3.BÖLÜM "SİYAH DİKENLER"

42K 2.5K 1K
                                    

Merhabalar.

Nasılsınız bakalım? Neler yapıyorsunuz?

Keyifli okumalar dilerim. Bölümü okurken yorum yapmayı unutmayın lütfen. Bende sizinle birlikte satır aralarında olacağım.

Keyifli okumalar <3

Bana ulaşmak için;
Instagram: Mystoryswia

Bu bölümü şu an okuyorsanız buraya bir emoji bırakır mısınız?🤎

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu bölümü şu an okuyorsanız buraya bir emoji bırakır mısınız?🤎

3.BÖLÜM "SİYAH DİKENLER"

Hayat en olmaz dediğiniz anda, olmazın sınırlarında dolaşırdı. Hayat, önü ardı asla kestirilmeyen, dakikalara sığdırılan dilimlerdi. Hep, birkaç dakika ölecekmiş gibi yaşamak istemiştim. Çünkü gerçekten bazı şeyler asla geri alınmayacak kadar bencil ve acımazsızdı.

İkilem.

Arkamı dönüp, bu önümdeki siyah arabaya bile bakmadan koşsam, bu tüm bedenimi kasan hissi de arkamda bırakabilir miydim?  Hala birileri, hayatımda bir şeyleri değiştirmek ister gibi yolumun üzerinde olmaları hiç adil değildi. Neden kendi yolumu kendim çizemiyordum? Her kalemi elime aldığımda, benden önce beyaz kağıdımın üzerini siliyorlardı. Oysa daha ufak bir çizim bile atamamıştım ki. Kaşlarımı çatarak bir süre, önümdeki arabaya bakarken, düşüncelerim bedenimde hakimiyet kurmuştu.

Karşımdaki adamı inceledim. Saçlarının aralarına düşen beyazlıklar, yılların yorgunluğunu resmetiyordu. Onu görmeyeli yüzündeki kırışıklar, yaşına göre az olsa da, epey da artmıştı. Mavi gözleri, kısıkça bana bakıyorken, karşımdaki o değilde oğlu varmış gibi hissettiriyordu. Üzerinde, siyah bir takım elbise geniş omuzlarının üzerindeyken, her zamanki gibi, karşısındakinin üzerinde baskınlık ve hakimiydi kurmak istiyordu. Benim üzerimde, nasıl bir hakimiyet kurmak için şu an karşında dikiliyordu, bilmiyordum ama bu defa böyle olmayacaktı. Kimsenin, kararlarıma laf etmesine izin vermeyecektim. Bu defa kendi yolumu kendim çizecek, hayatımda nerede olacağımı kendim seçecektim.

Hakan Soykan, tüm gücüyle şu an oğlu için karşımdaydı.

"Ne için geldiniz bilmiyorum ama..." Diyerek bu derin sessizliği böldüğümde, dudaklarımdan çıkan kelimeler aceleciydi. Bu konuşmanın hemen bitmesini, kimseyi kırmadan sonlandırmak istiyordum. Bu hissettiğim duygudan nefret etmiştim. "Bu şekilde, beni takip edip yolumu kesmenizden hiç hoşlanmadım. Sizin gününüzün benim için pek bir etkisi yok."

Bikeç babasının bu tavrından haberdar mıydı? O ilişkimizde kimsenin söz hakkı olmasına izin vermezdi. Muhtemelen haberi yoktu, olsa babası şu an burada olmasına engel olurdu.

"Bikeç'in burada olduğumdan haberi yok." Dedi düz bir sesle, düşüncelerimi bir kitabın satırları gibi okumuş gibi. Tahmin ettiğim gibiydi. Yüzümdeki gerginlik, biraz da olsa uzaklaşmıştı.

LÂL VE KEHRİBARWhere stories live. Discover now