Aralık, 2020
SEUL, GÜNEY KORE
♪ taemin - flame of love (korean ver.)
⚘
"ellerimin arasından kaçıp gidiyor soluklaşarak
kaybolan mutluluk anıya dönüşüyor
ben hiçbir şeyim değişmeden hâlâ bıraktığın gibiyim
daha da kırmızı yanan aşkın alevi
aşk her parçalandığında yanan kıvılcımlar gibi yükseliyor"⚘
"Bana ne yapacağın umurumda değil, duydun mu beni? İstediğini sana getireceğim ama daha fazla onun korumalığını yapmayacağım."
Taehyung kollarından tutup onu Başkan'dan uzaklaştırmaya çalışan adamlarından kendini kurtarıp az önce yaptığı kargaşanın ortasında başı dik bir şekilde durdu. Taehyung'un ani saldırısından etkilenmiş gözükmeyen Başkan, rahat tavırlarla kravatını düzeltirken onun kıvrılan dudakları ve gözlerine hakim olan umursamazlık Taehyung'u çıldırtıyordu.
"Ne o Taehyung, bu kız seni ne kadar etkiledi de sonunda bana baş kaldırmaya cesaret edebildin? Çok mu korkuttum seni?"
Taehyung öfkesini bastırmaya çalışarak yumruklarını sıktı ve kendini kontrol etmeye çalıştı tüm gücüyle. Bu adamı daha fazla kışkırtırsa başına ne geleceğini bildiğinden mantığı daha fazlasına izin vermedi. Yeterince büyük bir olay çıkarmıştı zaten.
"Suçu benim üzerime atmana izin vermeyeceğim Başkan Hwan." Ona soy ismiyle hitap etmek, emri altındakilerin yapabileceği bir şey değildi. Taehyung bugün sınırlarını zorluyordu evet, ancak bildiği çok önemli bir şey vardı. Eğer şimdi yapmazsa daha büyük sıkıntılar yaşanacaktı. "Bana ihtiyacın olduğunu biliyorum, benden başka kimseyi oraya sokamayacağını da. Beni neden seçtiğini bilmediğimi mi zannediyorsun?" Güldü. Bunu yapar yapmaz patlayan dudağından güçlü bir sızı yayıldı sinirlerine. "Beni harcaman daha kolay çünkü. Sana sonu gelmez, bir türlü kurtulamadığım bir borcum var çünkü. Fakat her şeyin bir sonu da var Başkan Hwan. Benden bu kadar."
Ceketini düzeltip yanındaki mahkeme suratlı adamlara dik dik bakarak odadan çıkmaya yeltendiğinde, Başkan bacaklarını masaya uzattı ve kulak tırmalayıcı bir kahkaha atarken, "Sekiz yıldır benimle çalışmana rağmen hala beni tanıyamaman çok komik Kim Taehyung." dedi. "O kızın korumalığını yapıp yapmamanın benim için zerre önemi yok, neden? Çünkü zaten o sadece bir araçtı."
Taehyung ona dönmeden, omzunun üstünden soğuk ve temkinli bakışlarla baktı Başkana. Kalan son gücüyle.
"Fakat sen o kıza gereğinden fazla vakit ayırdın ve bana istediğim belgeleri getiremeyip bir de üzerine Bakanın ölümünü engelleyemedin." Başını iki yana sallayıp arkasına yaslandı. Genç adamın üzerine kurduğu otorite korkutucuydu. Başkanın varlığı başlı başına korkutucuydu. "Uyarım işe yaradığına göre, bana istediğimi ver ve seni özgür bırakayım. Eğer yapmazsan, o zaman en değer verdiklerinle vedalaşmanı tavsiye ederim. Anladın mı beni?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
diphylleia grayi | kth
Fanfictionburada bir çiçek var, hüznün gözyaşlarıyla birazcık ıslanınca bile şeffaflaşan bir çiçek. onu göremiyorlar, acısını bilmiyorlar. fakat görünmemek aslında orada olmamak mıdır? iki farklı zaman dilimi ama kötülük birbirinin taklidi. zincirlere vurulm...