Üzgünüm

2.8K 340 113
                                    

Beğenin lütfen 😽

Portaldan geçtiğimde kendimi bir okulda buldum. Bakugou'da tam karşımda, koridora dümdüz bir ifade ile bakıyordu.

"Okul...?"

Bakugou bana döndü, "Burası benim okulum, UA."

"Hassiktir!"

Şaşırarak etrafa bakarken koridorun sonundan tanıdık bir ses geldi. "Lora! Bakugou!"

Sesin geldiği yöne baktığımda
Aizawa-san'ı gördüm. "Aizawa-san!"

Aizawa-san'ın yanında 2 çocuk daha vardı. Bunlar, geçen günlerde sokakta Tanrı hakkında konuştuğum çocuklardı.

Yeşil saçlı çocuk anında bize doğru koşmaya başladı, "Kacchan!"

Çocuk hemen Bakugou'nun karşısında durdu, "İyi misin? Bir şey yaptılar mı? Seni nereye götürdüler?"

Bakugou sinirle onu kafasından ittirdi, "Başımı şişirme Deku!"

Onlar konuşurken Aizawa-san ile melez kafalı çocuk da yanımıza gelmişlerdi.

Aizawa-san dikkatle bana bakıyordu, "İyi misin Lora? Nasıl buraya geldiniz? Günlerdir sizin için arama yapıyoruz."

"İyiyiz..."

Kendimi suçlu hissetmeye başlamıştım. Bir ailem olmadığı için kaçırılmam umrumda olmamıştı, zaten beni arayanlar sadece gücüm için arayacaktı.

Ama Bakugou... Onun bir ailesi vardı, arkadaşları, sevdikleri vardı. Onu gördüğüm an buraya getirmeliydim.

~~~~~~~~~~~~~

Hep birlikte kimsenin olmadığı bir odaya gittik. Hepimiz koltuklara oturduk, ne konuşacağımızı bilmiyordum.

Adının Midoriya olduğunu öğrendiğim çocuk bana bakarak konuşmaya başladı. "Şey... Biz sizin Tanrı olduğunuzu biliyoruz."

Şok içinde ona baktım, açıklama ister gibi Aizawa-san'a döndüm. O da hemen açıklamaya başladı.

"Başkan senin için arama düzenlemişti, Bakugou'da kaçırılınca olaya biz de dahil olduk. Midoriyalar o şekilde öğrendi."

Daha sonra Bakugou'ya döndü. "Ama Bakugou bilmi-"

Sözünü kestim, "O da biliyor. Shigaraki yüzünden öğrendi."

"O zaman şu an sadece 3 öğrenci biliyor."

Bir süre sessizlik oldu. Aizawa-san sessizliği bozdu. "Noldu orada Lora?"

"Orada..." Bakugou'ya döndüm. Ne demem gerekiyordu? Villainler ile kaldım, Shigaraki sanırım bana aşık, diğerleriyle kanka gibiyiz mi demeliydim?

Bakugou bir süre bana baktı ve o, söze devam etti. "Kaçırıldığımda beni bir sandalyeye bağlamışlardı, Lora bağlı değildi ama diğerleri ile samimi değildi. Shigaraki sanırım ona ilgi duyuyor, o yüzden bağlanmamıştı. Onlardan bilgi almaya çalıştı."

Yalan söylüyordu. Onlarla yakın olduğumu görmüştü, bilgi almaya çalışmamıştım çünkü umrumda değildi, bunu da biliyordu. Beni korumak için söylüyordu.

Ona minnet duyarcasına hafifçe gülümsedim. O sırada koridorda bir ses yankılandı. "Lora!"

Bu Neo'nun sesiydi. Saniyesinde koltuktan fırlayıp koridora koştum. Neo koşarak bana geliyordu.

Gözaltları biraz morarmıştı, yorgun görünüyordu. Benim yüzümdendi...

Neo anında bana sarıldı, sağ elim ona değmesin diye elimi hemen havaya kaldırdım. "Neo! Eldivenim takılı değil!"

"Seni aptal! Ne kadar merak ettim biliyor musun?!"

Bir şey diyemedim. Sessizce öylece kaldım. Birkaç saniye sonra zar zor konuştum. "Özür dilerim."

Neo bana sarılmayı bıraktı ve bana bakmaya başladı.

"Tabii hemen özür dile hanımefendi! Tanrı bilir biz burda seni ararken sen orda onlarla cirit atıyordun!"

Doğruydu, hiçbir şey demeden yüzüne baktım. Anında yüz ifadesi değişti. "Şaka yapmıştım..." Buruk bir gülümseme oluştu yüzünde, "Tabii, senden bundan farklı bir şey beklenmezdi ki."

"Neo-"

"Başkan bekliyor Lora. Peşimden gel."

Sessizce Neo'nun peşinden gittim. Başkanın arabasına bindikten sonra Neo'da diğer arabaya bindi ve yola çıktık.

"Onlarla ne yaptın Lora?"

Neo ile konuşmam yüzünden moralim bozulmuştu, birkaç saniyede hemen kendimi toparlamaya çalışıp gülerek başkana baktım.

"Sizi öldürme planı yaptık. Hayatımda bu kadar güzel bir plan görmemiştim."

"Yine şaka yapıyorsun demek?"

Tekrar cama döndüm. "Merak ediyorum."

"Neyi?"

"Öleceğinize emin olduğunuzda yüzünüzde oluşacak o ifadeyi."

Ona döndüm, bu sefer tedirginlikle bana bakıyordu. Bu yüz ifadesinden zevk alıyordum. Cümleme devam ettim.

"Kim bilir ne kadar yalvaracaksınız bana."

Shigaraki x Reader |Bnha x Reader|Où les histoires vivent. Découvrez maintenant