Sürpriz bir bildirim düşsün yüzlerde tebessüm olsun.
Oy verip, bol yorum yapmayı unutmayın lütfen.
UKDE
13
KÖRDÜĞÜM
Sabah telefonumun alarmı çalmadan kendim uyandım. Tahir, sırtını yatağın başlığına yaslamış, ayağının birini yatağa uzatmış diğerini yerdeki ahşap zemine basıyordu. Bende başım onun göğsünde, ellerimi ahtapot gibi beline sarılı bir şekilde, ikimizde uyuya kalmıştık.
Sanırım ilk uyuyan bendim. Tahir, saçlarımı kırılacak bir inci gibi dokunarak seviyor, sürekli güzel sözler mırıldanıyordu kulağıma.
Yavaş olmaya özen göstererek, kalktığım göğsünden, benim kalkmamla elini göğsünde kavuşturup, uyumaya devam etti.
Saat kaçta uyuduğunu bilmiyordum ama epey geç uyuduğunun farkındaydım. Parmak ucumda yürüyerek, kapıya kadar ulaşıp, Tahir'in uyanmamasına özen göstererek, dışarı çıkıp, kapıyı aynı yavaşlıkla geri kapattım.
Nazlı'ya bakmam gerekiyordu. Salon'a girdiğim manzara ile dudaklarım şaşkınlıktan 'o' şekli alırken, emin olmak istercesine defalarca gözlerimi kapatıp, açtım.
Fatih abi, Nazlı'nın baş ucunda yerde oturuyor, başının birazını Nazlı'nın boşluk olan yastığının kenarına koymuş, bir eli Nazlı'nın elinin üzerinde uyuyordu.
Etraf dağılmış, dün topladığım düzenli odadan eser yoktu. Masanın üzerinde ilaçlar, su dolu bir kap ve birkaç değişik bez vardı.
Nazlı, gece ateşlenmiş olmalı ve Fatih abi ona soğuk tampon uygulaması yapmış olmalıydı.
İkisini de uyandırmamaya özen göstererek, banyoya gidip, elimi yüzümü yıkayarak geri mutfağa girdim. İşe gidene kadar olan zamanımı kahvaltı hazırlamak için kullanıp, ilk iş ocağa çayı koydum.
Mutfak masasının üzerine dolaptaki zeytin, peynir, reçel... Kahvaltılıkları teker teker çıkartıp, yerleştirdim.
Ekmek sepetindeki ekmeğe baktığımda bayatlamış olduğunu gördüm. Ekmek alacak vaktim yoktu. Bayat ekmeği kullanıp, yumurtalı ekmek yapıp, aldığım servis tabağını da masaya bıraktım.
Odanın açılan kapısıyla, bakışlarımı oraya çevirdim. Tahir uyku sersemi bir tavırla başını hafif eğip bana bakarken, benim dikkatimi çeken dağılmış saçları ve yeni uyanınca ne kadar tatlı, yakışıklı olduğu olmuştu.
Kapının girişinden yanıma gelmek için adım attığında, işaret parmağımı dudağıma bastırıp, "ştt" dedim.
Parmağımı dudağımdan çekip, uyuyan Nazlı ve Fatih abiyi işaret edip, oldukça kısık sesle "Uyuyorlar" dedim.
Tahir, kafasını çevirmesiyle gördüğü manzara karşısında en az benim kadar şaşırmışken, hiçbir şey demeden direk yanıma geldi.
Kara gözlerinin içi ışıl ışıl parlıyorken, yüzündeki o gülümseme kalbimin hızlanmasına sebep, olmuştu. Yanağındaki o dokunmak için hayalini dahi kurmaya korktuğum çukura dokunmak istiyordum.
Gözlerimi hiç çevirmeden, gamzesine bakarken, bir adım daha atıp, aramızdaki mesafeyi daha da kapatarak, "Aklından geçirdiğini yapabilirsin." Dedi.
