Bölüm|30

29.7K 1.1K 658
                                    

Selamlar. Biliyorsunuz ki bölümleri sınır geçilince atıyorum. Önceki bölümün sınırını 1 gün içinde geçmiştiniz. Böyle çabuk sınırları geçmeniz çok güzel ama bir bölümü yazmam birkaç gün sürdüğü için sınırı geçtiğinde hemen atamıyorum.

O yüzden artık bölümlere sınır koymuyorum ama ne kadar çok oy ve vote atarsanız bölüm o kadar çabuk gelecek....

İyi okumalar💖

Gözlerimi açıp etrafıma baktım. Sokakta değildim. Yatakta uzanıyordum.

Yaşanan her şeyin rüya olmasını dilemiştim ama burnuma gelen hastane kokusu bu dileğimi boşa çıkarıyordu. Benim yattığım yatağın yanındaki koltukta, Eylülün yanındaki adını unuttuğum hemen hemen benim yaşlarımda olan kumral çocuk oturuyordu.

Kolumda takılı bir serum vardı ama ne zamandır hastanede olduğumu bilmiyordum. Boğazımda hissettiğim kurulukla yutkunmaya çalıştım ama yapamadım. Etrafıma bakınarak su aradım. Sol taraftaki masanın üstünde vardı ama masa uzanamayacağım kadar uzaktaydı. Kafamı tekrar sağa çevirdim ve dalgın bir şekilde yeri izleyen kumral çocuğa döndüm. Dikkatini çekmek için boğazımı temizledim.

Ve dikkatini çekebilmiştim. Kafasını kaldırıp bana baktı. Uyandığımı görünce hemen koltuktan kalktı ve bir kaç adım atıp yanıma geldi.

"Uyanmışsın. İyi misin?"

"Başım çatlıyor. Onun dışında iyiyim. Serumdaki sakinleştirici etkisini gösteriyor"

Serumda sakinleştirici olduğunu söylediğimde nereden bildiğimi sorar gibi birkaç saniye gözlerime baktı.

"Neden öyle bakıyorsun? Sakinleştirici almamış olsaydım, içinde bulunduğum durumda bu kadar sakin kalamazdım"

"Ne yaşadığını bilmiyorum ama belli ki seni serum yedirecek kadar üzmüş"

"Su verir misin?" Dedim söylediği şeye aldırmadan.

O yatağın yanından ayrılarak masanın yanına gidip suyu doldururken bende tekrar konuştum.

"Adın neydi?"

Önüne dönerek elindeki bardakla yanıma geldi. Elindeki bardağı bana uzatacakken birden vazgeçmiş olmalı ki durdu.

"Kendin içebilecek misin?"

"Felç geçirmedim, bayıldım"

Ters bir şekilde verdiğim cevapla biraz bozulmuştu sanırım. Kafasını tamam anlamında aşağı yukarı salladığında ters bir tepki verdiğime pişman olmuştum. Sonuçta daha adını bile bilmiyordum ve bana sadece yardım etmişti. Kendi kendime sinirlenerek tekrar bana uzattığı bardağı aldım.

"Sağol"

Biraz doğrularak suyu içmeye başladığımda tekrar konuştu.

"Adım Oğuz"

Adını söylemesine aldırmadan bardaktaki suyu tek nefeste içmiştim. Boş bardağı yanımda duran Oğuza uzattığımda elimden aldı ve tekrar soldaki masaya koydu, ardından tekrar koltuğa oturdu. Uyandığımdan beri tek bir ifade olmayan durgun yüzümü hiç bozmadan konuştum.

KOMŞU OĞLUWhere stories live. Discover now