18. BEYAZ PERDE

4K 364 114
                                    

Selammm sizi çok özledik. Ukde için artık sezon finaline gidiyoruz. Çok az kaldı. Bundan sonraki süreç benim için biraz sancılı biraz mutlu olacağız. Ukde benim için her zaman ayrı kalacak ve ona yakışır bir sezon olacak gelecek olan bütün bölümler sezon öncesi ona hazırlık aslında. Şimdi mutlu olma sırası :) Sizi seviyorum bir kusurum varsa affola. Bu hafta Girifte de bölüm gelecek ardından. Ukde sezona kadar sadece ukde ye ağırlık vereceğim. Keyifle okuyun.

18

UKDE

BEYAZ PERDE

Günler sonra bile olsa aklımda yalnızca o son gördüğüm mesaj vardı. O gün bir bahane bulup Nazlı'nın yanından apar topar ayrılmış, evime gelmiştim. Ellerimi bacaklarıma sarıp uzunca saatler düşünme fırsatım olmuştu. Nazlı ve Fatih abi benim bilmediğim Tahir ile ilgili ne biliyor olabilirlerdi ki? En önemlisi benim dostum, sırdaşım hatta ve hatta kardeşim dediğim kadın benden bunu nasıl saklıyordu.?

Acaba gördüğüm gün bütün açık yürekliliğimle sorsam ve vereceği cevabımı bekleseydim? Bilmiyordum aklım, kalbim çok karışıktı. Tek bildiğim Tahir'in benim canımı asla yakmayacak olmadığıydı. Biz evlenecektik. Buna inanmak istiyordum.

Henüz bana doğru düzgün bir evlenme teklifi dahi yapmamıştı belki de bunun için bir plan yapıyordu?

İç sesime okkalı bir tokat atıp, sesini kesmesini emrettim. Eğer böyle olsaydı o halde neden bizim için iyi olmayacaktı? Kafayı yemek üzereydim.

Bir türlü bitmek bilmeyen kuruntularımla kendi kendimi yerken, hastaneye çoktan varmıştım bile. Arabamı boş bulduğum ilk yere park edip, daldığım düşüncelerle birlikte ahaste ahaste acile girdim.

"Üzerini değiştirmemişsin güzellik yollarımı karıştırdın?" kulağıma tanıdık gelen ses ile zihnimi bir böcek gibi yiyip bitiren düşüncelerden silkinip kendime geldim.

Yüzümde samimi olmasına özen gösterdiğim bir gülücükle önce bahsettiği üzerime hızla bakarak cevapladım. "Ah, günaydın Baran ben hemen üzerimi değiştirip geleyim." Diyerek geldiğim kapıdan cevap dahi vermesini beklemeden çıktım. Giyinme odasına gidip üzerimi değiştirdikten sonra yeniden görevimin başına geçtim.

Baran bir hastaya serum takıyorken diğer hemşirelerde sıradaki hastalara bakıyordu. Ben boşta olan bilgisayarın başına oturup, önümdeki defterde kayıtlı olan yapılmış, enjeksiyonları ve serumları teker teker girmeye başladım.

Normalde her zaman gün sonu yapılan bu işlemi şu an erkenden yapıyordum. Kulağımın arkasında hissettiğim nefes ile irkilip döndüm.

"Zümre, sende bir haller var sanki, İyi misin?" diye sordu Baran.

"İyiyim tabi ki iyiyim." Diyerek yüzüne bakmadan cevap verdim.

"Emin misin?" diyerek yineledi sorusunu. "Tabi kii..." diye yalanıma devam ettim.

"Konuşmak istersen biliyorsun her zaman." Dedi bir kardeş sıcaklığıyla. "Çok teşekkür ederim Baran iyi ki varsın." Dedim tüm samimiyetimle. Acilde belli bir yoğunluk varken, zihnimi boşatmama yardımcı oluyordu.

Saat öğlen olmuştu ve ben henüz başımı bile kaşımaya fırsat bulamamıştım. Çalan telefonumu önlüğümün cebinden çıkartarak arayan kişinin kim olduğuna baktım.

Tahir arıyor:

Aramayı yanıtlayıp, telefonu kulağıma götürdüm.

"Alo"

UKDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin