KOMŞU OĞLU

Bölüm|27

İyi okumalarr...💖

•

Yavaşça öpmeye başladığımda ilk birkaç saniye şaşkınlıktan karşılık vermemişti. Ama sonradan aynı şekilde dudaklarını hareket ettirmeye başlayarak öpüşüme karşılık verdi.

Birkaç saniye boyunca dudaklarımız aheste aheste birbiriyle dans ederken kalbimde hissettiğim baskı yerinden çıkacakmış gibi hızlı atmasına sebep oluyordu.

İkimizde nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra nefes alma ihtiyacımızı gidermek için yavaşça birbirinizden ayrıldık.

Dudaklarımız birbirinden ayrılmıştı ama yüzümüz hala çok yakındı. Alnını alnıma yaslamış burunlarımız birbirine değerken ikimizde hala gözlerimiz kapalıyken nefesimizi düzene sokmaya çalışıyorduk.

"Ufak bir öpücük bana nasıl böyle hissettirebiliyor?" Dedim hala nefes nefeseyken.

"Bende kendime bu soruyu soruyorum ya" dedi güldüğünü belli eden ses tonuyla.

Alnımızı birbirinden ayırarak gözlerine bakmaya başladım. Yine gözlerinde o parıltılı vardı. Parmaklarımla yanağını okşarken tebessüm ederek konuştum.

"Gözlerindeki şu parıltıyı görmek varya... o kadar güzel ki..." dedim kafamı hafifçe iki yana sallarken.

Aylinde elini benim yanağıma koydu ve parmaklarıyla okşamaya başladı.

"O parıltının sebebi sensin"

Söylediği şeyle yüzümdeki gülümseme biraz daha genişlerken sanki vücudumdaki bütün damarlarımdan geçen kanı hissedebiliyor gibiydim.

Kendime hayret ederek kaşlarımı kaldırdım ve konuştum.

"İnanmıyorum... resmen kalbim göğüs kafesimin içinde tepiniyor şu an"

İkimizde gülüşürken gözüm gülümsemesine takıldı.

O güzel gülüşü yüzünden hiç silinmesin istemiştim.

Ve o an fark ettim ki, o gülüşü görebilmek için her şeyi yapabilirdim.

Tekrar yüzüne yaklaşıp gülüşünden öptüm. Ardından tekrar öpüşmeye başladık ama yine öpüşmemiz bölünmüştü.

Aletin durmasıyla ve kilitlerin açılmasıyla sürenin bittiğini anladım.

"Sikicem ama artık yeter" dedim yine öpüşmemizin bölünmesinin siniriyle.

Aylin kıkırdayarak aletten indi. Ardından bende indim ve dönme dolabın önüne geldik ve durduk.

İkimizde gözlerimize bakarken ne diyeceğimizi bilemiyor gibiydik. Sonunda sessizliği bozan ben oldum.

"Ee? Ne yapalım?"

"Şu iki alete de binelim sonra biryerde otururuz?" Dedi lunaparktaki 2 oyuncağı eliyle gösterirken.

"Tamam olur. Hadi gel" dedim ve elimi Aylinin eline uzattım.

Aylin bir uzanan elime birde gözlerime sırıtarak bakınca bende, benden bağımsız uzanan elime sonrada Ayline baktım.

"İçgüdüsel olarak şey oldu herhalde" dedim saçma olduğunu fark ettiğim için elimi indirirken.

Aylinin gülümsemesi biraz daha genişlerken bana doğru bir adım attı ve elimi tuttu.

"Gidelim mi?"

Benimde gülümsemem aynı şekilde genişlerken kafamı sallayarak onayladım ve ilerlemeye başladık.