Fucking Faboluos

Bölüm 4

Bölüm 4

Y/N; Medyada ki müzikle dinleyin isterseniz :33

Sarışının beni indirdiği bu sikik yerden çıktım. Okulun rehberlik odasına gittim ve klüp seçmek için başvuru yaptım. Her ne kadar futbol istesem de tek boş olan basket klübüne katılmak zorunda kaldım. Okulun formasını verdiler. Spor salonuna inip soyunma odasında giyinmeye başladım. Etrafta kimse yoktu. Uyusam mı ? Spor salonundan düdük sesi gelince şıçradım kapıyı açıp soyunma odasından çıktım. Salonda 8 kişi sıra ile dizilmişti, arkaları bana dönük olduğu için kim olduklarını görememiştim. 8 kişilik grubun önünde uzun boylu biri vardı. Biraz daha ilerlediğimde bunun sarışın olduğunu gördüm. Siktir. Bu heriften kaçmak mümkün değil sanırım. Hala beni görmemişti ve konuşmaya devam ediyordu. Sessizce ilerledim ve konuşmasını dinlemeye başladım.

"Bu yıl, yeni gelen çaylaklar olacak. Onlara acımayacağım. O yüzden sıkı çalışmaya hazır olun. Ah... Yeni çaylak huh ? " Siktir, beni gördü. Er yada geç görecekti zaten. Sırtımı dikleştirdim ve ilerleyip sarışının önüne dikildim. "Evet, eni çaylak. Şahsen basketbol ilgi alanımdadır." Arkamı döndüm ve kendimi tanıttım. "Ben Luhan. Yeni geldim." Çok açıklayıcı bir tanıtma yaptıktan sonra yanlarına gittim ve sıraya girdim.

"Herneyse, hadi biraz antreman yapalım."

~~2 Saat Sonra~~

"Ö-LÜ-YO-RUM !" Tanrım... Tam 2 saat aralıksız -5 dakika mola, mola sayılmaz- antreman yaptık ve nefes nefese bir şekilde yere uzandım. Çok yorulmuştum. "Bugünlük bu kadar. İyi dersler." Sarışın, gruba seslendikten sonra yanıma geldi ve oturdu. "Çok tatlısın LuLu. Terlemiş saçların alnına yapışmış ve boynundan köprücük kemiğine doğru terler ilerliyor. Şuan tam yenmelik bir pozisyondasın." "Kes sesini." Kalktım ve soyunma odasına gittim. Herkes duştaydı. Bende duş kabinlerinden birine girdim ve duş aldım. Sarışın neden benimle bu kadar çok uğraşıyor ? Sevgilisi de var. Pandaya benziyor hatta. Ahh... Herneyse. O piç bana birdaha dokunamayacak, zevk falan da almadım zaten.

Duştan çıktıktan sonra fark ettim ki herkes çoktan gitmişti. Üzerimi giyindim ve ıslak saçlarımla spor salonundan çıkıp okul koridoruna ilerledim. Sanırım son 1 ders vardı. Dolabıma ilerledim ve çantamı alıp içinden ders programına baktım. "Benimle aynı sınıftasın, ıslak geyik." Kafamı kaldırdığımda yan tarafımda dikilmiş olan Sehun'u gördüm. "Nereden biliyorsun ? Yoksa beni mi takip ediyordun huh ?" "Bu kadar seksi bir geyiği tabii ki tabik ederim." Göz mü kırptı o ? H-hayır hiç seksi değil. Gülümsedim ve çantamı omzuma takıp beraber sınıfa ilerledik. Sınıfa girdikten sonra etrafta sarışını aramadım hayır. Sınıfta yok zaten. Yok aramadım... Sehun'la en arka sıraya gittik ve dersin başlamasını bekleyerek sohbet ettik. Ders başladıktan sonra da sohbet ettik aslında. Lanet hocadan azar yiyene kadar.

Son ders bitmişti ve herkes eve dağılıyordu. "Hey, benim eve gelmek ister misin ?" "Vay canına Oh Sehun. Çok cesursun." Gülüştük ve birlikte okuldan çıktık. Siteye -evler toplu bir alanda bulunduğu için site dersem ev alanı olacak dsfsd anladınız siz- girdik. Bizim evin önünden geçerken kapının önünde panda suratlı çocuk vardı ve sarışına sarılmış içeri doğru yürüyorlardı. Sevişmek için benim odamı kullanmazlar umarım. Yok şuan rahatsız olmadım. Sehun'a karnım ağrıyor bahanesini uydurup, eve gidip onların işlerine engel olmak falan istemiyorum. Sehun'un evine geldik ve içeri girdik. Düzenliydi ve bizimkinden tek farkı rengiydi, bizim ki mavi-beyaz renklerle döşenmişken, onların ki yeşil-kahverengi tonlarındaydı. Sehun çantasını yere atınca bende yere attım ve içeri girdik. "Ev arkadaşım burafa değil. Rahatına bak."

Sehun mutfağa gittiğinde bende koltuğa yayıldım ve bekledim. Niye heyecanlıyım ? Sadece konuşacağız, başka şeyler yapsak da olur asl- Terleme Luhan, terleme. Sehun elinde Bubble Tea ile içeri girdi. BUBBLE TEA Mİ ?! "Bubble tea sever misin ?!" "Evet. Sen ?" Yanıma oturdu ve tekini bana verdi. "Bayılırım." Sevinçle elindeki Bubble Tea'yi aldım. "Dün akşam almıştım ama içmeyi unuttum. Tao'da dolaba koymuş." "Anladı- Tao mu ? Şu panda suratlı mı ?" Sarışının sevgilisi ile mi yaşıyor ? Herneyse... "Evet. Kulübünü seçtin mi Luhan ?" Kafamı kaldırıp Sehun'a cevap verecektim ki daha bi yakınımda gördüm. Biz bu kadar yakın mı oturuyorduk ? "E-evet." Sehun daha da yaklaştı ve sordu. "Hangi klüp ?" "B-basketbol." Azma Luhan, azma. Sehun yaklaştı ve nefesi suratıma değerken konuştu. "Çok terlemiş olmalısın Luhannie." Gözleri dudaklarıma mı bakıyor ? Evet, siktir. Zaten onun gülüşü bile azmama yetiyorken suratıma çarpan keskin nefesi ? Üzerine atlamadım, hayır. Sadece boynundan tutup dudaklarımızı birleştirdim ve ellerimi saçlarına geçirdim. Dudaklarını aralaması için alt dudağını ısırdım ve dilimi içeri soktum. Dillerimiz birbiri ile dans ederken Sehun'u koltuğa yasladım ve kucağına oturdum. Boynumdaki bandanayı çıkardı ve fırlattı. "Yeni izlerin vakti geldi." Elleri belimde okul gömleğimin içinden tenimi okşuyordu. Kalçamı oynattığımda inledi. "Aghmm..." Dudaklarını dudaklarımdan çekti ve boynumu emmeye başladı. Kafamı arkaya ittim ve dilinin boynumu becermesine izin verdim. "Aghmmm..." Çok seksi inlemiyor muyum ? Tanrım... Sehun boynumun her tarafını emiyordu ve bende anı zamanda kalçamı oynatıyordum. Sehun sertleşmişti. Boynumdan aşağıya inip köprücük kemiğimi emdi. Hızla dudaklarıma geri çıktı ve sertçe öptü. İnledim ve kalçamı daha fazla oynattım. "Aghmmmnnm... T-tanrım..."

Gömleğimin düğmelerini açarken aynı zamanda sertçe öpüyordu. Kapı mı çaldı ? "S-Sehun k-kap- aghmnn..." Sertçe dudağımı ısırdığında inledim. "Çalsın..." Beni ani bir hareketle koltuğa yatırdı ve üzerime çıktı. Gömleğimin tüm düğmelerini açtı ve boynumdan emip aşağıya doğru dili ile bir ol çizdi. Vücudumun heryerini emiyordu. Göğsümü emip ısırmaya başladı. Kapı daha fazla çalmaya başladı, ar arda çalıordu ama Sehun siklemiyordu. "S-Sehun-ah..." Halal göğsümü emerken saçlarından tutup daha fazla bastırdım. Zil sesi durmuştu, anahtar sesi duymuştum. Anahtar sesi mi ?! Sehun 'u ittim ve ayağa kalkıp gömleğimin düğmelerini ilikledim. Sehun'da kalkıp kendi tipini düzeltti ama hala çok seksiydi. Ayak sesleri duduk ve gelen kişie baktık. "T-Tao... 1-2 saat gelmeyeceğini söylemiştin ?" Siktir, Sehun o kadar belli etme. "Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama kitaplarımı burada unuttuğum için Kris buraya gelmeyi önerdi." K-Kris ? O zaman oda mı burada ? Tao'nun arkasından sarışın geldi ve bana sonra da Sehun'a baktı.

Pekala, bana şuan sinirle bakması adil değil. Şuan Sehun ve benim ön sevişme halimiz olduğunu biliyorum ama sevgilisi olan birinin bana hesap sorması adil değil. Sonuçta ona ait değilim. "Sehun-ah... B-ben gideyim. Daha sonra devam ederiz." Tabii ki devam edeceğiz. Bu kadar seksi olan birini kaçırmam. Sarışın 'Daha sonra devam ederiz.' cümlesinden sonra gözlerini büyülttü ve bana baktı. Sikimde mi ? "Pekala Luhannie." Hızla kapıya gittim ve yerden çantamı aldım. Kapıdan çıktıktan sonra arkamdan gelen adım seslerini duydum. Hızla eve doğru gittim ve kapıyı açıp içeri girdim, ardımdan kapıyı kapattım. Hızla odama doğru ilerledim, korktuğumdan falan değil. Hesap vermek istemiyorum sadece. Kapı hızla açıldı ve hızla kapandı, bu çok yetenekli kişi sarışındı. Odama girecekken kolumdan tuttu ve duvara yapıştırdı. Bağırarak suratıma yaklaştı.

"SANA ONDAN UZAK DUR DEDİM, SENSE GİDİP ONUNLA SEVİŞİYORDUN !" "Kes sesini sarışın. Sana hesap vermek zorunda değilim." Kolumu çekmeye çalıştım ama bırakmadı. Söylediği sözler donmama yetti.

"Seni o tatlı kıçının üzerine oturamayana kadar sikeceğim Luhan."

N-ne ?