28 İKİ ALYANS

1.2K 78 15
                                    


Selam bebeklerim artık finale gidiyoruz. Çok çektik çok, bekledik artık ilk bebeğimin finaline son iki bölüm. Ve Girift kitabım için geri sayım atacağım. Kaldığımız yerden devam.
Girift benim için çok detaylı çok, dikkat ve duygu isteyen bir kitabım. Onun için heyecanım baki.
Ukde için ise finalden sonra düzenlemeye alacağım . Her zaman yanımda olan sevgili ailem sizi seviyorum ❤️



28
İKİ ALYANS
UKDE

Gözlerimi araladığımda çok ta yumuşak olmayan bir yatakta yatıyordum. Tavanı beyaz, kapısı beyaz olan bu odada birden aklıma gelenlerle hızlıca doğrulmaya çalıştım. Yoksa herşey bir rüya mıydı? 'Tahir...' dedim varla yok arası çıkan sesimle.
Tahir, gelmemiş miydi ? Herşey rüya ya da aklımın bana bir oyunu muydu? Kalkmaya çalışmamdan sebep, kolumda hissettiğim acıyla dudaklarımdan bir inleme koptu. Bakışlarım koluma döndüğünde kolumdaki serumu ve buranın bir hastane odası olduğunu fark ettim.

İyi ama kimse neden yoktu? Yaşadığım panikle kalbim göğüs kafesimi döverek sanki çıkmak istercesine çarpıyordu.

"Tahir ..." Dedim kapalı kapının oraya bakarak, birinin en çok Tahir'in içeri girmesini umud ederek.

Kapalı kapı hâlâ açılmayınca, sesimi biraz daha yükselterek seslendim bu defa.

"Tahir...!"
Kapı yine açılmayınca gözlerimdeki yaşlar yanaklarımdan süzülmeye başladı. Herşeyin bayılmamdan sebep bir rüya olmasına dayanamazdım. Yeniden o cehenneme heri dönemezdim.
En önemlisi abimi orada bırakamazdım.
Aklımdaki sorular birbirini kovalarken, yataktan çıkmak için ayaklarımı yattığım yatakta hafif doğrularak aşağı sarktım.

Elim, kolumdaki serumu çıkartmak için koluma gittiğinde açılan kapı ile bakışlarımı hızla kapıya çevirdim.

Gördüğüm beden hiç birşeyin hayal, olmadığını herşeyin gerçek olduğunu ve benim bir daha o cehenneme, o deccalın yanına gitmeyecek oluşumun bir kanıtı gibi bütün asaleyitle karşımda duruyordu.

Tahir, büyük ve telaşlı adımlarla yanıma gelip, ürkek bedenimi, kollarının arasına aldı. Sıcak dudakları, ağlamaktan ıslanmış yanaklarımla birleşti önce. "Özür dilerim..." Yeniden öptü, "Çok özür dilerim..." Sağ elinin başparmağı ile akan yaşlarımı sildi önce. Dudakları saçlarımın arasında yer buldu kendine.

"yanında olamadığım için çok özür dilerim sevgilim"

Hiç bir suçu yokken, özür diliyordu. Benim kendimi suçlayacak onca kelimelerim olmasına rağmen bütün kelimelerimi alıyordu benden.

"Abim ..." Diyebildim başımı yasladığım yerden kalkmadan. Tahir bir öpücük daha kondurdu saçlarımın arasına. Bir eliyle yüzümü seviyor diğer eliyle sanki her an yok olacak mışım gibi sarılıyordu.

"İyi, güzelim..." İki eliyle başımı tutup, gözlerimin içine baktı. "Daha iyi olacak. Sadece şu an dinlenmesi gerek."

"O, o çok kötüydü Tahir... Ona ne yaptılar bilmiyorum ama hiç tepki veremiyordu." Akan burnumu çekip, aklıma dahi getirmek istemediğim cümleleri dilimden döktüm.

'Ö-öldü sandım"

Tahir, yan tarafımdan arkama uzandı. Birşeyler yaptıktan sonra elinde beyaz bir peçeteyle yüzüme daha da yaklaştı.
Akan burnumun ucundan öptü yavaşça. Ardından elindeli peçeteyle sildi burnumu.

UKDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin