Mazi, her mutlu oldukları anda ruhlarının peşinde olan bir katil gibi onlarla olucaktı. Her şeye rağmen birlikte olabilirler miydi? Kapıdan çıktığımda, gerçekler yüzüme sert bir tokat olarak indi. Geçmiş ve gelecek arasında, ince bir çizgide yolculu...
İyi okumalar dilerim. Bölüm sonunda bekliyor olacağım sizi. 🤍
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Editlerin sahibi instagram:asoonizm 🤍)
Hayatta en güvendiğin insana karşı duyduğum kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı. Çünkü o benim için insanlığın temsiliydi. -Kürk Mantolu Madonna
26.BÖLÜM "SESSİZ USULCA"
⏳
(geçmiş)
Saat 03.32
Kapı gürültüyle çalındığında, uykusunun içinden çekilip alındığını hissetti. Gözlerini karanlık odanın içinde araladı, elleri yanındaki telefonu buldu ve saate baktığında, içini huzursuzluk kapladı. Yatağın içinden çıkarak çalınan kapıya yürümeye başladı. Bu saatte buraya gelen kişiyi görmeden açmak istemedi, "Kim o?" Diye sesini yükseltti, dış kapıya doğru.
Birkaç saniye boyunca, ortalığı bir sessizlik kapladı, ardından kapının ucundan, "Benim." Diye bir ses yükseldi. Sude'nin gözleri irileşti, birkaç saniye boyunca yaşadığı şaşkınlığı sindirmeye çalıştı. Bu saatte kapısına gelen Bikeç'ti. Aylardır kimseyle görüşmeyen, tek bir kelime etmeyen, herkese sırt çeviren Bikeç'ti. Aylardır arkadaşları, onunla iletişim kurmaya çalışıyordu ama o herkese kapılarını sertçe kapatıyordu. Çünkü Bikeç Soykan'ın duvarlarının arkasına aldığı tek bir kişi vardı. Hatta tek bir kadın. O ise şimdi ona ülkelerce uzaktı. Onun hayata tutunması için bir sebebi yoktu. Soğuk zemine basan ayakları birkaç adım ileriye gitti ve kapıyı yaşadığı şaşkınlıktan sıyrılarak araladı.
Karşısındaki kişi onun aylar öncesindeki arkadaşı değildi. Her şey Bikeç için tahmin ettiğinden de zor geçiyordu. Bunu karşısındaki adamın gözlerine baktığında, görmüştü. Mahvolmuş gibi görünüyordu. Gözlerinin içi uykusuzluktan kızarmıştı. Bu saatte neden oraya geldiğini sormaktansa dakikalarca şaşkınlıkla Bikeç'in bu halini izledi. "Sen..." Dedi, şaşkınlıkla uyku sersemi gözlerini kapatıp açarken.
