Shigaraki x Reader |Bnha x Reader|

Öldürebilirsin

Beğenin lütfen 😽

"Neo."

Kaçıncı olduğunu bilmediğimiz sigaramızın dumanını üfledik, "Efendim?"

"Başkanı öldüreceğim."

Bana döndü, "Bana şu an amcamı öldürmek istediğini söylüyorsun, farkındasın değil mi?"

"Ona değer vermiyorsun, veriyor musun?"

Sessizlik olunca dayanamayıp Neo'ya döndüm, kafasını yukarı kaldırmış gökyüzünü izliyordu.

"Hayır, vermiyorum."

"Onu öldürmeme izin veriyor musun?"

"Ailem olan tek insanı öldürmene izin verip vermediğimi mi soruyorsun?"

Bir şey demedim, sadece yüzüne baktım.

Haklıydı, başkan onun tek ailesiydi.

Sigarasından aldığı nefesi üfleyip bana döndü, "Hayatım boyunca... Onu öldürmeni bekledim Lora."

Şaşırmıştım, "Ne?"

Gülerek önüne döndü, "Neden polis olup başkanın yanında çalıştığımı düşünüyorsun?"

Neo zaten polis olmak istiyordu ama nedenini hiç düşünmemiştim.

"Beni korumak için mi?"

Hafifçe güldü, "Evet, bu da var ama bir sebep daha var."

Tekrar bana döndü, "Eğer başkanı öldüreceksen yanında olmalıyım, o zaman da seni korumalıyım."

Tekrar duygulandım, "Sen..."

"9 yaşımdayken amcamın 'Kötü biri' diyerek binaya getirip oda hapsine attığı 6 yaşında bir kızı korumak için her şeyimi vereceğimi nereden bilebilirdim ki...?"

Gözlerim daha çok dolarken buruk bir şekilde gülümsedim, "İşte bu kadar aptalsın."

"Sen de en az benim kadar aptalsın."

Balkon kapısından bir ses duyduk, "Kaç saattir sevgilimle konuşuyorsun, artık onu geri alabilir miyim?"

İkimiz de arkamızı döndük, tabii ki kapıda Shigaraki duruyordu.

Neo kaşlarını çatarak bir süre ona baktı, sonra bana döndü.

Sigarasını küllüğe bastırarak ayağa kalktı, "Yemedik sevgilini merak etme."

"Hele bir ye de gör ne yapacağımı."

Bu neydi lan böyle? En yakın arkadaşım ile sevgilim, ki sevgili olduğumuzu bile kabul etmiyordum ama daha fazla uzatmaya gerek yoktu, kıskançlık kavgası mı yapıyordu?

İlerleyerek aralarına girdim, "Hele bir kavga edin, yemin ederim size bir çakarım uzay boşluğunda süzülürsünüz. Anladınız mı?"

Neo çoktan Shigaraki'ye omuz atarak içeri girmişti, "Hmhm."

Shigaraki birkaç saniye onu izledikten sonra bana döndü, belimden tutarak beni kendisine çekti ve alnımı öptü, "Anladım."

Öpmesi hoşuma gitmişti ama inat olsun diye onu ittirdim, "Neden birden böyle öpüyorsun be?"

Yalandan bir sinirle kaşlarını çattı ve Neo'nun çıktığı kapıyı onu belirtircesine gösterdi, "Şu herif sevgilimi 3 saatliğine benden çaldı. Sevgilimi geri aldıktan sonra öpmeme bile müsaade yok mu?"

Bu hâli komik geldiği için güldüm ve elini tuttum, "Tamam, kızma. Şaka yaptım."

Kapıya doğru ilerledim, o da elini tuttuğum için peşimden geliyordu.

Birlikte merdivenlerden indik, Neo Kurogiri ile içki içerken Toga Dabi'ye oje sürüyordu.

"Ya Toga, sadece siyah sür dedim! Üstüne pembe ojeyle gülen yüz çiz demedim ki kızım!" Dabi bir anda bağırınca hepimiz ona döndük.

Toga kahkaha attı, "Ne var ya! Çok tatlı durdu baksana! Değil mi Lora?"

Toga Dabi'nin tırnaklarını bana uzatırken görmek için Shigaraki'nin elini bırakıp onlara yaklaştım.

Hafifçe gülümsedim, "Evet, çok tatlı olmuşlar."

"Cici çocuk muyum olum ben! Bu ne böyle?!" Dabi sinirle koltuktan kalktı.

Anında elimle kafasına şaplak attım, şok içinde bana bakarken sinirle ona bakıyordum. "Bağırma, otur oturduğun yerde."

Shigaraki yanımıza yaklaşarak kolunu omzuma attı, benle gurur duyuyormuş gibi gülümsüyordu. "Yengeni dinle."

Dabi şaşırarak bana baktı, "Daha dün sevgili değiliz diyordun, noldu lan?!"

"Sus bakayım, kendi işine bak!"

"Hemen de konuyu değiştir!"

Gülerek Neoların olduğu tarafa yürüdüm.

Hâlâ diğerleriyle iyi anlaşamasa bile sorun çıkarmıyordu, hatta Kurogiri ile biraz muhabbet bile etmişti.

"Bana da doldursana."

Neo kolunu uzatarak bir bardak çıkardı ve yarıya kadar şarap doldurdu. Karşılıklı, hiç konuşmadan içkimizi içiyorduk.