Bölüm|15

64.9K 1K 273
                                    

9 gün önce...

Odanın içine dolan gün ışığıyla hala gözlerimi açamasam da uyanmıştım. Yanımda hissettiğim Aybarsın bedeni ve kokusuyla nerede olduğumu hatırladım.

Aybarsın bir eli belime sarılmış diğer eli ise saçlarımı okşarken sırtüstü uzanmış bir şekilde yatıyordu. Bende başımı Aybarsın göğsüne koymuş, elimi beline sarmış, bir bacağımı da bacaklarının üstüne atarak resmen onu bedenimin arasına hapsetmiştim.

Kaç saattir bu pozisyonda uyuduğumuzu bilmiyordum ama Aybarsın uyuduğu pozisyon oldukça rahatsız olmasına rağmen hiç hareket etmeden duruyordu.

Camdan giren güneş ışığı gözlerimi açılması için zorlarken bende ısrarla açmamak için zorluyordum.

"Şu perdeleri kapatsana ya" küçük bir çocuk gibi huysuzlanarak uykulu bir sesle söylediğim şeyle Aybars kıkırdamıştı.

"Birtanem kalksan mı artık?"

"Ne kalkması ya! Daha erken"

"Erken? Öğlenin 13.30'u senin için erken oluyor sanırım"

Saatin 13.30 olduğunu duyunca hemen kafamı kaldırıp bir gözüm açık bir gözüm kapalıyken Aybarsa baktım.

"Saçmalama ne 13.30'u? Olmamıştır o kadar"

"Oldu sevgilim"

"Nası ya. Sen ne zaman uyandın ki?"

"10.15 gibi"

"Ne? 3 saattir uyanık mısın sen?"

"Evet"

"Ne yapıyorsun 3 saattir? Sıkılmadın mı?"

"Birbirimize verdiğimiz sözü tutuyorum sevgilim. Anı yaşıyorum. Anın tadını çıkarıyorum. Ve bu öyle bi an ki sıkılmam mümkün değil. İnsan yıllarca hayalini kurduğu şeyi yaşarken sıkılamaz sonuçta"

Söylediği şeyle gözlerimi kırpıştırıp tamamen açtım ve Aybarsın gözlerine bakıp kocaman gülümsedim. Yüzüne yaklaşarak dudaklarına bir öpücük bıraktım ve geri çekildim.

"Beni neden uyandırmadın? Saat çok geç olmuş"

"Gece saat 6 da uyuduk zaten. Birde çok yorulmuştun"

"Nerden anladın yorulduğumu?"

"Uyurken horladın baya. Ordan anladım"

"Ne horlaması ya!? Saçmalama! Horlamam ben" dedim kaşlarımı çatarak.

"Doğru. Horlamadın aslında kükredin bildiğin" benimle dalga geçercesine gülerek söylediği şeyle göğsüne vurdum.

"Yanlış duymuşsun! Horlamam ben."

Kendini daha fazla tutamayıp kahkaha attığında çatık kaşlarımla sinirli bir şekilde yüzüne bakıyordum.

Ama çok güzel gülüyordu insafsız! Böyle gülmeye devam ederse daha fazla sinirli kalabileceğimi sanmıyordum.

"Neye gülüyorsun be!?"

KOMŞU OĞLUWhere stories live. Discover now