10. İTİRAF

8.7K 864 705
                                    

Herkese selam. Yarın benim doğum günüm ve size bugünden bir hediye bırakmak istedim.

Ben çok severek yazdım ve çok heyecanla yazmayı beklediğim bir bölümdü.

Umarım seversiniz ve sizde benim kadar heyecanla okursunuz bu arada yeni kurgumun kapağını paylaştım Instagram adresimde.

Vote verip bol bol yorum yapmayı unutmayın sizi seviyoruz. ♥️

Bir kusurum varsa affola varlığınız varlığıma her daim sebep keyifli okumalar.

UKDE

10

İTİRAF

Gördüğümüz yüz, hepimizde soğuk duş etkisi bırakırken buna en çok sevinen, Nazlı olmuştu. En çok şaşıran ise hepimiz. Cansu, ayağını arkasındaki taşa takıp, düşeceği sırada benim kolumu tutarak destek alıp, çığlık atmamak için elini ağızına kapatarak, kendini susturmuştu.

Nazlı, işaret parmağını dudaklarına götürüp, bir hemşire edasıyla "hştt sessiz ol duyacaklar şimdi" dedi.

Cansu, eli hâlâ bir örtü gibi dudaklarına kapalıyken, başını sallamakla yetindi. Ben, Nazlı'yı kolundan tutup, "Gidelim artık görecekler." Diyerek Nazlı'nın bileğinden tutup, çekiştirmeye başladım.

Cansu, tek bir kelime etmeden adımlarımızı takip edip, bize ayak uydururken, Nazlı, benim çekiştirmelerimden sebep, zoraki yürürken bile başı arkaya dönüktü.

"Uzaklaştık artık! Bakma göremezsin." Diyerek bakmaması gerektiğini vurguladım. Eczaneye girmek için açtığım kapıdan önce Nazlı'yı iteleyerek içeri soktum. Peşinden Cansu'nun geçmesini bekleyip, en son ben içeri girerek kapıyı kapanması için ellerimin arasından serbest bıraktım.

Nazlı, kendisini hastaların beklerken oturması için yapılan sandalyelerden birine boş bir çuval gibi fırlatıp, yerdeki ilaç desenli yapışkanlara kitlenmiş gibi bakıyor, tek bir kelime etmiyordu.

Cansu, ellerini kapattığı dudaklarından çekip, "Oh be ses çıkartacağım ve duyacaklar diye nefes almadım resmen ölüyorum sandım." Diyerek eczanenin içerisinde bulunan su sebilinden, su alarak içmeye başladı.

Duru, her şeyden habersiz bir şekilde çantasını toparlamış, çıkmak için hazırlanıyorken, "Nerede kaldınız bende tam sizin yanınıza geliyordum ben hazırım çıkabiliriz." Dedi.

Bankonun arkasından dolanıp, benim yanıma geldi. Nazlı'ya bakarak, "Neyi var bunun? Şeytan görmüş gibi." Dedi.

Ben, sakinliğimi koruyarak, normal bir şey anlatıyormuşçasına, "Sizin bu yan taraf var ya" derken elimle gayriihtiyari boş alanı işaret ederek gösterip, "Başak vardı orada." Dedim.

Duru, bu dediğime hiç şaşırmadan "Eee ne olmuş oradaysa olabilir. Bu, şimdi buna mı şaşırdı?" derken ciddi olup olmadığımızı sorgular gibi bakıyordu yüzüme.

"Evet, çünkü tek değildi. Yanında...-" ben cümlemi bitirmeden Duru, atılıp, "Yok artık! Fatih abi mi var?" dedi.

Nazlı, Fatih abinin ismini duymasıyla daldığı noktadan sıyrılıp, "Ne saçmalıyorsun sen? Neden Fatih olsun? Hayır yani neden o öpecekmiş ki o salak Başak'ı" diye susmadan söylenmeye başladı.

UKDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin