Bölüm|31

29.4K 969 923
                                    

İyi ki varsınız... İyi okumalarr💕

Aybars ve İrem el ele tutuşmuş bu tarafa doğru geliyordu.

Onları düşünmeyip, biraz olsun kafa dağıtabilmek için onlardan uzaklaşıp buraya gelmiştim. Ama onlar kafa dağıtmama bile müsade etmiyorlardı.

Birkaç adım daha atıp yanımıza geldiklerinde yanımda oturan Oğuz yerinden kalktı ve İremin yanına doğru gitti.

"Oğuz" dedi İrem neşeli bir sesle.

"Evet benim" dedi Oğuz da aynı İrem gibi neşeli bir şekilde. Ardından ikiside birbirlerine sıkı sıkı sarıldıklarında nereden tanıştıklarını ve bu samimiyetlerinin nereden geldiğini merak etmiştim. Birkaç saniye sonra ayrıldıklarında gülümseyerek birbirlerine baktılar ve konuştular.

"Bir hafta falan oldu görüşmeyeli, ne bu özlem?" Dedi Oğuz.

"Ne bileyim ya. Şu son 1 hafta o kadar yoğun geçti ki. Keşke sende yanımda olsaydın"

"Biliyorsun işte iş, güç, okul falan derken benim için de yoğun bir hafta oldu. Bu arada okul demişken, gelmedin bu gün?"

"Evet öyle oldu. Nişanlımla vakit geçirelim dedik biraz" dedi İrem gülerek Aybarsa bakıp.

Konuştuklarından beri nereden tanıştıklarını anlamak için dikkat kesilmiş onları dinliyordum ama İremin Aybarsa bakıp nişanlım demesini dinleyecek değildim.

Hızla koltuktan kalktım ve sadece Eylüle bakarak "tuvalete gidiyorum" dedim. Hızlı adımlarla yürüyerek Aybarsla İremin yüzüne bakmadan yanlarından geçtim ve tuvalete gittim.

İçeri girdiğimde aynanın karşısına geçip kendime baktım. Dolmuş olan gözlerimden dolayı yansımamı bulanık görüyordum. Parmağımla gözümdeki yaşları makyajımın bulaşmamasına dikkat ederek sildim. Suyu açtım ve ellerimi ıslatıp rahatlayabilmek için boynuma ve gerdanıma sürdüm.

Soğuk su biraz da olsa ferahlamama yardımcı olurken aynadaki yansımamdan gözlerimin içine baktım ve derin bir nefes aldım.

Onların buraya gelmiş olması kafamı dağıtmama engel değildi. Onları görmezden gelecektim ve içip dans ederek yok sayacaktım. Kafamı dağıtmama engel olamazlardı. Önemsemeyecektim onları. Eğlenmeye bakacaktım.

Kendi kendimi tembihledikten sonra birkaç kere sakinleşmek için derin derin nefes alıp verdim. Kendimi iyi hissettiğimde bir peçete alıp boynumu ve gerdanımı kuruladıktan sonra, saçlarımı da düzeltip tuvaletten çıktım.

Oturduğumuz koltuklara doğru ilerlediğimde geniş U şeklindeki koltuğun bir kenarına Aybarsla İremin, ortasında Eylüllerin arkadaşlarının ve Aybarsların tam karşısında olan koltuğun diğer kenarında da Oğuz ve Eylülün oturduğunu gördüm. Yanlarına geldiğimde İrem herkesle gülerek konuşurken bende az önce olduğu gibi Oğuzun yanına oturdum.

"Nereye gittin?"

Oğuzun sorduğu soruyla kafamı ona doğru çevirdim ve tebessüm ederek cevap verdim.

"Lavaboya"

Anladım der gibi kafasını salladıktan sonra bende önüme döndüm. Ama maalesef ki önümde, tam karşımda Aybars ve İrem oturuyordu. Birden bakmamla İremle göz göze gelmiştik. Hemen gülerek ve müzik sesinden dolayı biraz bağırarak konuştu.

"Nasılsın Mira?"

Onunla samimi olduğuma binlerce kez pişman olurken gidip dövmemek için kendimi zor tutuyordum. Yüzüme sahte olduğu belli olmayan bir gülümseme yerleştirip cevap verdim.

KOMŞU OĞLUWhere stories live. Discover now