızdan daha iyi" dedim. Bana doğru bir adım qtsa da durdu.
"Yarın yine bundan vazgeçeceksin Lisa. Bunu kaldıramam"
"Geçemeyeceğim! O Jung denen piçi neden o kadar takmadım biliyor musun ? Çünkü beni oyalayacak bir şeydi. O gün senin yanımda olman beni toparladı"
"O zaman neden ? Neden izin vermiyorsun ki hep yanında kalayım ? Neden acı çekmeme müsade ediyorsun ? 7li dağılmaz Lili. Neden bana bir şans bile vermeden ayrılacağımızı düşünüyorsun ?" Diye bağırdı. Gözlerimi yumdum. Hayal kırıklığı dolu yüzüne bakmak istemiyordum.
"Çünkü ben senin gibi masum sevemem Kook. Senin gibi sevemem. 3 yıl önceki ben severdi ama şimdi ki ben bunu yapamam çünkü ben senin kadar masum kalamadım"
"Masum sevmene gerek yoktu. Sadece sevseydin yeterdi. Gözlerime baksan, elimi tutsan yeterdi. O gün gitmesen yeterdi bana Lisa. Ya da bana söyleseydin. Bu kadar acı çekmeme izin vermeseydin. Ben yine beklerdim seni. Her zaman ki gibi"
"Seni seviyorum demek çok zor."
"Seni seviyorum demene gerek yoktu. Yanımda kal demen bile yeterdi" dediğinde yanağıma düşen yaşları sildim.
"Seni üzerim ben JK"
"Şuan da da üzülüyorum. Bu sorun değil"
"A-ama ya ben yanında kalamazsam. Babam gibi olursam. Annemi bıraktığı gibi bırakırsam seni"
"Benim yanımdayken kalbin hızlanıyor mu ?"
"Bu da soru mu ?" Dediğimde güldü. Yanaklarımı tekrar sildim.
"Lisa o zaman sen bana bir kere yanımda kal de. Ben sen gitsen bile yanına gelirim. Yemin ederim" dediğinde ona doğru bir kaç adım attım.
"Yanımda kal" dediğimde yürümeyi siktir ettim. Tüm korkularımı geride bıraktım ve ona güvenme kararı aldım. Bu yüzden ona koştum. Yüzündeki gülümseme büyürken kollarını iki yana açtı. Belimi tutup beni kucağına aldı ve ona sıkıca sarılırken bacaklarımı beline doladım.
"Ama gidersen belanı sikerim"
"Bu tehdit beni çok korkuttu. O yüzden gidemem" dediğinde gülümsedim. Sırtımı duvara dayadı.
"İzninle ruju dağıtacağım"
"Siktir! Beklediğin hata" dediğimde dudaklarımızı birleştirdi. Parmaklarımı uzun saçlarına geçirdim ve mümkünmüş gibi onu kendime daha da çok çektim.
•
"Ya Kook. Gece yarısına bir dakika. Daha hızlı ol" dedim onu elinden tuttum ve salona doğru koşmaya devam ettim.
"Hadi ama zaten bizi çıkaracak biri yok"
"Bilemezsin" dediğimde elimi kendine doğru çekti. Ona doğru savrulduğumda beni tuttu.
"Hayvan!"
"Benden uzaklaşma. Eğer biri seni bensiz o salondan çıkarırsa o kişiyi bulur ve gebertirim"
"Ya sen şey değil misin ? Şu Eun Ha'yı döveceğim diye olay çıkaran. Geleceğiz o konuya ama önce salon" dedim ve koşmaya devam ettim. Biz tam salona girdiğimiz de ışıklar kapandı. Bir kaç çığlık duyduğum da Jungkook'a yapıştım. Gülerek elini omzuma attı ve beni kendine çekti. Işıklar gelene kadar kafamı onun göğsüne yasladım. Işıklar geldiğinde ondan ayrılıp etrafıma bakinmaya başladım.
"Jisoo yok" dedi Taehyung yüksek sesle. Bu harika normalde verilen 5 dakikadan önce aranan kişiyi bulmuştur bile.
"Hayır. Jennie'de yok" dedi Suga. Bakışlarım hemen dans pistinin oradaki Suga'ya döndü. Hasiktir. Bunda bir terslik var.
• • • Normalde Jennie ve Rose olacaktı ama kıyamadım Rose'a 😭😭 Hoseok ve Rose çiftininasıl buluyorsunuz ? Pek popüler bir ship değil ya tereddüt içindeyim. Bir önceki bölümü az yorum geldiği için küsüm size hıh
