Bölüm|7

94.1K 1.6K 174
                                    

Dudaklarımız gitgide birbirine daha çok yaklaşıyordu. Birbirine kavuşmak için can atan dudaklarımızın buluşmasını engelleyen şey ise Aybarsın telefonunun çalmasıydı.

Aybars sıkıntılı bir nefes verdikten sonra telefona bakma için kendini geri çekti. Arka cebinden çıkardığı telefonunu kulağına götürerek cevapladı.

"Efendim Aylin"
"Bişey olmadı geliyoruz şimdi"

Telefonu kulağından uzaklaştırdıktan sonra gözlerime baktı.

"Gitmemiz lazım"

"Gitmeyip burda seninle deliler gibi öpüşmek istiyorum" demek istesemde sadece kafamı aşağı yukarı sallamakla yetindim.

Hemen evin kapısını kapatıp kilitledim ve karşıya geçip evlerinin önüne geldik. Zile bastıktan birkaç saniye sonra kapı açıldı.

"Nerde kaldınız ya"

"Pijama takımını bulamamıştım da ondan geciktik biraz"

İçeri girdikten sonra Aylin kapıyı kapattı ve salona geçtik.

"Başlatın filmi bende üstüme rahat bişeyler giyinip geliyorum"

Filmi başlattıktan birkaç dakika sonra Aybars geldi. Üçlü koltuğun sol tarafında oturan Aylinin gözlerinden uykulu olduğu belli oluyordu ama direniyordu. Aybarsta Aylinin yan tarafına koltuğun ortasına geçip rahat bir pozisyonda oturup ayaklarını sehpaya uzattı.

"Ne filmi bu"

"Korku-gerilim filmi. Uzun zamandır merak ediyodum ama tek başıma izlemek istemiyodum, sizde seversiniz diye açtım bende"

Yalan. Ben korku filmi sevmezdim. Hatta şuan film başlayalı daha 5 dk bile olmamasına rağmen gerilmiştim. Ama Aybars yakınımda olduğu için bişey demiyordum.

"Mira pek sevmiyor korku filmlerini ama bu film pek korkunç bir şey değil gibi"

Aylinin dediklerine göz devirip "izleyelim bakalım. Ama sanki senin uykun var gibi. Filmin ortasında uyuyup kalıcaksın kesin" dedim.

"Yok yok. İzleyeceğim ben"

Aylinden hemen sonra Aybars konuştu.

"Eğer korkarsan yanımıza gel"

Aybarsın söylediği şeye karşı yüzümde oluşan minik tebessümle cevap verdim.

"Yok yaa. Ne korkucam, alt tarafı bi film"

"Miracım film gerçekte yaşanmış bi olayı anlatıyo ama sen bilirsin tabi"

Aylinin dediği şeyle iyice gerilirken gözlerine birkaç saniye ciddimisin der gibi bakınca Aylin ufak bir kahkaha attı ve önüne dönüp filmi izlemeye başladı.

Film 1 saat 52 dakikaydı ve biz şuan 45. Dakikasındaydık. Aylinin dünya ile iletişimi kopmak üzereydi. Her ne kadar izleyeceğim desede birazdan uykuya dalacağına adım gibi emindim. Aybars ise çok normal bir şey izliyormuş gibi rahat oturuşunu değiştirmemiş ve filme bakıyordu.

Arkadan gelen gerilim müziği ve kadının yavaşça hareket etmesinden korkunç bir sahne geleceğini anlamıştım.

Aslında korktuğum falan yoktu. Ama korkmuş gibi yaparak Aybarsın yanına otursam fena olmazdı.

Korkmamak için gözlerimi kısmış gibi yaparak filmi izlemeye devam etmiştim.

"Gel buraya gel"

Aybarsın ses tonu biliyodum der gibi çıkmıştı. Dediği şeyle görevi başarıyla tamamladığımı anlamıştım. Minik hareketlerle ikili koltuktan kalkıp üçlü koltuğun sağ tarafına Aybarsla aramızda biraz mesafe kalacak şekilde oturdum.

Her ne kadar Aybarsa bu kadar yakınken filme pek odaklanamasamsa izliyordum.
Birkaç saniye sonra tahmin ettiğim gibi birden kokunç bir sahnenin çıkmasıyla ufak bir çığlık atmamın ardından, başımı yanımda duran Aybarsın göğsüne koyup kolumu beline sarmam bir olmuştu.

"Sen hani korkmazdın ya" dedi Aybars gülerek.

Aslında korkmadığımı bilmesine gerek yoktu. Korktuğum içinmiş gibi yaparak Aybarsın karın kaslarının üzerinde sımsıkı duran kolumu gevşetmemiştim.

Aybarsta karnındaki kolumun gevşemeyeceğini anlamıştı.

Saçlarımın arasında hissettiğim dudaklarına parmak uçları da eşlik ederken kalp atışlarımın hızlandığını hissedebiliyordum.

"Geçti güzelim, bir şey yok"

Eğer gerçekten korkmuş olsaydım ve bu hareketi yapsaydı, bütün korkum buhar olup uçup gidebilirdi. Kollarımı gevşettiğimde kafamı hafifçe kaldırıp Aybarsa baktım. Parmakları hala saçlarımı okşarken bakışlarım Ayline çevrildi. Çoktan uyumuştu bile. Aylinin uykusu çok ağır olduğundan rahat rahat hareket edebilirdik.

Gözlerimi tekrar Aybarsın gözlerine cevirdiğimde ezberlercesine yüzümü incelediğini gördüm.

Bakışları dudaklarıma indiğinde yutkunup gözlerime baktı. Gözlerinin rengi koyulaşmıştı. Bu koyuluğun içindeki arzuyu çok net bir şekilde görebiliyordum.

Şu an aklımdan geçen tek şey az önce bizim evde gerçekleştiremediğimiz öpüşmemizin şimdi acısını çıkartmaktı.

Daha fazla dayanamayıp dudaklarına yapıştığımda bunu bekliyormuşçasına hemen karşılık verdi. Öpüşmemize dillerimiz de dahil olduğunda artık daha tutkulu ve birbirimize aç bir şekilde öpüşüyorduk.

KOMŞU OĞLUOnde histórias criam vida. Descubra agora