Final : ⭐İki Yıldızın Birbirine Aşık Olma Hikayesi⭐

612 83 48
                                    

Arka tarafta işlerimi hallettikten sonra dikkatlice on koltuğa doğru ilerleyip oturdum. Güneş tepemizde kocaman parlıyor ve gözlerimi kamaştırıyordu ama neyseki çok sıcak değildi.

"Hava çok güzel değil mi?" Dedi Hyunjin tavandaki kapağı indirerek. Büyük ihtimalle güneş gözlerini kamaştırmasın diye indirmişti.

Gülümseyerek kafamı salladım. "Bizim gezmek istediğimizi fark ettiği için olmalı." Elimdeki küçük tilki biblosunu torpidoya yapıştırdıktan sonra geri çekildim. Tatlı duruyordu.

Omuzlarını silkip kıkırdadı Hyunjin. "Ya da sadece yaz olduğu için olmalı."

Onun kıkırdaması ile ben de kıkırdayıp "Tabi bu da bir seçenek." Diye mırıldandım. Sonrasında ise derin bir sessizlik oluşmuştu.

Sessizlik arabada bir çığ gibi büyümeye başlarken ne deyip ortamı şrnlendireceğimi düşünüyordum. Neyse ki sevgilim benden daha hızlıydı. "Min, her şeyi hatırladın değil mi?"

Tereddütle kafamı salladım. "Sanırım evet."

Bana kısa bir bakış attıktan sonra geri önüne döndü. "Peki en sevdiğin anı hangisiydi?"

Biraz düşünmeye başladım. Aklımda bir sürü anı dönüyordu. Seçmek de bir o kadar zordu. Pes ederek konuşmaya başladım. "Hepsinin yeri eminimki senin için de ayrıydı, bu yüzden tam olarak neyi seçeceğimi kestiremiyorum."

Verdiğim cevaba gülümsemiş ve o cevap vermişti. "Ben en çok Jeongin'in sürekli bizi ailesiymiş gibi göstermesini seviyordum. Sana yanlışlıkla anne demişti hatta."

Kaşlarım hafif çatılırken "Ben de 'Anne olan Hyunjin!' diye cırladığımı hatırlıyorum." Diye söylendim.

Onun da benim gibi kaşları çatılırken yüzünü hafif buruşturmuştu. "Ah, o zamanlar sesin çok inceydi! Sen bağırınca kulağım çınlıyordu resmen."

Tek kaşım refleks olarak havaya kalkarken "Hey! Hani sesim seni sakinleştiriyordu?" Diye sordum.

Kıkırdayıp omuzlarını silkti. "Geçmiş zamandan bahsediyoruz. Şu an sesin bir meleğin fısıldaması gibi geliyor."

"Bağırdığımda?"

Bana dönüp bir sırıtış yolladı. "Gerçekten bunu merak ediyor musun?"

Omzuna sert olmayacak bir şekilde vurduktan sonra yüzümü görmesin diye cama döndüm."Aptal!"

"Sesin her türlü beni kendine çekiyor Seungmin. Güldüğünde oluşan tatlı tını, ağlarken boğuklaşan sesin, utandığındaki sessiz mırıldanmaların, sinirlendiğinde sertleşen ses tonun ve daha nicesi beynimde taht kurdular. Kalbim ise tamamen seninle dolu. Yani anlayacağın bende boş yer bırakmadın bebeğim."

Konuşması bittiğinde sırıtarak ona döndüm. "Sona kadar her şey iyiydi."

"Sevmedin mi?" Diye sorduğunda onu onayladım. Yüzünde bir sırıtma büyürken "Tamam o zaman bundan sonra sana bebeğim diyeceğim." Dedi.

Yüzümü buruştururken "Ya şerefsizlik yapma." Diye söylendim.

"Ne diyeyim o zaman?" Diye sorararak dudaklarını büzdü. "Buldum! Sen benim güneşimsin, o zaman sana güneşim diyebilirim!" Diye bağırdı gülümseyerek.

Küçük bir utanma ile gülümseyip "Ben de siriusum derim o zaman." Dedim.

"İki yıldızın birbirine aşık olma hikayesi..." Dedi yıldızlarını parlatarak Hyunjin. Güneş ışığı daha fazla parlatıyordu sanki yüzünü. "Woah! Dünyaya ne olacak peki?" Diye sordu merakla.

Excitement °Hyunmin° ✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz