16 haziranda çıktığımız bu yolda iki ayda 12. bölüme gelmişiz. UKDE 42B okuma herkese çok teşekkür ederim.
Her birinizin yeri, emeği en önemlisi sonsuz sevgisi ayrı size emanetime hep, çok iyi baktınız.
Ansızın bir bildirim düşsün ekranınıza istedim. :)
Vote verip, bol yorum yapmayı unutmayın olur mu?
keyifli okumalar sizi seviyorum.
UKDE
12
RÜYA MI? GERÇEK Mİ?
Gözlerimi açtığımda kendi odamda, kendi yatağımda yatıyordum. Üzerimde pembe pijama takımım giyinmiş. Yüzümde makyaja dair tek bir iz bile yoktu. Bir an yatakta hızla doğrulup, dün gece gördüklerim rüya mı diye düşündüm.
Rüya olabilir miydi? Ya da zihnimin bana bir oyunu. Bunu asla kaldıramazdım. Yatağımda bağdaş kurarak oturup, her şeyi hatırlamak için zihnimi zorladım.
Başım ağrıdan biraz sonra çatlayacakmış gibi zonklarken, elimi şakaklarıma dayayıp gözlerimi kapattım. Allah'ım lütfen rüya olmasın diye dualar ederek nasıl emin olabileceğimi düşünmeye başladım.
Tahir'e sorsam rezil olurdum kesin ona asla soramazdım ama ondan başkası da bilemezdi ki.
Ben eve nasıl gelmiştim? Üzerimi kim değiştirmişti? Eğer abim değiştirdiyse büyük sorun var demekti. Beni bu halde görmesi hiç ama hiç iyi olmamıştı.
Tahir'in değiştirme olasılığını düşünemiyorum bile. Saçmalama kızım Zümre, önce bir teyit et bakalım gerçek mi yoksa sen rüyanda mı gördün her şeyi.
Elime aldığım telefonla kızların olduğu gruba girip, Kızların neler yazdığına bakmak istedim.
Grupta dün gece doğum gününde olan hepimizin haberli, habersiz çekildiği bir sürü resim vardı. Duru'nun Baran'la dans ettiği, Cansu'nun pistte deliler gibi eğlendiği sayısız resim.
Cansu'nun eğlendiğini görmek beni mutlu etmişti. En azından doğum günü kızı kendi gününde eğlenmişti. Resimleri hızla geçip, konuşmalara gelmek için telefonun ekranını hızla aşağı indirdim.
Duru; Neden beni durdurmadınız başımın ağrısı asla dinmiyor.
Cansu; Baran'ı görünce deli gibi eğleniyordun. Bir ara Baran'a öpeceğim diye asılmaya başlamıştın.
Duru; Yapma be, yapmadın de Allah'ım rezillik resmen rezillik. Öptüm mü bari?
Cansu; Öptün, öptün
Duru; Dudağından mı?
Cansu; Evet dudağından öptün
Duru; Ben bu anı nasıl hatırlamam peki, nasıl asla bir saniyesini bile hatırlamıyorum. Allah beni kahretsin.
Cansu; Dur, kahretme kendine şaka yaptım. Öpmedin.
İkisi arasında geçen konuşmaya Nazlı dahil olmamış tek bir kelime bile yazmamıştı. Sahi dün gece Fatih abiye tokat atıp, çekip gitmişti nasıldı acaba? Neler olmuştu da Fatih abiye tokat atmıştı. Her şeyi öğrenmem gerekiyordu.
Aklımda kesik kesik olan sahneler tamamlanmayan cümleler vardı ama hiç birini toparlayıp, bir araya getiremiyordum. Pazar günü doğum günü yapıp pazartesi işe gitme sendromu yaşıyordum resmen. Ağır ağır yataktan inip, dağınık saçlarımı başımın ucundaki sehpanın üzerinde duran tokayla öylesine yukardan bir toparlayıp, çıplak ayaklarımı parkeye basıp, bir elimle gözlerimi ovuşturarak yürümeye başladım.
