0.4

1.7K 74 13
                                    

Günün ikinci bölümü dikkat

İyi okumalarrr

Derin bir nefes aldığımda karşımdaki adamın benden istediği dondurmayı hazırlamaya başlamıştım.

Gül Dondurma da çalışıyordum.

Şu Asaf ile sürekli geldiğimiz yerde.

Aslında paraya ihtiyacım yoktu, sadece burada çalışmak ve eski anıları hatırlamak bana iyi geliyordu.

Yanıma gelen Ebru'ya döndüğümde endişeyle kolumu sıkmış anlık hareketi canımı acıtmaya başladığında adama dondurmayı vererek kasaya seslenmiştim.

"Ahmet Abi, iki top."

"Tamam kızım."

Ebru kolumu hala sıkmaya devam ederken öfkeyle kolumu kendime çekmiş acıyla parmak izi çıkan yeri ovmaya başlamıştım.

"Canımı yakıyorsun, derdin ne?"

"Asaf geldi! Asaf geldi! A-saf. ASAF!"

Söylediği söze karşılık parmaklarımı dudaklarına kapatarak onu susturmuş ardından kaşlarımı çatmıştım.

Asaf geldiyse mal mal bağırarak bizi ele verecekti. Tam dudaklarımı aralamıştım ki onun sesiyle olduğum yerde buz kestim.

"İyi günler."

Bana demişti.

İyi günler, diye.

Konuşamazdım çünkü Asaf o videoda sesimi duymuştu.

Bedenimin heyecandan titrediğini hissettiğimde ona dönmüştüm. Büyük bir gülümsemeyle onu başımla onaylamış, işaret dili ile konuşmaya başlamıştım.

Birkaç dil biliyordu, bunun içinde işaret dili de vardı.

Unutmuş olsa bile küçüklüğünden beri bildiği birçok dil vardı ve onun hafıza kaybı yalnızca son iki yıl için vardı.

İyi günler, nasıl yardımcı olabilirim?

Bu hareketime karşılık bana gülümsemiş ve konuşmayı keserek benimle işaret diliyle iletişim kurmuştu.

Duyduğumun farkındaydı ama benim asıl dilimin bu olduğunu bildiği için konuşmayarak, beni rencide etmeden işaret diliyle anlaşmıştı.

Tabakta bir porsiyon çikolatalı ve bademli dondurma alabilir miyim?

Onu başımla onayladığımda sürekli yediği dondurmaları koymuş ve ona uzatmıştım.

Az önce Ebru'nun yaptığı kızarıklıkta gözleri oyalandığında bu hali gülümseme isteği uyandırmıştı.

Bu konulara olan duyarlılığı çok hoşuma gidiyordu.

Kolumdaki ize rağmen bir şey söylemeyerek bana iyi günler dilemiş yanımdan ayrıldığında masalara oturmuş ardından kısa bir süre sonra yanına benim ikizim gelmişti.

Ulan malak, benim burada çalıştığımı biliyorsun. Ne diye bu çocuğu buraya getiriyorsun?

Rüzgar yanıma gelerek konuşmaya başladığında Ebru araya girmişti. "Kankim, bu kız işaret dili ile anlaşıyor. Neden bilmiyorum, sanırım Asaf'a ses attı."

Rüzgar"Aferin geri zekalı, ne yapacağız?" dediğinde Asaf, Rüzgar'ı izlediği için ona yalnızca gülümsemiştim.

Rüzgar da bunu fark ederek"Tamam dondurma ver." diyerek rahat bir şekilde beklemeye başlamış bende sürekli çilekli ve kayısılı dondurma yediği için onları hazırlayarak ona uzatmıştım.

Athena +18/Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin