"Aybars..." dedim dudaklarımızı birbirinden ayırdığımızda. "Yanlış yapıyoruz"
Tekrar dudaklarımızı buluşturdu ve birkaç saniye boyunca öpmeye devam etti.
"Biliyorum" dedi yine dudaklarımızı birbirinden ayırdığında.
Dudakları bu sefer boynumda dola...
Sonunda kafanızdaki soruları azaltacak bölüm geldii
Oylar çok azaldı! İlla sınır mı koymam lazım?
İyi okumalarr💕
•
Etrafımda yaşanan ama benim göremediğim başka ne vardı?
Kitaplığa son kitabı da yerleştirdikten sonra bütün eşyalarımı yerleştirmeyi bitirebilmiştim.
Babamla görüştükten sonra evden çıktığımda, Aybars beni Aylini ve Eylülü yeni evimize getirmişti. Normalde bizi bıraktıktan sonra gidecekti ama evdeki musluklar bozuk olduğu için ve aybarsta o işlerden birazda olsa anladığı için gitmeyip bozuk olan muslukları tamir etmişti.
Ben eşyalarımı toplarken kullanmadığım kıyafetlerimi ve gereksiz eşyalarımı almadığım için odaya yerleşmem çok uzun sürmemişti. Ama aylin ve eylül benim aksime gerekli ve gereksiz bütün eşyalarını aldıkları için hala yerleştirmelerini bitirememişti.
Ev; zengin aile çocuğu avantajını kullandığımız için normal öğrenci evleriyle alakasız bir şekile, çevresinde benzer evler olan 3 katlı müstakil bir evdi. 1. katta mutfak, salon ve bir oda; 2. katta geniş bir hol, iki oda ve banyo; 3. katta ise büyük bir teras, 2 oda ve ufak bir banyo vardı. kızlarla hepimizin ayrı katta kalacağını kararlaştırmıştık. Eylül üst katlarda kalmayı sevmediği için 1. kattaki odada, Aylin en üst katta kalmaktan korktuğu için 2. kattaki odada, bende 3. kattaki odada kalıyordum.
Gün ışığının girmesiyle, manzarasıyla ve mobilyalarıyla evdeki en güzel odayı ben almıştım.
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
(Mira'nın odası temsili)
Ayrıca evin çok büyük olmayan bir bahçesi vardı. Odamda yatağımın arkasındaki pencereden bahçe ve diğer evler, önünde sedir olan pencereden ise çok yakında olan sokak görünüyordu. Evin giriş kapısı bu tarafta olduğu için odam sokağa çok yakındı.
Hissettiğim yorgunlukla yatağıma oturdum ve kendimi bırakarak sırtımın yatakla buluşmasını sağladım. Ama birkaç saniye sonra kalkmak zorunda kalmıştım çünkü telefonum çalıyordu.
Doğruldum ve uzanarak komodinin üstüne koyduğum telefonumu aldım. Arayan kişi Oğuzdu. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.
"Alo" dedi Oğuz normal çıkan ses tonuyla.
"Efendim"
"Nasılsın?"
"İyiyim, sen nasılsın?"
"İyiyim bende. Naptınız bitti mi yerleşme işi?"
"Benim işim bitti de Aylinle Eylül bitiremediler hala"
