8. BÖLÜM "ELLERİ ELLERİME"

30.5K 1.7K 1.3K
                                    

Merhabalarrrr, ben geldimmmm

Umarım keyifle okursunuz, bölümü okurken sizden kahraman deniz- son durağın dinlemenizi rica ediyorum. 🤍

Rica etsem, satır aralarına yorum bırakır mısınız? Bu gece bende sizinle birlikte yorumlarda olacağım.

Bölümü, her zamanki gibi size ithaf ediyorum. Her zaman yanımda olan, bana özel ve güzel hissettiren size, canım dostlarıma.✨

Bana ulaşmak için;
İnstagram: Mystoryswia

Bana ulaşmak için;İnstagram: Mystoryswia

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bana bir emoji bırakır mısınız?🤍

8. BÖLÜM "ELLERİ ELLERİME"

İçimde yeşeren karakterleri, bir kalemin ucunda canlandırdım. Dost, arkadaş oldular, sarılamadan, dokunamadan. Bir roman, size birçok dost, kötü zamanlarınızda size uzanan birçok el olurdu. Romanın son sayfasına kaç yaşanmışlığım kalmıştı bilmiyordum.  Kaç acı, kaç mutluluk kalmıştı, hepimizi sırtlayacak o son sayfaya? Her son sayfayı okuyuşumda, en başa dönüyordum. Sonum hep baştan sarıyordu. Ama o değişen son, yanımdaki nefese dokunamıyordu. Beni cayır cayır yakan bu his, bir nefesin tenime çarpışmasıyla oluşan o alevdi. O alev yavaş yavaş büyüdü, önce o nefesi sonra da benim nefesimi kesti. Dalganın şiddetle, kumlara çarpıp yeniden en başa dönmesini kendime benzettim. Tüm hırçınlığıyla, öfkesiyle kumlara çarpmak istiyor ama her o kumla buluştuğunda dağılıyor ve o denize karışıyordu, o denize ait oluyordu.

Büyük aşkların, büyük bedelleri ve sonuçları olurdu. O sonuç, hepimizi kucaklamıştı. O sonucun aldığı canlar yüzünden şimdi hepimiz acılar içerisindeydik.

Saat 02.09 dedim, kendime. Yaşamaya her şeyim için devam ederken, ölmek için her şeyimi bile verebileceğim o dakika. Bikeç'le uzun zaman sonra kendimi iyi hissettiğim o gece yarısında, göğüs kafesime oturan o kadın şimdi, bana acıyarak bakıyordu.

Yapayalnızdım. Ailemden kalan tek kişi, kardeşim bile benimle görüşmek istemezken, Sude benim boşluğumu hep doldurmuştu. Hayatta tutunabileceğim birkaç kişiden biriydi. Sude, bana, benden bile bir adım yakın olan o kişiydi. Sırtımı gözüm kapalı kapatabileceğim o insan, şimdi gözümün içine bakarak, elindeki o yalanı benim tam göğüs kafesimin ortasına bir hançer gibi saplamış, benden birkaç adım uzaklaşmıştı. Göğüs kafesimin içini dolduran bu ihanetine bakıyordu. Çocukluğum karşıma geçmiş, benim gözyaşlarımı izliyordu. Artık gidebileceğim tek yer kalmamıştı. Nasıl bu kadar şeyden sonra kendimi bir yere ait hissedebilirdim ki?

Aradan birkaç dakika geçti. Esen sert rüzgar yüzüme çarparken, dokunsalar hıçkırıklara boğulacak, hıçkırıklarımı kimsenin duymaması için parmak uçlarıma çarpan denize bırakacaktım kendimi. Gözlerim mesajın her harfini, aradan geçen saniyelerde sessizce kovaladı. O mesajın başında gülümseyen dudaklarım, o mesajın sonunda bu gece gülümsediğine pişmandı.

LÂL VE KEHRİBARWhere stories live. Discover now