Birbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
¤Alan Walker × Ava Max- Alone¤
• • •
"Yani hep böyle Lili. Aynı yatakta uyusak bile aralarımızda bir şey geçmiyor" dediğimde ofladı. Omuz silktim.
"Sıkıcısınız. Eninde sonunda olacak bir şeyden bahsediyoruz! Hadi ama Jen. Sizden çocuk isteyecekler. Aşkın sahtesi olur ama sahte çocuk olmaz" dediğinde iç çektim. Bu konu da da haklıydı ama bilmiyordum. Zaten zamanı gelince bir şekilde olacak.
"Bende çocuk yapmam o zaman" dedim alayla. Göz devirdi.
"Jen çocuklarınızın gelecekleri bile belirlenmiş. Sizi evlendiren aileler çocuk için susacak mı sence ?"
"Biliyorum, biliyorum" diye onu geçiştirdim ve Taehyung ile Namjoon'a doğru ilerledim.
"Ne zaman bitecek bu ?" Dedim Namjoon'a bakarken. Namjoon gözlerini konuşan ailelerimizden çekti. Bize artık ihtiyaç yoktu ki. Girişte poz vermiştik sonuçta.
"Gerçekten okula geç kalacağız" diye cevap verdi. Lisa yanımızda durdu.
"Ben halledeceğim" dediğinde kolunu sıkıca tuttum. Genelde halledeceğim zaman ortalığı dağıtırdı.
"Merak etme düzgünce halledeceğim" dediğinde kolunu bıraktım. Babasının yanına gitti ve konuşmaya başladı. Papazın kaşlarını çatmasından konuşmanın nasıl gittiğini tahmin etsem de Lisa bizi gösterdi. Papaz bize dönerken üçümüzde yalandan gülümsedim. Yüzünde zafer kazanmış bir gülümsemeyle bizim yanımıza döndü.
"Hadi gidelim" dediğinde her zamanki gibi Taehyung'un koluna girdim. Yanımda yürüyen Lisa'ya döndüm.
"Ne dedin ona ?" Dedi Namjoon. Kilisenin dışına çıkıp arabalara ilerledik.
"Sizin yarın kiliseye gelmek için bugün okula geç kalmak istemediğiniz söyledim"
"İyi de biz yarın kiliseye gitmeyeceğiz ki" dediğimde bana döndü ve güldü.
"Eğer bir gün ölürsem benim için bu kiliseye gelmeyin" dedim sinirle. Taehyung hıhı diyerek beni onayladı. Çocukluğumuzdan beri buraya gelmekten bakmıştım.
"Ama düğünün burada olacak. Eh ne fark eder her türlü cehennem" dedi Lisa. Sinirle ona döndüm.
"Ne istiyorsun Lisa ? Sürekli şunu demekten bıkmadın mı ?" Dedim sinirle. İki lafından biri buydu. Yok sahte aşkmış, düğünmüş, sevmiyormuşuz.
"Hayır bıkmadım çünkü buna karşı gelmiyorsunuz"
"Gelsek ne fark eder. Ya Tae ve ben artık bunu kabullendik. Evleneceğiz işte olup bitecek."
